- 430 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Müsrifim Hakeza
Müsrifim ben, çok israf ederim yalnızlığı. Görünen ile görünmeyenin arasındaki farkı bellediğimden beri, deniz ile gök arasındaki ufuk çizgisini fark ettiğim günden beri. Atıldığım kuyulardan, düştüğüm çukurlardan çıkamadığımdan belki…
Nereye dönsem yüzümü hep bir yerlerde bir şeyler eksikmiş gibi, yokmuşum gibi, yokmuşsun gibi, yok bile yokmuş gibi… Ne var ki alıp başımı çekip gitsem de dolambaçlı patikalara; şaşarım. Çünkü ben öylesine müsrifim ki kestirmeden gitmekten bile korkarım. Ay çıkıp da dolu dolu saçsa ışığını, elimdeki tüm kandilleri yakarım. Tütsülere salık verir, mumları renk renkçakmaklayıp sıralarım. Ben, ne zaman görsem güneşi tepemde, evime kapanır, tüm perdeleri çekip isli duvarlara bakarım. Güneş orada öylece nazenin bir heykel gibi poz verse de, ben içeride kendi karanlığımdan medet umarım. Haldir, derim.Geldi. Geçmese de olur. İyiyim, derim. Başladı,bitmese de olur. Ben, derim ve beni yazarım sayfalarca, beni yazarım tüm enaniyetimle durmazcasına. Çünkü ben en çok beni israf etmeyi seven bir müsrifim.
Yarını düşünmem çünkü ben yoksam yoktur yarın. Ve yarın varsa ben yokum…
Hatırladım. Gelmişti. Bir güvercin ağzında tek yaprak zeytin dalıyla… Gelmişti, onlarca mil öteden Nuh, önce gemisi sona tufanıyla. Öylesine bir hüzün vardı ki, işlemişti iliklerine, kapkara bir sürme gibi çekilmişti gözlerine.. Yurtsuzluktan değil, toprağı avuçlayamadığından ya da gök ile yer arasına sıkıştığından da değil, bıraktığından kendisinin sevip de Rabbinin sevmediklerini. Evet, Nuh da müsrifti çok israf etmişti hüznü…
Vardı. Bir zamanlar pişmanlığı israf eden bir peygamber… Dardı, Ninova ona, gök kubbenin altında dardı. Yunus bırakmıştı, terk etmişti, bunalmıştı, tükenmişti. Bu kadarı ona yeterdi. Kaçmakla biter sanmıştı, yanılmıştı. İnsan kaderinden, kaderi insandan kaçamazdı. Bir balığın karnında onun kalp ritimlerinin akışında ezgili bir tövbeye daldı. Rab duydu. Rab her zaman her şeyi duyardı. Rab affetti. Halk tövbe etti. İşte huzur buydu, Bir peygamber vardı müsrifti, çünkü pişmanlığı israf etmişti. O da Yunustu.
Şimdi ben! Müsrifliği bile israf etmişken, kınamıyorum kendimi. Dereleri geçip okyanuslarda boğulmuş gibi; sen, oku! Kendini kitap yapmışta okuyormuş gibi. Anla,‘’anlayamazsın’’ dediklerini, anladıklarından daha fazla. Bil! Çünkü bilmedikçe bildirecekler haddini. Bileceğim bende sen gibi ve anlayacağım. Sonraanlamayı bile israf edeceğim belli ki. Müsrifim hakeza.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.