- 822 Okunma
- 7 Yorum
- 0 Beğeni
ŞU ERMENİ MESELESİNE BİR DE BİZ DOKUNALIM BAKALIM-19-
Biz Tarih Muallimleri özellikle liselerde Ermeni meselesi konusuna geldiğimizde az zamanda büyük işler başarmanın telaşına düşeriz. Çünkü konu oldukça geniş ve kapsamlıdır oysa bizim bu konuya ayıracağımız ders saati sayısı en fazla toplam üç ders saati yani 40+40+40=120 dakikadır ki o da iki saate tekabül eder. Tabii ki bu iki saatte öğrencilerin tamamı pür dikkat dersi dinlemeli, tüm dikkati öğretmeninin üzerinde olmalıdır.
Evet...Diyelim ki öğrenciler can kulağı ile sizi dinliyorlar. Hiç kimse sizi dinlermiş gibi yapıp cep telefonuyla manitasına mesaj filan yazmıyor. Sınıfta en ufak bir sorun yok. Başlıyorsunuz anlatmaya. Ya da eğer anlatmaktan çok da hoşlanan biri değilseniz ’ Kim çalıştı bakayım derse ?’ Diyorsunuz. Sınıfta mutlaka pek çok öğrencinin gıcık olduğu ve ’ İnek ’ Tabir ettiği bir iki çalışkan öğrenci vardır. Onlar kalkıyorlar ve anlatıyorlar.
Başka alternatif yok mu peki? Olmaz mı? Üçüncü bir yol daha vardır. ’ Çocuklar, açın bakayım defterlerinizi...Başlık olarak yazın: ERmeni Meselesi’ Sonra başlarsınız ders kitaplarında var olan bilgileri özetleyerek size göre önemli olan kısımlarını yazdırmaya. Bir de ilave yaparsınız ’ Çocuklar bakın şimdi söyleyeceklerimin altını çizin imtihanda mutlaka sorulur bunlar’
Çocuklar başlar çizmeye satırların altını:
1- Ermeni meselesei ilk kez 1878 yılında Berlin antlaşması ile gündeme geldi.
2-Ermeniler 1878 den sonra memleketin her yerinde isyan etti
3-1915 de Ermenileri zorunlu göçe tabi tutmak mecburiyetinde kaldık. İşte buna Tehcir kanunu denir.
4-Tehcir kanununu uygulanması sırasında yollarda bir takım Ermeniler soğuktan, açlıktan, salgın hastalıklardan öldüler. Biz zinhar onlara ellerimizi bile sürmedik.
5-Mondros Ateşkes antlaşması ile doğuda bulunan altı ilde ki o illere vilayet-i sitte denir ( Aman sakın unutmayın..Vilayet şehir anlamına gelir. Sitte de altı demektir. ) Bir Ermeni devleti kurmaya çalıştı İtilaf devletleri
-Hocam...İtilaf devletleri ne demek?
-A benim kaz kafalı canım evladım. Daha önceki derste yazdırmıştım ya İngiltere, Fransa, Rusya..
-Ben o derste yoktum hocam.
6-Kurtuluş savaşımız sırasında hem doğuda hem de güneyde bize karşı yeniden isyan ettiler.
7-Sevr Antlaşması ile Doğuda bir Ermeni bir de Kürt devleti kurulmak istendi ama Atatürk Sevr Antlaşmasını kabul etmedi.
-Hocaaaammm. Çok hızlı yazdırıyorsunuz. Parmaklarımız yoruldu. Az mola verseniz?
-Mızmızlanma..İki madde daha kaldı. Onları da yazın tamam.
8- Doğuda Kazım Karabekir onlarla savaştı ve sonunda Gümrü Antlaşması imzalandı. Daha sonra İmzalanana Moskova ve Kars Antlaşmalarıyla Ermeniler Türkiye üzerindeki tüm isteklerinden vaz geçtiler ( Misak-ı Millimizi resmen kabul ettiler.)
