- 802 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
İnsanlık öldü mü?
Bundan seneler evveldi Antalya’da bir parkta oturuyordum. Biraz uzağımda iki ihtiyar delikanlı hararetli hararetli konuşuyorlardı. Normalde duyma mesafesinde olmadıkları halde konuşmalarını net bir şekilde duyuyordum. Sanırım ihtiyarlığın etkisiyle bir birlerini duymakta güçlük çekiyorlardı ki normalden yüksek bir ses tonuyla konuşuyorlardı.
İhtiyar delikanlılardan biri diğerine dönüp nerde bu insanlık, insanlık öldü mü? Dedi.
Diğeri başını öne eğip yok azizim yok ölmedi bu aralar biraz hasta yatıyor dedi. Diğeri öldü öldü boşversene deyip oturduğu yerden usulca doğrulup parkın arka kısmında yerde yatan bir kadını gösterdi. Bak bu kadın kaç gündür burda. Bir Allahın kulu gelip onu ordan kaldırmaz mı? olmadı önüne bir tas çorba koymaz mı? bu insanlık ölmemiş olsaydı o kadın günlerdir orada öylece yatar mıydı? deyip ağlamaklı bir halde bastonunu yere vura vura uzaklaştılar parktan.
Kim bu insanlık? acaba o kadının kocası mı? çocuğumu? diye düşündüm kendi kendime. Eve gidip babama konuşmayı anlattım ve aynı soruyu sordum kim bu insanlık?
Babam gülümseyip dili döndüğünce insanlığın ne olduğunu anlatmaya çalıştı bana. İnsanlık; insanın insana karşılık beklemeden elinden geldiğince yardımcı olmasıdır. Ve insan zordurumda olan birine yardım edilmediğini gördüğün de hep aynı soru sorulur insanlık öldü mü?
Söyle o zaman baba insanlık öldü mü ki yada hasta mı oldu ki o kadına kimse yardım etmiyor dedim.
Yok oğlum insanlık ölmez ama bazen böyle hasta olabilir.Gel beraber ölmediğini ispat edelim dedi ve kalkıp parkta ki kadının yanına gittik. Bana sen şimdi burda bekle ben geliyorum diyerek yanımdan ayrıldı. Aradan biraz zaman geçmişdi ki annemle birlikte elinde yemekle çıka geldi. Ardından da muhtar ve tanımadığım birileri daha geldi. Önce kadının karnını doyurup sonra onu bulunduğu yerden alarak hastaneye götürdüler.Sonra öğrendik ki kadın kocasının zulmünden kaçıp buraya gelmiş 3 tane de çocuğu varmış. Aslında 2 ay önce evden ayrılmış ora senin bura benim derken bizim oraya kadar gelmiş.
Babama bizim yaptığımız insanlığın ölmedigini ispat ediyor diyelim ama bu kadını dövüp sokaklara atan kocası ve onu arayıp sormayan evlatlarının olması da öldüğünü göstermez mi diye sordum. İnsanlık insanın içindedir aslında kimi onu görmemezlikten gelir kimi onun sesine kulak verir. Dünya döndükce insan yaşadıkça insanlık ölmez ama dedigim gibi içinde ki insanlığı görmemezlikten gelenlere rastlayanlar insanlık öldü mü diye sorarlar dedi.
Aradan tam 23 yıl geçti o gün yaşadığım bu olay hayatım da önemli bir yer etti.
İçimde ki insanlığı asla görmemezlikten gelmemeye çalıştım. Zaman zaman insanlık öldü mü dediğim oldu yine de. Sonunda anladım ki insanlık ölmezmiş asla babamın da dediği gibi.
Ancak yıllar geçtikçe içinde ki insanlığı görmemezlikten gelen körlerin sayısının da bir hayli arttığı gerçeğini de kabul etmek gerek malesef.
İçinde ki insanla insanlıkla barışık insanoğlu Insanları çıkarsın karşınıza Yaradan.
Mutlu Aydurmuş