ÖLÜMÜNE DOSTLUKLAR ÖLDÜ MÜ?
ÖLÜMÜNE DOSTLUKLAR ÖLDÜ MÜ?
Tasada, kederde, sevinçte, kıvançta, bir ağlayan bir gülen, yüreğimizi dost için yere seren, etle tırnak olan bir toplumduk
Sabah yatağımızdan kalktığımızda, önce Allahı, sonra kapısı, penceresi karşımızda olan komşumuzu görürdük,
Günaydın derdik, hal hatırını sual ederdik, birinin başı ağırdığın da hemen koşar yardım ederdik, hasta ise mutfağa girer bir sıcak çorba içirirdik
Çoluk çocuğu var ise, yardım eder okuluna gönderirdik, bir hastanede yatan dostumuz var ise, Salı ve Pazar olmak üzere görüş günlerinde ziyaret eder, hal hatır, ihtiyaçlarını sorardık, hastane ihtiyaçlarını karşılaması için gizlice yastık altlarına para koyardık
Ölümlerde, doğumlarda, sünnetlerde, düğünlerde yalnız bırakmazdık, karıncakararınca
Hem maddi hem manevi katkı yapardık
Komşumuza kindar davranmazdık, siyasi görüş ayrıcalığı ile düşman gibi gam bazlamazdık, sorunları güzellikle, çözerdik, efelenmezdik, öfkeden, kibirden uzaktık
Efendim şu Türk, şu Kürt, şu Laz, şu kıvırcık, şu Türkmen, şu gürcü, şu göçmen, şu muhacir, şu alevi, şu Sünni diye bakmazdık, yaradılanı Yaradandan ötürü kutsal sayardık, can sayardık, önce insan gözü ile bakardık
Komşumuz aç iken biz tok yatmazdık, fakir, fukara, garip guraba ya kol kanat gererdik
Harama el uzatmazdık, arama yeltenenleri de ikaz ederdik, kötülüklere meydan vermezdik
Şimdiki insanlık gibi, bir nokta menfaat için virgül kadar eğilmezdik, aza şükür, çoğu bereket sayardık, el etek öpmezdik, çiğ kelamdan kaçınırdık, Allahtan korkar kuldan utanırdık, çirkinlikler karşısında utanır bozarır, kızarırdık
Hatalarımız karşısında özrü erdem bilirdik, kadına yaşlıya arife saygılı idik, çocuklardan sevgiyi şev kati esirgemezdik
Milli ve dini bayramlarımızı büyük heyecan ve sevinç içinde kutlardık
Vatanımıza, Ayyıldızlı şanlı Bayrağımıza, Şehit ve gazilerimize misak-ı millimize birlik, dirlik beraberliğimize Laik Cumhuriyetimize, Atatürk ilke ve devrimlerine
Bağımsız adalete, çağdaş hukuka, demokrasimize, istiklal marşımıza toz kondurmazdık
TC vatandaşı olmaktan gurur duyardık, utanmazdık, inkâr etmezdik
Cahile menzil vermezdik, arif ile gezerdik, büyüklerimizin sözlerini, nasihatlerini dinlerdik
Geleneklerimizi, göreneklerimizi, folklorumuzu, türkülerimizi manilerimizi, sazımız sözümüzü kültürümüzü, tarihimizi coğrafyamızı önemserdik
Geçmişle günümüzü kıyaslarsak erozyonda olduğumuzu, insani, irfani, vicdani değerlerimiz kaybettiğimizi,
Gittikçe kin, öfke, kibir omurgasız bir topluma doğru gittiğimizi görürüz
Ölümüne dostlukların yok olduğunu, günümüzün kıvrak çıkar düşkünü menfaat düşkünü bir insanlıkla revaçta olduğunu göre biliyoruz, yanılıyor muyum acaba?
Toplumdaki güven bunalımının dorukta olduğunu rahatlıkla, beyanımdır diye biliyorum
Ne dersiniz?
______Ali Cemal AĞIRMAN______