Yaşamsal Notlar

• 22 Mayıs 2008 Perşembe 14:43:52

YAŞAMSAL NOTLAR
Evet, bu başlığı attıktan sonra doğrusu sözlerime nerden başlayacağıma şaşırdım.
Ülkemiz tarihler den gelen göçler, tehcirler, savaşlar ve bunların sonucunda birçok değişik kültürün ve de milletin bir arada yaşama durumunun oluşması bir karmaşaya yol açmıştır. Tabi ki kendi içinde yoksulluğu, cehaleti ve gelişememeyi de barındırarak günümüze kadar bu büyüyerek gelmiştir.
Metropol kentlerin zaman la kırsalla olan yaşam sıtandartı farkı o kadar çoğalmıştır ki giderek uçurumlar oluşmuştur.
Tabi bu sosyokültürel, sosyoekonomik, sosyopisikolojik yaralar açmıştır.
Diyelim İstanbullu gezen bir turisti alıp Mardin’in bir köyüne götürseniz, bu iki yerin Türkiye olduğuna inandırmanız için doğaüstü güçlerinizin olması gerekli olduğunu unutmayın.
Batıda kapitalizm kendini hızla kabul ettirirken, doğuda feodalizmin açtığı yaralar hem çoğalıyor, hem de git gide kapanmaz bir hal alıyor.
Batıda büyük sermayeler güçlendikçe, insan üzerindeki etkileri de büyümüştür.
Okumuş gençlerin hem tahsilinden hem fiziksel gücünden faydalandıkları hatta zaman, zaman
Kız olanlarının duygularından da faydalanmaya çalıştıkları gazete veya bir takım yayın organlarına yansımıştır.
Okumamış vasıfsız insanları karın tokluğuna çalıştırıp, insan gururu ve onurunu rencide eden davranışlar içerisine girmişlerdir. Ve halende devam etmektedir.
Doğuda ise okuma yazma oranının çok düşük olması, insanların hacı, hoca ve şeyhler tarafından kullanılması daha da kolay olmuştur.
Gelenek, görenek ve töre kanunlarına müsaade eden aslında insanlar değil cehaletin kendisi olduğuna şüphe yoktur.
Tabi bunlar sürerken kültürel olarak tek imkânımız olan Televizyonu da bize düşman olarak kullanmaktadırlar.
Bizler eğiteme, değişime, yenilenmeye bu kadar çok ihtiyaç duyarken,
Televizyon bize popüler kültürü, mafyacılığı, kabadayılığı, dolandırıcılığı, savaşı, öne sürüp çağımız dışı olan bu yaşamsal etkileri, bize edinilmesi gereken meziyet ve gereklilikmiş gibi gösterilmektedir ve
Gözümüzün önünden ayırmamışlardır. Hele, hele değerlerimizi işlerken üç beş kuruşu daha çok önemseyip bu değerleri yani bizi bize ucuzlatılmış bir şekilde satmaya kalkışmaları bütün olanların cabası olarak bize yaşatılmaktadır.
Tabi beklenen kötü sonuç kendini göstermekte gecikmemiştir.
Batman’da son beş yılda iki yüz genç kız intihar etmiştir.
Tabi bunun bayanlar üzerinde olduğu kadar erkekler üzerinde de çok büyük olumsuz etkiler yarattığı gözlemler dâhilindedir.
Bu koşulların gelişmemesi bastırılmış duyguların öne çıkmasına sebebiyet vermektedir. Yani erkekler dışarıda karşılaştıkları bayanlara vermiş oldukları değeri önemi kibarlığı hata hak savunuculuğunu kendi evinde aklına getirmemektedir.
Tabi bu bayanlar içinde böyledir ama kendini biraz geliştirmiş bayanlar bayan olmayı avantajlı duruma getirmeye çalışmaları kurnazlığını göstermeye çalışmaktadırlar erkeklere karşı
Örneğin bu konuda o kadar çok acınacak duruma gelmişiz ki, Bayan Bulgaristan’dan tutup buradaki erkeklere telini verip birkaç gün muhabbete girerek sonra zor durumda olduğunu yanına gelip sana varmak istiyorum ama yol param yok bana para gönderirsen yanına gelirim demiş ve insanlarımız buna inanarak para gönderdikleri Televizyona bile yansımıştır.
Bütün bular yazımın başında anlattığım medeni koşulların oluşturulamadığı bir yığın çelişkiyle beraber olmamızın sonucudur.
Ömer Doğan [email protected]