Ağlama
Ve bir emzik daha yere düşer. Bir minik beden daha morarır. Minik bir beden daha ayrılır sessizce aramızdan. Minik bir kefen dikilir. Ve üzerinde yoktur hiç bir çizgi filmin hiç bir sevimli karekteri. Ölüm vardır minik kefende. Ölümün sevimsiz yüzü. Ve birde minik mezar açılır küçüçük, minicik ve bekler minik sahibini. Minik daha 14 aylık bir bebektir o. Adı Damla. Bir hastanenin pis bir koridorunda bekler anne ve babası, gözyaşları akar. Bu gözyaşları yoksul yüreklerin isyanıdır aslında. Ve önce doktor ağlar sonra hemşire sonra anne sonra baba ve bu kadardır Damla bebek için gözyaşı döken. Ölmüştür Damla bebek. Daha 14 aylıkken. Hemde açlıktan. Hastaymış annesi sütü kesikmiş ve yokmuş babasının parası alamamış süt ve ölmüş Damla bebek açlıktan. Birileri övünür ya hep büyüyoruz gelişiyoruz giriyoruz AB’ye diye işte tam o zaman ölmüş Damla bebek. İşte o zaman almış Azrail Damla bebeği. Belki Azrail bile ağlamıştır Damla bebeğin ruhunu götürürken sonsuzluğa Belki o bile isyan etmiştir bebeklerin açlıktan öldüğü bu kötü düzene.Ama nafile artık ölmüştür Damla bebek.Ve anne ve baba çoktan almıştır minik yavrularını kucaklarına ve çoktan tutmuşlardır sahibini bekleyen minik mezarın yolunu.Ve bir kadın hiç tanımadıkları ve Türkçe bilmeyen yaşlı bir kadın sormuş minik Damla’nın yoksul anasına ’Çay Berbena(Neden Ağlıyorsun) ’.Cevapsız kalmış bu soru.
(ZONGULDAK’DA AÇLIKTAN ÖLEN DAMLA BEBEK ANISINA)
--BİRİLERİNİN KEYFİNİ KAÇIRDIYSAK AFFOLA--[/kalin ]
YORUMLAR
tüm dünyada yükselen yoksulluğun sebebi olan ve
tek doğruymuş gibi bizlere yutturulmaya çalışılan neo-liberal ekonomi politikaların yerin dibine girmesi için
yoksulluğu yoksul olanların başarısızlığı olmakla suçlayan herkesin keyfini kaçırmak için
BİRLİKTE İSYAN ETME ZAMANI!