Nicotin Cafein ve Thein
Konumuz ne cigara ne kahve ne kahvehane..Ne cigaranın tütünü,ne de kahvenin muhabbeti..Konumuz çay..Aralıksız fasılasız tükettiğimiz çay.. Yakın arkadaşımız,eşimiz,dostumuz yoldaşımız olan çay..
Çayı mevzu edeceğim,çaya geleceğim ama önce şu nicotin ve cafein meselesi..Onlardan girelim,onlardan bahsedelim biraz..
Nicotin denildiğinde çoğumuz uzak dururuz ama aynı şey cafein için geçerli midir bir düşünün..Her ikisi de uyarıcı aslında..Her ikisi de bedeni ve zihni diri tutan şeyler..He ikisi de bağımlılık yapan şeyler..Alışıldığında terk edilmesi zor olan şeyler..
Nerelerde bulunduğunu bilirsiniz sanırım. Merak etmişinizdir mutlaka..Nicotin tütünün,cafein kahvenin ana unsuru.. Yani bunlarsız ne cigaranın ne kahvenin bir anlamı olmaz.. Baştan bilirsiniz, zararı dokunsa da içtiğinizde keyf ve zevk alacağınızı. Öyle boşu boşuna tüttürmek,boşu boşuna dumanlamak,boşu boşuna yudumlamak yok..Zararını,sakıncasını,mahsurunu bilseniz de içmeden edemezsiniz.
Tütündeki ve kahvedekini biliyoruz da çaydakini niçin merak etmiyoruz acaba..Müptelasıyız oysa ,içmeden edemiyoruz ama içerisindeki nedir pek bilenimiz yok. Çok azımız merak eder çaydakini..
………………………..
Ne dersiniz,bilmek ister misiniz,anlatayım mı size çayda bulunanı?.
Aslında ondaki de cafein ama oranı az..Çaydaki thein de bir cafein..İşlevi ve fonksiyonu aynı.. Dirilik ve zindelik vermek vücuda,uyanık tutmak..
Kahveye göre çayda oranı az dedim ya theinin,miktar olarak yarısı kadar..Yani bir fincan kahve yerine iki bardak çay içerseniz ancak aynı miktarda cafein almış olursunuz..
Sayılanlar özü itibariyle aynı şeyler..Hepsinin işlevi üç aşağı beş yukarı aynı..Uyarmak,yorgunluğu halsizliği gidermek, keyf ve neşe vermek,diri ve zinde tutmak..
………………………..
Yeni girmiyorum bu konulara..Tütün, yani nicotin konusu Cigara adlı yazımda işlenmişti. Çekiciliğinden,cazibesinden bahsetmiştim orada...Başlandığında terkinin zor olduğundan..
En olumsuz yönleri bağımlılık yapmaları bu maddelerin. Bağlanıyor ve terk etmekte güçlük çekiyorsunuz..Üstelik yetinmiyor, dozu her geçen gün arttırmak durumunda kalıyorsunuz. Bunlar yine masum sayılır diğerlerinin yanında...Peki diğerleri; yani esrar,eroin,morfin,kokain vb..Allah korusun yanılır da bir nefes çekerseniz terkedemezsiniz öyle kolay kolay..
……………………
Bir giriş yapıp hemen asıl konuya dönecektim ama yine de uzadı.. Neyse çaya geçebiliriz şimdi. Buraya kadar ağırdı ancak bundan sonrası keyifli..Zaten keyf verici maddeler işlenirken fazla ağır takılmak uygun olmaz sanırım..
……………………..
Evet thein denilen maddeyi içerisinde bulunduran çay.. En önemli içeceğimiz. Olmazsa olmazımız. Soframızdan eksik etmediğimiz şey.. Günde en az üç öğün önümüze gelen şey..
Mazisi çok eski değil aslında çayın ama her nedense tutmuşuz bir kere..Şurda daha bir asırlık geçmişi ya var ya yok ama müptelası olmuşuz toplum olarak..İçmeyenimiz tüketmeyeniz yok neredeyse..Hanımlı erkekli,büyüklü küçüklü..Her yaşta,her yerde..
Güzel bir alışkanlık..Demi dozu ve saati bilindikten sonra güzel bir alışkanlık cidden..Sınırı biliniyorsa sorun yok..
……………………..
Kimi zaman anlatılır. Demlik ocağın üzerinden inmiyor diye..Yani her istendiğinde çay faslı..
