- 615 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
HERŞEYİ BİLGİSAYARDAN BEKLEMEK
HER ŞEYİ BİLGİSAYARDAN BEKLEMEK
Bilgisayarın yeni yeni yaygınlaştığı 1990’lı yıllar…
Bilgisayar almış ama, ne işine yarayacağını
tam kestirememiş bir arkadaşımı ziyaret etmiştim.
Kocaman tüplü ekran zaten masasının yarısını kaplamış.
Ekranın sağına ve soluna küçük küçük notlar yapıştırmış.
Merak ettim ve sordum:
“-dostum bu notları bilgisayar nasıl okuyor?”
“- Yok okumuyor, ben unutmayayım diye yazdım”
“- Bilgisayarı pano gibi kullanacaksan yazık olur”
“Bu notları yazıp takip edebileceğin, hatta zamanı
geldiğinde seni uyaracak yüzlerce program var” dedim.
“-yapma ya, vallahi bilmiyordum” diye şaşkınlık ifadesi
belirdi yüzünde.
“Tüm niyet, beklenti ve özlemlerini böyle ekrana
yapıştırırsan, senin bilgisayarının, Telli baba türbesinden
farkı kalmaz ki” deyince tebessüm etti ve ikna olmuştu.
TARİHE SAYGI ANLAYIŞIMIZ
Tarih: 2000’li yıllar… Yer: Bursa, Yıldırım, Namazgah Caddesi
Halk şiirleri, ilham kaynağım için özel bir yeri olan mekandır burası.
Cadde kenarında, korumaya alınmış tarihi bir eser var.
Sağından solundan destek için ahşap payandalar vurulmuş,
metruk bir bina. Ziyaret edeni yok, restore edeni yok,
Kimseye ve kendine de bir faydası yok.
ama yanından hep korku ile geçiyoruz, başımıza yıkılacak diye.
Bir gün merak ettim, belediyeyi telefonla aradım:
“bu binayı ya restore edip, tarihe hizmet ettirelim ya da yıkalım.
yanından korku ile geçiyoruz. Koltuk değneği ile ayakta durmaya
çalışan bir eserin kime ne faydası var ki?” demiştim.
cevap olarak:
“aman efendim, restore etmeye mali gücümüz müsait değil,
yıkmaya da kanun gücümüz yok. Orası kurul koruması altında”
gibi bir cevap almıştım.
Aradan bir yıl geçmedi, kuvvetli bir yağmur, fırtına derken
binanın büyük bir kısmı yıkıldı. Restore etmeye bile fırsat
kalmadan, mecburen yıktılar.
Daha sonraki yıllar, sahipsiz kalan bu ata yadigarı yüzlerce eserleri
ayağa kaldıran belediye yönetimlerini de, tarih hayırla yad edecektir.
KEDİLERİN HİSSİ
Evimiz, zemin üstü birinci kattaydı. Penceremiz metal korkuluklu
ve yüksek olmasına rağmen, doğalgaz borusundan tırmanabilen
üç farklı kedi, belirli aralıklarla camdan odamıza girebiliyordu.
Kedi çok hisli hayvandır. Evde üç kişi kızgınlık, bir kişi ilgi göstersin
ona güvenerek yine de eve girmeye çalışır.
Eşim her ne kadar ilgi gösterse de, biraz temizlik, biraz da
tırmalar korkusuyla, kedilerin habersizce odaya girmesinden
rahatsız oluyordu.
Cama engel olarak ne koyduysak, Duman, Kocabaş ve Çakır
ismini koyduğumuz kediler, pencere kenarında oturarak
camgüzeli gibi poz veriyorlardı.
bir gün aklıma değişik bir formül geldi.
iri yapılı, gözleri , tüyleri ve kuyruğu ile gerçeğine çok
benzeyen, oğlumuzun oyuncağı Arslanı alarak
camin önüne oturttuk.
Bir hafta boyunca, cama çıkan Kocabaş kedimiz
arslanla göz göze gelip korktu ve geri döndü.
Tam bir hafta, arslanı gözlemlemiş demek ki.
Yemiyor, içmiyor, hareket etmiyor, kükremiyor ya,
kedi bizim tezgahı çözmüş.
Bir sabah baktım ki, kedi , oyuncak arslanın üstüne
oturuvermiş.
“sen misin bana oyuncaktan rakip çıkaran” dercesine.
Tebessüm ettik, Arslan engelini aradan kaldırdık.
Kedimiz, camekanına tekrar kavuşmuş oldu.
Anılar devam edecek
Hoşça kalın, dostça kalın
Ali Rıza Malkoç
03/06/2014
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.