9-Lozan Antlaşması Çok önemlidir. Lozana giden heyete iki konuda kesinlikle taviz verilmemesi söylenmişti Atatürk tarafından. Bakın bunu mutlaka sorarım ha. ( Mutlaka da sorarız sınavlarda bu soruyu )
-Şimdi kim söyleyecek bana bakayım Lozan’da asla taviz verilmeyecek hususlar nelerdi?
Biraz önce bahsettiğim ve benim nazarımda çok çalışkan, arkadaşlarının nazarında ise gıcık-inek olan öğrencim parmak kaldırır.
-Hocaaammm...Birincisi Ermeni Yurdu konusu yani Türkiye toprakları üzerinde bir Ermeni Devleti asla olmayacak. İkincisi de kapitülasyonlar kesinlikle kaldırılacaktır.
-Aferin evladım. Al sana ananın ak sütü gibi helalinden bir sözlü notu 100 puan.
Evet...Liselerde artık Tarih dersleri 9. ve 10. sınıflarda zorulu, 11 ve 12. sınıflarda seçmeli derstir. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük dersi ise sadece 11. Sınıflarda zorunlu derstir. (Haftada sadece iki saat ) İlginçtir değil mi Mesela Beden Eğitimi , Müzik, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi tüm sınıflarda zorunlu ders iken Fizik, Kimya, Biyoloji gibi dersler sadece 9. Sınıflarda zorunlu derstir. Neyse konuyu dağıtmayalım.
24 Temmuz 1923te İmzalanan Lozan Antlaşması ile yorgan gitmiş, kavga bitmiştir (!) Çünkü Daha önceki Mondros Ateşkes ve Sevr Antlaşmalarında Türkiye toprakları üzerinde bir Ermenistandan bahsedilirken Lozan Antlaşmasında Ermenilerin esamesi bile okunmaz. Dolayısıyla da bizim için Ermeni sorununa ’ Veleddaallin- Amin ’ denilmiş, ölen ölmüş, kalan sağlar bizim olmuş ve mesele kapanmıştır.(!)
Evet Antlaşmada Ermeni kelimesi hiç geçmez ama Lozan Antlaşması için yapılan görüşmelerde sık sık Ermeni meselesi gündeme gelmiştir. Bu görüşmeleri ve görüşmelerde yapılan konuşmaları aynen nakledeceğim okuyuculara ki Ermenilerin nasıl bir kağıt mendil gibi kullanıldıktan sonra buruşturulup atıldıkları görülsün. Artık Ermenilerden ya da kurulacak Bir Ermenistandan hiç bir çıkarları kalmayan büyük devletler Lozan’da çok da ısrarcı olmamışlerdır Ermeniler konusunda. Tabii ki bu arada Türk heyetinin kararlı ve taviz vermez tutumunu da nazar-ı dikkate almak gerekir.
Bu bölümde yazacaklarım tamanen alıntıdır
------------------------------------------------------------------------------------------------------------
T.C.
SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TARİH ANABİLİM DALI
(YÜKSEK LİSANS TEZİ)
SEVR ve LOZAN’DA
ERMENİ SORUNU
Danışman : Yrd. Doç. Dr. Ahmet HALAÇOĞLU
Hazırlayan: Barçın KODAMAN
( Sunacağımız her bilgi için tezi hazırlayan Barçın Kodaman adlı şahıs tabbi ki ayrı ayrı bir sürü kaynak göstermiş. İlgilenen arkadaşlar yukarıdaki teze bakabilirler Google dan )
-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Lozan Konferansı, 20 Kasım 1922 tarihinde toplandı. Böylece Türklere İtilaf devletleri arasında hem I. Dünya Savaşı sonuçlanacak hem de Türkiye.nin bağımsızlığı ve statüsü tartışılacaktı.
