-ÇANKIRI CİNLERİ-
Çankırı baharın son günlerini yaşıyordu.Bir kaç güne kadar okullar yaz tatiline girecekti.Kimi köyüne,kimi tatile gidecekti.Nede olsa yaz mevsimiydi şehir boşalacaktı.Gerçi normal günlerde,mevsimlerde akşam dokuzdan sonra caddelerde insan görmek imkansızdı.
Şeyh efendi bunu biliyordu son defa gelmişti.Öyle ya oda insandı Sonbahara kadar istirahat edecek belki güney sahillerine tatile gidecekti.Kadın kocasına efendimiz son defa gelmiş kışa kadar yok gidelim mi derken adam elbette ölümlü dünya son sohbetinden nasibimizi alalım demişti.
Hava kararmıştı çocukları üst katta oturan annesine bırakarak evden çıkmışlardı.Kadın kocasına arabaya gerek yok arka sokaktaki evde toplanacağız demişti.Kısa sürmüştü yürüyüş gelmişlerdi.Adam alt kattaki selamlıkta yerini alırken karısı üst kata hanımların yanına haremliğe çıkmıştı öyle ya yaşamak gerekti İslamı.
Odada birkaç kişi vardı adam efendimiz derken biri yatsıya camiye gittiler dedi.Çok sürmedi bekleyiş gelmişti Şeyh efendi.Hepsi kalkmış saygıda kusur hürmette itina ile efendi oturunca geri oturmuşlardı.Efendi tek tek hal hatır sorup bel bereket ile hayır duasını verirken vakit ileriye yol alıyordu.Hanımlarda sıkılmıştır mikrofonu açın sohbete başlayalım diyerek konu ne olsun derken,siz bilirsiniz efendim hep bir ağızdan çıkmıştı.
Ev sahibine bakarak şu banyo dolabımı derken adam evet yalnız kullanmıyoruz eskiden kalma derken Şeyh efendi olsun siz kullanmasanız kullananlar var diyerek söze başlamıştı.Efendi iyi cinlerden kötü cinlerden onların hayatından bahsederek böyle dolaplarda sık görüldüğüne sözü getirmişti.Ev sahibi nasıl biliriz dolapta olduğunu derken ses yaparlar derken biz hiç duymadık dediğinde genelde boş terkedilmiş evlerde olur böyle bir olayla karşılaştığınızda korkup kaçmayın size musallat olurlar.Tek yapmanız gereken gayet sakin tüm gücünüzde ezan okumaya başlayın diyerek sohbeti bitirmişti.
Kadın eve dönerken kocasına hava ne kadar güzel yarın rahmetli annenlerin evine gidelim.Avluda piknik yaparız bende evi havalandırıp tozunu alırım derken adamında hoşuna gitmişti bu fikir.Koca kış beton duvarlar arasında kapalı kalmışlardı.Eski komşuları görmek avluda dut ağacı altında mangal yakmak ne güzel olacaktı.
Sabah kahvaltıdan sonra çıkıp bir şeyler alıp çocukları alarak eski mahallesine baba ocağına gelmişti.Adam malzemeleri avluya taşıyalım derken hanımı sen mangalı yakarken kedi falan değer diye evin üst katına çıkarmıştı.Evin pencerelerini açınca ben yan tarafa uğrayıp teyzemin elini öpeyim derken adamda avluya inip mangalı yakıyordu.Kadın komşuda biraz oturunca teyzem çocuklar sana emanet ben evi bir süpürüp geleyim derken gülmemek için kendini zor tutuyordu.
Eve girip üst kat penceresinden gizlice kocasını izlerken mangaldaki kömürler kor olmuş adam eve girerken karısı banyo dolabına girip kapısını çekmişti.Menteşenin ırığından kocasını beklerken kocası içeri girmişti.Kocası tam banyo dolabı önüne gelip elini dolaba uzatırken içerdeki boş bakır güğüme bakır tası karısı vurunca adam Bismillahirrahmanirrahim derken artık banyo dolabında sanki bando takımı vardı.Adam can havliyle ellerini kulağına götürüp var gücüyle ezan okumaya başlarken gözü banyo dolabı kapağını tutan mandala takılmıştı bir cesaretle kapatmıştı.Dolaptaki karısı bu kadar yeter diye dolap kapağını iterken açılmamıştı.Açmak için içerden yüklendikçe dolap kapağı esniyor adam daha çok korkup ezanı okumuyor bağırıyordu.
Sese karşı komşularda çıkmıştı.Kadın duvardan destek alarak dolap kapağına tüm gücüyle tekmeyi vurunca çivisinden çıkan mandal adamın göbeğine vururken iki kapak sonuna kadar açılmıştı.Adamın birden gözleri kararmış olduğu yere yığılıp kalmıştı.Aşağıdan sese gürültüye koşan komşular ve dolaptan çıkan karısı adamı kolonya ile ayıltmışlardı.Adamın yüzü kireç gibiydi dolapta cinler vardı galiba kapısının mandalını kilitlediğime kızdılar derken hanımı içerdeki bendim diyememişti.Adam gidelim derken karısı avluda pikniğimizi yapalım desede kocasını ikna edememişti.Karısını ve çocuklarını arabaya bindiren adam Şahin tepesinde soluğu almış temiz havada kendine biraz olsun gelmişti.
Kadın o gün kocasına bir türlü söyleyememişti.Ertesi gün akşam yemekte kadın konuyu açarken kocası ben biliyorum bunun neden olduğunu derken kocasının yüzüne bakmıştı.Adam efendim anlatırken içimden bizim evde banyo dolabı vardı olsa otuz sene orda yaşadım ya duyar ya görürdüm diye iç geçirip inanmamıştım efendim beni sınadı derken karısı gülmekten kopmuştu.Adama kızmayacağına kitaba el basarsan ben bu işin aslını biliyorum sana söyleyeceğim derken kocası merakından tamam demişti.Kadın kitabı getirip kocasına kitaba el bastırıp yemin ettirince anlatmıştı.Zavallı adam karısına az kalsın korkudan öldürüyordun böyle şakamı olur,hata bendede var dolabın kapağını açıp bakacaktım içerde cin var mı diye tam önünde yaşamak çok kötüydü demekle yetinmişti.
YORUMLAR
Gerçekten güzel bir hikaye.
Tebessümler eşliğinde okudum.
Şahin Tepesi'ne takıldım.
Nerededir bu tepe?
Hatay-Erzin'de vardı bir tane.
savak34
http://www.eldivan.bel.tr/rehber.htm