KİTAP
MÜZİK
ATÖLYE
- 1305 Okunma
- 1 Yorum
- 2 Beğeni
rumuz karmaşa
öldürüldü
haziran yağmuruyla sabah uykum
ağrıyan solumun öksüren korkusuyla
gerildiğim havaya astım gözlerimi
saat kaç şimdi
kaçıncı ömrün aklından geçiyor zaman
hangi telaşı vuruyor yelkovan
ve hangi acıyı geçip gitti akrep
öldürüldü
kökümden dinamitlenmiş dilim
kelimelerin saçıldığı kağıdın
süpürülmüş temizliği kucakladı harflerimi
yinede lal hayat
yinede teslimiyetçi bir boşluğu doldurdu yağmur
birazdan kırmızı bir şarabın alkolüne batar kadın
ben ruj lekesinin pasif renginde ölürüm
kısacık bir dip notun
yaşamla aşk arasına sığar mı susma
ki
kocaman sözcükleri sessizlikle bastırmak kolay değil
gözlerimin kapanışını haziranın yağmuruna devrettiğim için
düşük bir günün basamaklarından çıkmaya çalışıyorum
ulan akıntılı bir ağlamayı
ne vakit getirsem kirpiklerime
olanca hızıyla sağanakları doğuruyor yüreğim
artık öldüğüm haziran yağmuru
utancından kırılır
az sonra çürük kokusuyla kaçarken küflü anılar kenti
ben batı yakasının ucundan tutar çekerim onu
İstanbul siyahı geceye
bir ölümün hazirana yakıştığını
yağmurundan anladım...!
YORUMLAR
hımmm bir ölümün hazirana yakıştığını hazirandan' anlamak , çok ince bir çizgiden sektirmeden yürmeye benzer herkez sevelir her hangi bir mevsimin sezon sonu indirmindeki son kalan hayal kırıtlarını bir çiçeğin nisanda kokmasına aldanlarak yada şubat ayında vakitsiz çatyalan kardelene gönül koya bilir ama herkez sevemez hazşranda aşkın en duru en mavi halidir hazirda aşk yağurdan anlşılır çünkü kaç şair okudumsa şiirleri hep haziranda aşk ile yoğrulmuştu yağmur ve ölüm kar beyzıda arınarak yeniden doğmak gibi bir şey.hazirda yağmurdan ölmek..hazirdan ve tüm ayalrdan daha uzun yaşman diğiğimle sevgili şair.yazar.