Lozan.da görüşmelerin başlamasını müteakip Ermeniler Lozan’da bir büro açarak faaliyetlerine başladılar. Lozan’da bulunan Ermen heyeti temsilcileri Hadisyan ve Ahanronian, İtilaf devletleri temsilcileriyle sık sık görüşmelerle bulunuyorlardı. Ermenilerle ilgili konular konferansın azınlıklar bölümünde gündeme gelmiştir. Ancak, konferansta azınlıklar konusunu görüşmek üzere; kurulan azınlıklar komisyonu toplanmadan önce Ermeni heyeti aşağıdaki isteklerini İtilaf devletlerine bildirmişti:
.1 . Türkiye.deki azõnlıklara; dil, din ve diğer konularda bazı haklar tanınması ve bu hakların Milletler Cemiyeti tarafın da korunması, 2 . Hıristiyanların askerlik yapmamalarını, buna karşılık bedel. vermelerini, 3 . Mezhep imtiyazlarının korunmasõnı, 4 . Genel af çıkarılmasını, 5 . Geçiş hürriyetinin sağlanmasını, 6 . Yerlerinden çıkmış olan Ermenilerin toplu olarak geldikleri yerlere dönmelerinin sağlanmasını 7 . Ermenilere Doğu illerinde ve Kilikya’da bir yurt verilmesini istiyorlardı
Bütün bu çabalarına rağmen Ermeni heyeti Konferansa doğrudan dahil olamamışlardır. Ancak Türk heyetinin bütün itirazlarına rağmen, 12 Aralık 1922 deki Azınlõklar Alt Komitesinde dinlenmeleri Müttefik devletler tarafından kabul edilmiştir. 13 Aralık 1922 tarihli oturumda, Başkan Lord Curzon açılış konuşmasında Ermeni sorununu gündeme getirmiş ve şunları söylemiştir:
Ermenilere geçiyorum. Bunlar yalnız birkaç nesilden beri düşkünleşmiş olup, medeni dünyanın dostça üzüntü ve dehşetine yol açmış olan zulümlerden dolayı değil, fakat gelecekleri konusunda kendilerine verilmiş olan garanti nedeniyle de göz önüne alınmalıdırlar. Şimdi bir Sovyet Cumhuriyeti olan Erivan adındaki Rus bölgesinde, güya bir Ermeni Cumhuriyeti vardır ki bana şöyle dediklerine göre yaklaşık 1,250,000 nüfusu olup, her taraftan gelen göçlerle öyle sıkışık bir hal almış ki, artık daha fazlasını barındıramaz. Diğer taraftan Kars, Ardahan, Van, Bitlis ve Erzurum Ermenileri tümüyle yok edilmiştir. Fransızlar Kilikya’yı boşalttıklarõnda bu ilin Ermeni halkı telaş ve heyecana kapılarak Fransõzları takip etmiş ve şimdi İskenderun, Halep, Beyrut şehirlerinde ve Suriye hududu boyunca dağılmış bir durumdadõrlar. Sanıyorum ki, önceleri yaklaşık 3,000,000.a varan Ermeni nüfusundan şimdi yaklaşõk 130,000 kişi kalmıştır. Yüz binlercesi Kafkasya’ya, Rusya’ya, İran’a ve dolaylarına dağılmışlardır. İşte bu suretle, bir çok kereler olduğu gibi, Türkiye’nin Ermeniler için ister Kuzeydoğu illerinde, ister Kilikya’nõn güneydoğu hudut boylarında olsun, Asya’daki toprağın bir kesiminde Ermenilere istedikleri toprakları vermesi istenmektedir..
Lord Curzon’un bu açıklamalarõndan sonra İsmet Paşa söz alarak şunları söylemiştir:
Yalnız Türk vilayetlerinden ibaret bir duruma sokulmuş Osmanlı İmparatorluğunun içinde, artık bağımsız bir devlet kurabilecek herhangi bir azınlığın bulunmadõğını belirtmek yerinde olur. Milliyetler prensibi her yerde eşitlikle uygulansa idi Osmanlı İmparatorluğu’nun önemli sayıda Türk olmayan unsurlar kapsayan parçalarını bağımsızlığa kavuşturma akımı, günden güne ayrılma akımlarının var olması, bir ölçüde haklı gösterilebilirdi. Durum bugün bambaşkadır. Marsilya.da yerleşmiş Rumların orada bağımsız bir Rum Devleti kurmaları ya da burasını anayurtlarına katmaları mantık yönünden nasıl düşünülemezse, Türkiye Rumlarının ya da Ermenilerinin de buna benzer istekler öne sürmeye hakları olamaz..
