2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
657
Okunma
Gönül"süz"dük, sustuk.
Gönül dedikleri bir zamanlar en güzel toprakları sınırlarına katan, tozu dumanı yutan şimdilerde ise alnında çizgiler beliren,
Şakaklarından beyazlar akan seksenlik bir insan şimdi.
O devrik bir lider./
İçinde sayısız yara dilinde susturulmuş onca seda.
Düğüm düğüm, çoraklaşmış kıyısızlıktan.
Yasa dışı ihlallerimiz var, çiğnediğimiz kurallar ve günahlarımız; korkunçlar.
Toplu kıyımlar gerçekleştiriyoruz her gün. Çirkinleştirdiğimiz maskelerimiz var; abartılı makyajlar yapıyoruz tebessümlerimize;
" Fondaki gri şarkı kimin?,
Ya bu gökyüzü,
bizim olsun mu?"
Yasadışı yaşantılarımız toplum baskısından çekinerek sakındıklarımız. Sırlarımız ki; öyle çoklar.
Sorularımız; asla cevaplanmayacaklar.
Ya yarınlarımız?
"Acaba olacaklar mı?"
Ömür boyu bir "acaba?" ile tekrarlayan amansız bir rahatsızlıkla yaşamak mı korkunç olan, yoksa "asla" larla klişelere sıkışarak paslanmak mı?
Siz hiç pembe kılıfı olan yastığınızdan ve mavi önlüklü hayaletlerden nefret ettiniz mi?
Ben hiç sevmedim ve öylesine sıkıldım ki!
Sıkılmak ne kadar kolay yaşamaktan. Ve kolay olanı yapmakta öylesine ustalaşmış ki insan. Sıkılmışız, sabrımızın taşırdığı öfkemizi kusmuşuz karışan trafiğin ortasına.
Sıkmışız en ağır sözlerimizi en güçsüz insanların üstüne.Kurşun gibiydik.
"ağır bir öykü bu ..."
" Nefesini bir çekimlik tüpe borçlu olana sorun hayatın pahallılığını.
ve iki saniyelik bir gecikmenin darlığını."
" Elimde onlarca raporla sıralarında beklediğim koridorların uzayıp giden boşluğunda çınlayan..."
Yarım kaldı cümlem değil mi?
"nefessiz bir adamın öksürüğüydü sadece."
Beynimde çınlayan ise onlarca öykü, bilmem kaçıncı katın solunda tomografi odası ardından kan testi, sonra...
Uzayıp giden onlarca liste.
"Bu çalan şarkı kimin,
kimin üst üste yığılan hayaller..."
Yığın olmuşsa -cek,-caklarla kurduğunuz sade cümleleriniz, küle dönerler!
"Yazık, önce ismini sildirdiler.
O da bir gelecek zaman’dı."
Aynaları sever misiniz?
Sevin! Küsmeyin kendinize.
Belki yalanlarıyla çevrenizi saran adamın aksini görürsünüz, korunaklarınıza kaçar, zindanlarınızda tutarsınız onu. Köhneleşmiş, kararmış bir gölgenin aksi vurursa üstünüze;
arınırsın dualarınızla!
Hatalarımız var, hata bize mahsus çünkü.
"Gözleri aydın olsun" dünyaya gözlerini ikinci kez açanın.
Ve ne mutlu ki nefesini bir tüpe borçlu olmayan insana.
"Çalan şarkı kimin peki,
sizin olsun mu?"
N.K-