- 1661 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
GÜN UZAR YÜZ YIL OLUR
Efsaneye göre ’Sarı Özek’ bozkırında yaşayan ’Naymanlar’ ın topraklarını istila eden ’Juan Juanlar’, esir aldıkları Nayman gençlerinin kafalarını tıraş ederek yaş deve derisi geçirirler. Kuruyarak daralmaya başlayan deri, uzamaya başlayan saçların kıl dönmesine benzer bir biçimde kurbanın kafa derisine girmesini sağlayarak korkunç acılar veren bir işkence aracına dönüşür. Kafalarına deve derisi geçirilmiş Nayman gençleri bu işkencenin sonunda ya ölürler ya da belleklerini yitirerek ’Mankurt’laşırlar. Efsanenin konu ettiği Nayman Ana ise, oğlunu arayan bir Kırgız anasıdır ve onu bulduğunu sandığı bir anda , Mankurt olan oğlunun okuyla vurularak öldürülecektir.
’Gün Uzar Yüzyıl Olur’, odağında bu efsanenin yer aldığı, Kırgızistan bozkırlarından birinde, ’Sarı Özek’te tek düze bir yaşam sürdüren demir yolcu Yedigey’in, en yakın arkadaşı Kazangap’ı, vasiyeti üzerine , atalarından kalan kutsal Sarı Özek bölgesinde bir mezarlığa gömmek istemesinin öyküsüdür. Romanda geçmiş zaman ile şimdi, gerçek ile efsane iç içedir.
’Gün Uzar Yüzyıl Olur’ adlı romanındaki bu efsaneyle günümüz arasında koşutluk kuran Cengiz Aytmatov, bir efsane motifi olmaktan çıkardığı ’Mankurt’ kavramına siyasal, ideolojik ve sosyolojik bir derinlik ve genişlik kazandırarak evrenselliştirmiştir de. Tarihsel mankurtlaşma, aslında, modern zamanlarda yaşanan mankurtlaşmanın iz düşümüdür adeta.
Gün Uzar Yüzyıl Olur’da geçmiş ile şu an, gerçekler ile ile destanlar, iç içedir. ’Mankurt’ ihanet edenin , toplumunu arkadan hançerleyenin, halkının ve ülkesinin düşmanlarının safına geçenin adı olmuştur.
Cengiz Aytmatov, tüm zamanların üstüne çıkan yapıtlar vermiş bir yazardır. Ona bu niteliği kazandıran şey, damlada denizi, yerelde evrenselliği içerebilmesi yanında , bundan daha güçlü olarak da şimdinin tuzağına düşmeden tarihselde geleceği öngörebilmiş olmasıdır. Bunu hemen hemen ortaya koyduğu bütün yapıtlarında görebiliriz.
Yine de ’Gün Uzar Yüzyıl Olur’ daki zemin ve bağlam , ele aldığı günün ve günümüzün ötelerine uzanan niteliğiyle diğer tüm romanlarından ayrılıyor. Çağımızda Manas, Cengiz Aytmatov’un kaleminde yeniden hayat bulmuştur.