Her şeyin azı yarar fazlası zarar oysa..Çayda da bir ölçü tutturmak gerekir. Bir arkadaşımız demişti.. Kemal bey ayda dört kilo çay yirmi kilo şeker tüketiyoruz diye..Hep alkolik olunmaz ya demek ki aile bütünüyle çaykolikti..
Bu bazen bana rahmetli Erol Taş’ı hatırlatır..Sorulduğunda anlatmıştı bir kez..Kahvehanesi varmış İstanbul’da..Çayı sever misiniz diye sorulmuştu..Elbette demişti..Peki kaç bardak içersiniz günde denildiğinde atmış atmış beş bardak demişti.
Yani mübalağasız bir kovaydı günlük içilen çay..
Erol Taş’tı bu, olur olurdu,o yapıya o karaktere çay çok uyardı..
………………………..
Bir başka arkadaşım çay için ideali bakır renkte olanı ve günde birkaç bardak içileni demişti..
Gerçi şimdi bardak işi demode oldu..Kupa kupa tüketiliyor..
Bakır renginden kasıt ne açık ne demli..Kıvamında olanı..
Saman sarısı olanını içtiğinizde zaten anlamazsınız çay mı değil mi..Biraz hissedeceksiniz.Çay tadı alacaksınız..Tabii katran gibi demli olanı da sıkıntı verir. Hele bir de aç karnına içilmişse..
Çayla ilgili yorum çok yapılır..Etkilenme şekli..Demleme şekli,içilme şekli..
İki bardak çay içtim sabaha kadar uyku tutmadı,gözüme uyku girmedi hiç dersiniz.Kimileri de çay içmeden uykuya dalamam ben der. Bazen de bir oturmaya bir demlik çay tüketene rastlarsınız ve başını yastığa koyduğuyla uyuduğu bir olur.
………………………
Çayı bazıları alttan kimileri üstten demler.. Alttan olan,demliğe önce çayı üzerine sıcak suyu ilave eder. Üstten olduğunda ise tam tersi yapılır..Her iki türün demleyicileri oldukça iddialıdır..Çaya su çekildikten sonra biraz kısık ateşte tutulur ve sonrasında nemli bir havlu geçirilirse çayın daha güzel olacağı düşünülür..
………………………….
Günümüzde çay mı?
Sabah öğlen ve akşam..Tıpkı öğün gibi..Üstelik ara saatleri de var..Kuşluk vakti,ikindin vakti..Hatta akşam sonrası yatsı vakti bile vazgeçilmezlerimizden..
Şikayetçi değiliz toplum olarak..Tutmuşuz..Benimsemiş,özümsemişiz.. Çaysız olamıyoruz.. Eğer alışmışsanız içmeyin de görün.. Duramazsınız..Zihninize bir girdi mi atamazsınız..
Eskiden kahve öncelikliydi ama günümüzde çay.. Solladı diğerlerini..Eskiden kahvehaneler vardı şimdi çayhaneler..Her ikisinin olmadığı dönemlerde kıraathaneler..Yani okunan,konuşulan sohbet edilen yerler..Gürültüsüz patırtısız olan yerler..
Çay işini hanımlar da tuttu özellikle..Çay partileri onların..İkindi ve beş çayı onların..Seviyor hoşlanıyorlar..
Açıkçası ben de seviyorum.Hiç şikayetim yok çaydan..İyi ki varsın çay..İyi ki aramızdasın,iyi ki soframızdasın..Sensiz yaşam zor..
Zararını değil faydasını gördük bu güne kadar..Ne uykumuzu kaçırdı,ne sağlığımızı bozdu..Hep yanımızda,yakın arkadaşımız..Bu yazıyı yazarken bile yudumluyorum arada bir..
…………………………..
En uyumlu olanı cigara ile olanı..İki fincan çayla bir cigara tellendirmişseniz keyfe diyecek yok..
Hepsini birden almış oluyor, keyf ve zevkin doruğuna çıkıyorsunuz..Nicotini, cafeini, theini hepsini bir arada..
………………………..
Çok şey yazılabilir çayla,kahveyle,cigarayla ilgili..
Konu bol,mevzu derin..
Ama,
Uzatmayayım,kısa keseyim..
Fazla özendirmeyeyim..
Derin düşüncelere daldırmayayım,
Bulutların üzerinde,gökyüzünde gezdirmeyeyim sizi...
Kemal GÜL
08.06.2014
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.