AŞK DUASI
Ne zaman yağmur yağsa bu şehre, sen yağıyorsun sanırım üzerime. Şemsiyesiz çıkar dolaşırım, yüreğime değin ıslanırım.Bilirim sen yağıyorsun bana, sen değiyorsun,sen ıslatıyorsun beni. Bu yüzden yağmuru seviyorum.
Bu serzeniş yağmurlu bir mayıs gününde Elazığ’da kaleme alınmıştır.İnsanın içini yakan bir ayrılık, yürek burkan bir onsuzluk ve sonsuz bir sevdanın söze isabet eden halidir. Cana gelen o kadar musibet var ki bu musibetlerin en beteri uzaklık olsa gerek sevgiliden.
Hikayedir bu mevzu bahis, aslını arama ve suale cevap bulma kasdıyla okumayın. Tesiri varsa size eğer hislenin doyasıya ve halinize uygulayıp tadını çıkartın. Hüzün de sevdadandır, bizdendir.
Sözden gayri sermayesi olmayan ne yapabilir ki bu hasretlikte? Kişi aşıksa eğer kalbindeki her türlü hislenmeyi hasreder böyle aşkirâne kağıda. Kalem sırdaşı olur, kağıt yoldaşı, okuyan ise haldaşı...
Havada hüzün kokusu var, teşne gönüllerin yâre susuzluğu var. Bu hususi bir ilandır, ondan başkası duymasın, bilmesin hali pürmelalini. Bağırsam duyar mı ki! Ses verir mi ki!
Yağmurlu bugün hava, şehrin her sokağı ıslak mı ıslak. Her izbesi ağlak bir terk edilmişin meskeni... Burcu burcu, buram buram, ıtır ıtır yalnızlık kokusu yayılıyor etrafa, içim dışım ayrılıkla doluyor.
Çok gün önceydi, çok hafta ve ay belki de yıl! Yağmur vardı yine bu şehirde. Arabadaydım ve seninle konuşuyordum. Ağır bir parça vardı fonda, kulağım sendeydi. "Seni seviyorum" dedin bir an. Yağmur durdu, kalbim... Gözlerimde şimşek çaktı, aklımda yıldırım... Müzik kesildi birden, şehir günlük gülistanlık oldu. Güneşlendim seninle,ısındım, içim şen şakrak oldu, aklım cıvıl cıvıl... "Ne dedin?" diye teyit ettirmek istedim. "Seni seviyorum." dedin tekrar. Bir karede donmak isteseydim eğer bu dünyada o karenin de bu an olmasını isterdim Rabbimden.Hep hüzünden ağlanmaz ya bu kez de aşırı sevinçten ağladım. "Ben de seni seviyorum." dedim "Küçüğüm!" Her kula nasip olmaz sen tarafından sevilmek, herkese yâr olmaz sen gibi güzel!
Kapattık telefonu. Ömrüme ne kadar mana kattığını söyleyemedim belki, nasıl değer verdiğini ve nasıl da sevdiğini beni. Bir başkasından görmedim ben bu sevgiyi, bu ilgiyi hiç yaşamadım. Bu yüzden acemisiyim sevmelerin. Yabancısıyım bu hislerin. Senin ifaden canıma can kattı da haberin yok, ömrüme lezzet oldu da bilmiyorsun. Bir çocuk nasıl sevinir ve mutlu olursa öyle oldum o an.
Çıktım arabadan, ıslandım doya doya, ıslandım seni seviyorumu duya duya! Haykırdım yaşadığım şehre "Seviyorum onu" diye. Olmadığını bile bile itiraf ettim yaşadığım şehre seni sevdiğimi. Duysun istedim ela-lem, bilsin istedim herkes. Sırılsıklam aşıktım. Hâlâ ne zaman bir seni seviyorum duysam, okusam, görsem sen aklıma geliyorsun.
Günler geçti, haftalar, aylar belki de yıl... Ayrıldık güya, bitti sözde bu sevda! Oysa ayrılık ateşten bir yağmurmuş, bitti deyişimiz ucu keskin bir mızrakmış.Yağmur yağdıkça canıma isabet etti her ateş, canıma battı her mızrak!Bitmesi imkansızmış bu aşkın; yağmur dinerse bu dünyada, biterse, yağmazsa belki o vakit biter içimdeki sen aşkı. İmkansız bir şekilde, tedavi edilmez bir halde hâlâ seviyorum seni.
Yağmur yağdıkça sevdim seni, ıslandıkça arttı bu sevda. Haberlerde kurak geçeceği söyleniyor bu yılın. Sensiz her mevsim kurak bende. Can kurak, dudak kurak, el kurak... Sen yağmurları yağsın tek yeşillenirim ben hemen, filizlenirim, çiçeklenir, papatyalanırım. Sen duasına çıktım, seni diledim yağmur misali kurak gönlüme sağanak sağanak sen yağdırsın istedim Rabbim.
Yağmur var şehirde. Bana "Seni seviyorum" dediğin yerdeyim. Aşkımızı anıyorum, özlemle yad ediyorum. Daha dün gibi, sımsıcaktı aşkını ilan edişin.Bilmeni istiyorum seni büyük bir aşkla sevmeye devam ediyorum. Hiç durmadan, sınırları alt üst olmuş bir şekilde, haddi hesabı kaldırmış bir şekilde, aklın alamayacağı, kalbin hissedemeyeceği şekilde...Bu aşkta insanın algı eşiğini geçtim de sevdim seni.
Islağım bir çimen gibi, gözü yaşlı bir erkeğim... Kaygan bir zeminim var mutluluk adına. Tutacak bir el dahi bulamıyorum. Elsiz ve mesnetsiz kalmak ne kötü! Yârsiz ve yurtsuz kalmak... "Bir bardak su verir misin?" diyebilecek biri ve " Çay demlesem içer misin?" diyebileceğimiz biri olmalı yaşamımızda...Yoksa yağmur ıslatır gözlerinizi ve siz ağlarsınız herkesten gizli. Kimse bilmez ve görmez gözyaşlarınızı, kimse döktüğünüz her yaşın tuzunun nasıl yaktığını anlamaz gözlerinizi, herkes gözünüzdeki yaşları yağmur bilir.
Yağma yağmur diyemiyorum, akma gözyaşım da! Döksün bulutlar yaşını başıma, eksik kalmasın bir damla. Hüzünlü her taraf, caddeler, kaldırımlar, parklar vıcık vıcık hüzünlü... Üst başım hüzün dolu, her santimetrekaresine emsali görülmemiş hüzün yağıyor canımın. Hüznümü alıyorum damardan, üzerime yağan sensizliktir sicim sicim.
İnadına ıslandıkça seni daha bir seviyorum.
Kuraklık olsa bile sen duasına çıkıyorum.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.