- 2519 Okunma
- 8 Yorum
- 2 Beğeni
SON SELAM
Postacı kapını çaldığında
Son selamım olacak sana getirdiği mektubumda
Artık postacıyı beklemeyeceğim sabahtan akşama değil yollarda
Kim bilir?
Belki sende aynı duygular içinde olacaksın
Son selamımı okuduğunda
Belki
Beklide göz yaşlarınla ıslanan mektubumda
Son selamım silinene dek bekleyeceksin postacıdan mektubumu
Ama sanmıyorum
Olması imkansız şeyleri düşünüyorum
Biliyorum engeller var aramızda
Boş yere kaybedeceğim seninle yıllarımı
Oysa kayıbım yalnızca yıllarımı olacak
Biliyorum yine çekeceğim bitmez tükenmez acı ıstırabı
Ve kahroluşuma savuracağım bir yığın kahkahayı
Bitsin istiyorum filizlenip boyatmadan sana olan sevgim
Son selamımda sana mutluluklar diliyorum
Bilmem bunları anlayabiliyor musun
Ama bir gün mutlaka anlıyacaksın
Kim olduğumu yazmama gerek var mı
Kurtulmak için can attığın serseri
Gözün aydın kurtuldun.
Yeni yılın kutlu olsun…
Sunu: Daha 15 yaşımdayken yani çocukken şu an sadece ismini hatırladığım ve şimdilerde sevgisine inanabildiğim (ki gerçekte aşklar hep yalan) o masum insandan bana yazılmış bir veda mektubudur…
Şuan nerededir, hayatta mıdır bilmiyorum ama yüreği dert görmesin inşallah diyorum…
Seninde… seninde… Yeni yılın kutlu olsun…
YORUMLAR
FAİLİ MEÇHUL AŞKLARIN GİZLİ ÖZNESİ:
Yaşantımız acı tatlı pek çok sürprizlerle doludur,ne zaman insanı başı dara düşse/ karşısında ihanetlerin / yalanın / riyanın / iki yüzlülüklerin/yokoluşa doğru sürüklerken bizi saydıklarım,
birden bir yüz belirir karşımızda;hep ay parças kadar ışıklı /geceyi aydınlatan
güneş kadar kavuşulması imkansız ve sıcak
Aşk tanrıçası Afrodit kadar güzel
Kar sularından süzülmüş nehirlerce berrak;işte bu kapılarda buluruz gerçek benliğimizi...Ey kahpe dünya nasıl sen beni yokedeceksin;ben senin bildiğin ben değilim;ben buyum işte der başkaldırırz yokoluşa...AŞK BAŞ KALDIRIŞTIR...
Bütün bu olan bitenler, imkansızlıktan;maddi yoksunluk,ticari hayatta iflas(başkasından dolayı mağduriyet) en yakın çevresiden gördüğü,yediği binbir çeşit hile hurda-->insanı ve beynimizi kaçışa zorlar,sığınacak çadır gibi gireriz içine aşkın..AŞK yaşamak isteyen masum bebeklere nefeslerinin kesileceği noktada uzatılan iyileştirici doktorun eli ve içine bırakıdığımız oksijen çadırıdır...
Aşk ışınma parçalanma varolma savaşını ayakta kalmanın temel şartıdır;ölüyü bile diriltir...Bunları tabiki tek başımıza ve kainatı tüm boyutlarında yaşadığımız anda insan-ı kamil oluruz...İmkansızlığın ise binbir çeşit nedeni olabilir...Ve ne kadar büyüktür sevgiliye hiç mi hiç el değmeden yaşanan aşklar...
Sevgili Belgin arkadaş,ne kadar teşekkür etsem azdır güzel yazınız için/ Rindlerin diyarında başka her şey!...Sevgi saygı ve selamlarımla.Şiirle...