İsmet Paşa.nõn bu konuşmasından sonra Yunanistan temsilcisi Venizelos söz almış, Rum azınlıktan bahsederken Ermenilere de değinmiştir. Bu arada Lozan konferansına gözlemci olarak katılan A.B.D. temsilcisi Mr. Child söz alarak Ermeni yurdundan bahsetmiştir.
Görüşmeler 14 Aralık’ta da devam etmiş ve İsmet Paşa Ermeni nüfusu konusunda yapılan yanlışlıkları düzeltmiş ve Ermeni yurdu konusunda hiçbir şekilde Türkiye topraklarından ne bir karış toprak ne de bir bağımsız devlet kurulmayacağını belirtmiştir.
----------------------------------------------------------------------------------------------------
BENİM GÖRÜŞÜM: Aslında İsmet Paşa ’’Yalnız Türk vilayetlerinden ibaret bir duruma sokulmuş Osmanlı İmparatorluğunun içinde, artık bağımsız bir devlet kurabilecek herhangi bir azınlığın bulunmadığını belirtmek yerinde olur. ’’ Derken baltayı taşa vurmuştur. Bu cümlede geçen ’’Artık yoktur’’ ifadesi ’’ Bir süre önce vardı ama şimdi yok’’ Anlamına gelmez mi? Lakin kimse de sormamıştır ’’ Şimdi niçin yok? ’’ Yok diye. Yani öyle görülüyor ki Ne ABD ne de İngiltere, Fransa, İtalya gibi devletler için Ermenilerin hiç bir cazibesi kalmamış; Nasrettin Hoca’nın fıkrasındaki gibi ’’ Kurcalama, boku çıkar ’’ Dercesine kendi pislikleri ortaya dökülmesin diye çok da ısrarcı olmamışlardır.
Devam edecek tabii ki.
NOT: Yukarıdaki Resimde Lozan Antlaşmasına katılan Türk Heyetini toplu olarak bir arada görmektesiniz.
YORUMLAR
Değerli Hocam ! Tüm dunya tarihini inletsekte, tüm dünyayı dize getirserkte aslında (ben)'liğimizdeki duygulari tatmin eder şenleniriz.Oysa bir 'an'dan iberet hayatı nasılda karma karışık hale sokarız.Insan hayatlarını,dunya nizamı icin nasılda harcarız.Halbuki efendilerinde, kölelerinde gidecekleri yer ayni yer degilmidir?Nedir bu yüzyıllara serdiklerimiz?
Hala günahların üzerinden, günahkarları aklamaktayız.Bırakalımda yaratan haklı*haksız ayıklasın.
Saygılar, Sevgiler Hocam
sami biberoğulları
Aşağı yukarı tahmin ettiğim yorumlarını şimdi gayet net anladım.
Haklıyı haksızı elbette ki yaratan ayıklayacaktır. Ama bu dünyada hiç sormayalım, nasılsa Allah haklıyı haksızı ayıracak ve haksıza gereken cezayı verecek diye bu konuları hiç ağzımıza bile almayalım anlamına gelmez bu. Olaylara bu şekilde bakarsak Adana'da amcasoğlu tarafından öldürülen Gizem'in davasını Allah'a bırakalım. O katili de hiç konuşmayalım anlamı çıkmaz mı? Böyle yaparsak doğruyu mu yapmış oluruz. Ya da böyle bir konuyu konuşmakla, tartışmakla o katili aklamış mı oluyoruz?
Selam ve sevgilerimle.
