- 860 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Aidiyeti Belirsizlik veya Maskelenmiş Aitliğin Psikolojine dair Hökkemlik-1
Akpkk elit takımı hangi kuşaktandır ?
Sanıyorum ve genellersek; 68-78 kuşağı diyebiliriz...
Eski kuşaktan kurucu Nevzat Yalçıntaş, sponsor Sabri Ülker, ideolog Sabahattin Zaim’i bu dizi dışında sayabiliriz.
Sıralama liyakat yanlış olabilir; batıni ve hurufi bir hiyerarşiği olduğu kesindir.
İlim yayma Cemiyeti ve Türk-İslam sentezci eski Aydınlar Ocağı takımı diyelim, genel olarak…
Bir ara soru:
Rize ve Kayseri neden bu kadar ilginç iki ilimiz olmaktadırlar peki ?!
Rezerv yerin Güneydoğu Mezopotomya ve Kuzeydoğu Potomya olamasıyla öngörerek değerselleyebiliyorum.
Potomyaları bölen nehir ya da nehirleri biliyor muyuz peki ?
Fırat ve Dicle, bilinen "mezo" kavramını ortaya alanlardır.
Peki ya Potomya ?
Bu mezolu, mezosuz haldeliğin devamı var mıdır peki; somut büyüklük ölçüleri eki getirerek düşünelim...
Örneğin Ancient Potoima geneli gibi...
Bunların ait olduğu kuşakta düşünsel bir anomali veya enfeksiyonun varlığını; hem vektör hem de muarrızı olmak gibi, bağlı veya bağımlı olmama psikolojisiyle, birlikte yazıyorum.
Dejenere ve kimliksiz sol ile/ve güya özgürlükçü liberaller, paydaşlığın diğer paylayanı oluyorlar !
Niye, yine bu kadar hafızasız olmak, ülkeye vefalı olmamak ve ulusa kadr-ü kıymet bilmemek anlamında; tarih ve her türlü toplumsal bilinç yoksunudurlar bunlar ?!
Politik sadizm, toplumsal narsizm ve tarihsel mazoşizm üçgeni arsında bir acımasızlıkla, bütün maddi-manevi birikimimize, yine büyük bir kin ve garezle, bu denli saldırıyorlar !
Herşeyi haraç mezat talan ederek sattıkları tüm değerlerimize karşı, emperyalist Ç.U.Ş.lar dahi, bunlardan daha tedbirliler ve yöre adabına uygun bir görüntüsel saygıyla davranıyorlar.
En yaşlıları olup, üçüncü adam konumlu bay Bülent Arınç dahil böyle bir sorumsuzluk halindedirler !
Konunun yaşla ilgili olmadığını da yazabilme serbestliğimiz var…
Bir başka suimisal olan İshak Alaton ve teatral yeteneği; rol arkadaşı Leyla Zana ile akıllardadır…
İşin “garib ve gurabası”, bu yazdıklarımın bunlara ait öz mü yoksa görüntülerimi oldukları konusunda da hala bir büyük belirsizlik yaşıyorum !
Şimdi iki hipotez yazıyorum.
Bu akpkk’lı elit takım ki, Özal ve Anap ekibini bunların orta dönem mesotipleri olarak görüyorum.
Çok özel olarak ve ultra steril sosyo-psikolojik şartlarda yetiştirilip kendilerince "memlekete hizmet", bizce 1923 devrimine ihanete hazırlandırıldılar.
Hazırlandırılmak kavramını, zaman kipleri bütünselinde düşünmeliyiz...
Özal’ın da, Rte’nin de ve hatta Menderes’in de..
Reis-i Cumhur Abdullah Gül’ün’de, Akpkk’nın üçüncü adamı Bay Arınç’ın da geçmişlerine dair bir iki görsel ve pehlivan tefrikası övgünün dışında elle tutulur, gözle görülür fazla bir veri yoktur.
Prof. Dr. Yalçın Küçük ve Soner Yalçın’ın, Tayfun Er beyefendinin çok ince araştırmaya dayalı kaynakları ile öğrendiklerimizi de kriptoloji ve onomastique borçluyuz, yeri ayrıdır ve çok değerlidir.
Pir-i Mahmut Çetin’i sağdan sufkör olduğu için fazla bi karar görüyorum.
Bu yönetsel takıma dair övgünün çokluğunu, kişideki erdem yokluğunun alalanması olarak yazabiliyorum.
Adeta, "yok" olan bir geçmişler silsilesine yönelik "anı-bilgi" materyal olmazlığını da iktisadiyati talep fazlası; "pazarsal çokluk" olarak tahhayyül edebiliyorum.
Tahayyüle burada, teori ve soyut düşünme anlamı yüklediğimi, söylebiliyorum…
Neden ve tümü, bu topraklara bunca kinle ve sadece rantiye bağlı olarak bakıyorlar?!
Neden içinde, "Türk" kavramı geçen değerlerimize, bu kadar büyük bir tiksinti ve nefretle yaklaşıyorlar?!
Bunlara İmralı’daki etnik faşist çete Pkk’nın lideri, onbinlerin katili Öcalan’ı da katmakta, hiç bir mahsur görmüyorum.
O da yok kişiliktir; gerçekte kim kriptolojisiyledir.
Sonuçta aynı çizgiye gelip, müzareke arkadaşlığına kadar varan bir ortak kaderi paylaştıklarını söyleyebiliyorum.
Bunlar, üçüncü boyut çelişkinin örnek ve rol modelleridir.
Yetiştirilip, denendiler; model işledi ve görev mahallerine gönderildiler.
Bu nedenle GBOP projesini "üçüncü boyut çelişki" projesi ve üç aşamalı bütünsel zıtlık (Three-step holistic contrasts) çıkmazı olarak gördüğümü söylemeliyim...
İşin diğer bir ilginç tarafı da bu üçüncü boyut çelişkiye dayalı ve emperyal sömürüyü tahkim projesinin sadece Türkiye’de, o da; bu kadar uzun ve “rantabıl” işlemeye devam ediyor olmasıdır !...
Proje; renkli devrimler, birey hodbincilik ve tüketimsel demokra(t)si proğramlarıyla diğer yerlerde çok fazla işlemeden çözülüyor.
Elde kalan IŞID-ÖSO filan türü; sürülük ve seri kıtallik dinciliğidir,
Bizim katliamcı, dogmatik ve emperyal şelteği Pkk örgütünü yazının ikinci kısmında ve ulus-sınıfsal iktisat temelli olarak ayrıca çözümlüyorum.
Ahmet Kutlu Ayyüce
12.04.2014-20:18
YORUMLAR
Göktürkmen
Başbezirgan "bi" kere ben değilim... Aç kapıyı bezirgânbaşı lay lay loy.. kapı hakkı ne istersin layloy loy..
Yani "Ben ülkemi pazarlamakla mükellefim diyen"- "bezirganbaşı"dır
Hatırlıyor musunuz?