- 1109 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
Minik İstavrit Balığım
Elimde gitarım ismini nağmelerken, sahil kuşları da gelip balıkçının teknesine kondu çekinmeden.
Balıkçı bu sabah ilk siftahını benim verdiğim beşlikle yaptı.Yüzü güneşlendi nasırlı elleri paraya uzanırken.
Derken gezdirdi kıyı boyunca şarap kokulu teknesiyle hem beni hem de beyaz kanatlı deniz güzellerini.
Gökyüzünde bulutlar sere serpe neşe içindeydiler. Birbirlerine sarılmış dans ediyorlardı
Sanki elimdeki şarap şişesinden onlar da içmişlerdi, sarhoş muydular yoksa bilinmez ama onları öyle sarmaş, dolaş görünce özendim işte.
Bir an kanatlanmak ve adını haykırmak, kim bilir ne güzel olurdu seninle buluttan yataklara uzanmak.
Ara sıra kadehimi kaldırdım balıkçının şahitliğinde hem martılara hem de senin şerefine.
Bir yudum şarap, bir yudum sen içiyorken ara verip melodilerime gözlerimden süzülen tuzlu yaşları sildim elimle.
Sonra gözlerimi saldım hasret kadar en uzak noktaya. Daldım dalgıçların en derine dalmaları gibi hatıralara.
Tam vurgun yiyecektim ki hayalinle;
Bir mucize oldu ansızın balığın biriyle bakıştık. Senin saçlarının teline dokunur gibi dokundum istavritin pullu derisine. Minicikti belli ki yeni doğmuştu.Ağda çırpınan son balıktı tıpkı sen gibi nasıl da masumdu, kıyamadım.Kaptım ağların katil pençelerinden attım oracıkta duran bir kova suyun içine. Balıkçı itiraz edecekken hemen bir beşlik daha verdim ağzını kapatsın diye.
Derken seyahatimiz bitti gün ağarmak üzereyken vedalaştım balıkçı Ahmet ile ağır adımlarla eve doğru yürürken seni düşünüyordum...
Nasıl bir acıydı bu ayrılık. Yine isyanlar içimde koğuşlandılar.
Beyazlarım ak ak döküldü sen gideli dönüşsüz ülkeye yani cennete...
Ah sevgilim ahh… On beşinci yılın doldu bugün sabah erkenden saat sekizi çeyrek geçerken... Ben o tekneye binerken sen siyahların içinde beyaz gelinlik giymeden gittin... Gittin işte birbirimizi onca severken.
Halbuki, hep ’sevenler birbirleri için yaşarlarsa gerçekten seviyorlardır’ diye konuşurduk... Ama sen ne yaptın? Beni terk ettin... Bir arabanın altına savrulup Azrai ile anlaştın!
Oysa her zaman maviler denize, beyazlar sana yakışır diye düşünmüştüm sevgilim.Sen gidip ölümün rengi siyaha yakıştın.
Az önce bengovillerle kaplı bahçemden içeriye girdim.Oturdum seninle dinlendiğimiz turuncu çiçekli kanapeye. Elimde rakı bardağım, karşımda gülümseyen fotoğrafın . Kıskanma ama bir de bugün balıkçının ağlarından kurtarıp kovaya attığım minik istavrit balığım.
SON
Nurcan TALAY
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.