- 414 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Lacivert
Beni etkileyen iki renk vardır,çocukluğumda basketbol müsabakasının oynandığı zeminin rengini beyaz sanırdım,o nedenle ilk sarıdan etkilenmiştim,ikinci renk ile onyedi yaşında tanıştım güneyde bahar aylarında yeşil bir denizde hafif rüzgar ile salınan buğday filizlerinin yaz mevsimi ile renk değişmesine şahit olmuştum,yada çocukluğumda çalıştığım baklava ustasının yanında sıcak şerbetin dökülmesi ile birlikte sarı dilimlerin tepside hop oturup hop kalkerken yufkaların arasında ince bir çizgi gibi süzülen antepfıstığının yeşiline de şahit olmuştum ama yaşadığım coğrafya beni gökkuşağının bu renginden mahrum bırakmıştı bununla birlikte doksanlı yıllarda hepimizin hayatına yeni girmeye başlayan yetmişlerdeki sayfiyelerin yerini almaya başlayan elbette ilk olarak yüksek gelir düzeyli insanların sahip olduğu yazlık evler.Gerçek anlamda yüksek gelirli bir aile ile tanışmam duvarların yıkıldığı ve birinci körfez savaşının yaşandığı yılda gerçekleşti.Bu zengin aileyi bir yaz günü ziyaret ettik,ergenlik çağında hepimizin zorlandığı anlar misafirlikte geçirilen sıkıcı dakikalradan ibarettir çünkü büyüklerimizden yönergeler alırız,”Hoş geldin”desene,amcanın yada teyzenin elini öpsene,misafire terlik yada kolonya tutsana…vs.Beni her zaman sıkan bu sohbetler aşırı resmi bazen de aşırı sahte gelirdi,ayrılmadan önce adeta kader arkadaşı gibi dertleşen bayanların kapı önünde uzun sohbetlerin ardından dış kapının kapanması ile birlikte adeta birer düşman haline gelmesi ve bu büyük dönüşüme şahit olmam bu sahte dostluklardan ve dolayısı ile misafirlikte bulunmaktan nefret ettirmişti ancak buyur edildiğimiz geniş salonda balkon kapısının önünde hafif açık bırakılan tül perde rüzgarın etkisi ile hareketlendiğinde vurulmuştum adeta,bu renkle daha doğrusu bu rengin bu tonu ile ilk kez karşılaşmıştım,demek yaşamda farklı tonlar vardı,zenginlik belki de buydu,biz fakirlerin görmediği tonları görmek,evet ben laciverti o gün sevdim,çünkü ilk kez denizi gördüm.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.