- 1103 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ÖZGÜVENİMİZ YOK MU?
özgüvenimiz
ÖZGÜVENİMİZ YOK MU ?
Ahmet Hamdi Tanpınarın "‘Saatleri ayarlama enstitüsü" romanında rastladığımız: Hayri
İrdal,kazaen ağzından kaçırdığı Serbetçi Taşı elmas’ı lakırtısı Hayri İrdalın başına neler getirdi neler.
Anton Çehovun Vişne bahçesi veya Vanya dayısın da yapı olarak aynı durum söz konusu
Yanlış anlama ve anlatımın karışması..
Yine bir benzerine Saatleri ayarlama enstitüsünde rastladığımız Dr.,Ramiz tipi ve dekorunu Çehov’un bir öyküsünde tesadüf ediyoruz.Başhekim olan Doktor sinir Doktorudur.Yerinde gözü olan genç doktor tarafından deli tecrit hücresine tıkılır.Doktor:Deli değilim dedikçe batağa batar.Ve deli muamelesi görür.Hayri İrdal Çehovun kahramanı gibi bir konumda kalır.
Yalın bir gözlem dikkatiyle baktığımızda S.A.E yazarının bir Anton Çehov hayranı olduğunu anlamamak mümkün değil.
Bizim yazarımızın etkilenmeleri yabancı yazarlardan müteessir olmaları artık bir vakıa ,olgu.Bu soruna ahlaki yaklaşımla bakmak yerine sorunun neden böyle olduğuna bakmak daha yararlı olmaz mı? Yazarlarımız da eksik olan bir özgüven sorunu vardır.Sanatçılarımızın bu sorunu çözümlemesi Türk sanatının yaratıcılık orjinalitesine katkı sağlayacaktır.
Çehov da Yunus Emre de olan özgüven çağdaş ve yakın tarih sanatçılarımızda ne kadar ve nasıl var veya yoktur.Bunun açıklanımı bir gereklilik olmuştur!
Yalçıner YILMAZ
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.