Hocam ismet paşanın azınlık yok dediği hepten yok dememişki devlet kurabilecek güçte azınlık yok anlmında söylemiştir bana göre ermeniler devlet kurma hakkına sahip olsa idi o zaman bütün aznlıklarında böyle bir hakları olduğu anlamınada gelirdi bana göre saygılarımla
sami biberoğulları
Cümleye iyi bakmak lazım. Orada eğer Ermeniler için ciddi ciddi bir devlet düşünülseydi o cümle çok değişik şekilde ele alınabilirdi. İsmet Paşa '' Bizim memleketimizde bir devlet kuracak sayıda Ermeni yok '' demiyor. '' Bizim memleketimizde artık bir devlet kuracak kadar Ermeni yok '' Diyor. Bunu alıp '' Demekki vardı ama adamları temizlediniz. Artık bir devlet kuracak Ermeni bırakmadınız topraklarınızda, soykırım yaptınız '' Diyebilirlerdi. O günkü siyasetleri böyle bir çıkış yapmalarını engelledi. Yıllar yıllar sonra bu gün '' Türkler soykırım yaptı '' Diyorlar. Çünkü bu günkü siyasetleri böyle söylemelerini gerektiriyor.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Ve ben Can Maybull olarak diyorum ki:
Sizin, daha tarihe tutanamamış fikirleriniz, aklınızdan Onay alsa bile, eminim duygularınız da hapsolacak ve ruhunuzla birlikte intihara kalkısacaktır...İşte o esnada biz, sizin ilk yardım çağrınıza ,aklınız dışında,ruhunuza ve duygularınıza olacaktır :)
Saygılar, Sevgiler Değerli Hocam
sami biberoğulları
Kusura bakma ama ne dediğini bi anlasam belki de en uzun cevabı sana yazacağım ama maalesef anlamıyorum.
''Sizin, daha tarihe tutanamamış fikirleriniz, aklınızdan Onay alsa bile, eminim duygularınız da hapsolacak ve ruhunuzla birlikte intihara kalkısacaktır...'' Demişsin...kısmı anladım iyi kötü. Sanırım ''Mantığınız ve aklınız yapılan kötülüklere ne kadar onay verirse versin eninde sonunda duygularınız ruhunuzla birlikte intihar edecektir'' demek istemişsin.
Lakin ''...İşte o esnada biz, sizin ilk yardım çağrınıza ,aklınız dışında,ruhunuza ve duygularınıza olacaktır :)'' Cümlesinden hiç bir şey anlamadım. Biz ilkyardım çığlıkları atacağız eyvallah, orayı da anladım sanırım..Sizin ne yapacağınızı anlamadım.
''Sizin ilk yadım çığlığınıza, aklınız dışında, ruhunuza ve duygularınıza olacaktır'' Ne olacaktır???????????????????????
Allah aşkına daha açık yaz ki ben de cevap yazayım.
Selam ve sevgilerimle.
Hocam,
bu bölümü kısa mı yazdın nedir?
Çak çabuk tükendi cümleler.
Ya da,
biz olaya iyi dahil olduk.
Sanırım,
Ermenilerin katlettiği diplomatlara da değineceksiniz.
Hatta,
Asala'nın kökünün kazınmasını da kaleme alın bence.
Tatlı dilinizden, insanlar gerçekleri bir kez daha öğrensin.
sami biberoğulları
Bu bölümü kısa tuttuğum doğrudur çünkü gelecek bölümde Lozan Görüşmelerini tamamen okuyucuya sunmak niyetindeyim. Lozan Antlaşması ile Ermeni meselesi nasıl bir sonuca ulaştı? Bu gün Ermeni Soykırımından bahsedenlerin bu kavramı ağızlarına alacak yüzleri var mıdır bunun ortaya konması lazım ( Ki kendi itirafları da vardır o görüşmelerde.
Ermenilerin katlettiği diplomatlar, Asla vs. diyorsun. Hele dur bakalım ondan önce koskoca bir varlık vergisi dönemi var. Tüm bunlar anlatılacak inşallah. Yanı bu dizi yazısı öyle kolay bitecek bir dizi yazısı değil.
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Sizlerin ilgisi sayesinde sürdürdüğüm bu yazı dizisini öyle sanıyorum ki daha çok bölümler yaparak devam ettireceğim.
İlginiz için bir kez daha teşekkür ederek selam ve sevgilerimi gönderiyorum.