- 635 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Akordunuz her zaman hazır olsun
PLANSIZLIĞIN BEDELİ
Görev yaptığım bir kurumda, önü-arkası analiz edilmeden
“aradığımız ürün gerçekten bu mudur?” diye sorgulamadan
bir yatırım yapılmıştı.
Seçimin yerinde olmadığını gözlemleyen bir dostumuz,
söze son noktayı koymuştu :
“-Plansızlığın bedeli, planlama masrafının en az on katıdır”
deyince itiraz edemedik tabi.
Umarım; ar-ge, planlama, kalite vb konulardaki istihdam
ve yatırımları angarya görenler, bu sözden bir ders çıkarırlar.
AKORDUNUZ HER ZAMAN HAZIR OLSUN
Bağlama ustası bir dostum anlatmıştı.
Önce şaka zannettim. Gerçek olduğunu vurgulayınca
hayretler içerisinde kaldım.
Konservatuara liyakat ile değil de, torpille yönetici
atamışlar. Bağlama görünce, kepçe zanneden türden yani.
İşi, mevzuatı, sanatı öğrenmeye çalışıyor ama
kısa sürede olacak bir iş değil ki.
Gün gelir, karar alınır. Koro artık sanatını, protokol ve diğer
davetliler karşısında icra edecektir.
Konser vakti gelmiş, tüm misafirler salonda
beklemektedir. Zamanın ilerlediğini
gören idareci, perde arkasında, sazlarını
akort yapma telaşında olan sanatçı heyetine çıkışır:
“yahu ne yapıyorsunuz, rezil olacağız.geç kaldınız
tüm davetliler terlemeye başladı”
Koro şefi, her zamanki gibi, kendinden emin
bir edayla :
“görmüyor musunuz, akort yapıyoruz” der.
Sanattan habersiz, çaylak idareci
kendini rezil edecek olan cümleyi
gururla patlatır:
“laf işiteceğiz, programı başlatın
akordu sonra yaparsınız” der.
/
Günümüze uyarlarsanız, bu türden
süslü idarecilere çok rastlarsınız maalesef.
Sayılarının azalması dileğiyle…
İŞSİZİN PSİKOLOJİK DURUMU
1995 li yıllar. Görev yaptığım bir iş dünyası
kuruluşunda ayrıca iş arayanlara
gönüllü olarak yardımcı olmaya çalışıyoruz.
Her iş arayanın kendine has bir dünyası, beklentisi var.
Özgeçmiş, başvuru formu almakla yetinmiyor,
rahatlaması için, beklentilerini de sözlü olarak
dinliyorum.
Diğer kurumlarda bu yakınlığı göremeyenler,
az da olsa rahatlamış oluyorlar.
Birisine sormuştum:
“-daha önce nerede çalışıyordunuz?”
“-Mezarlıklar müdürlüğünde”
“-Peki niye ayrıldınız”
“-Ben ayrılmadım, yeni yönetim yakınlarını
işe almak için bizim gibi olanları işten çıkardı”
Şaşkın ve üzgündüm. Bir süre dilim tutuldu
konuşamadım. Sonra şu yorumu yaptığımı
hatırlıyorum:
“-vay be, adam kayırma ve torpili,
mezarlık işçisine kadar taşıyanlar,
yarın kabirleri de dozerle yıkar, kendi
akrabalarına yer açarlar”
BEKÇİ YATAK ARARSA, HIRSIZ VEZİR OLUR
Sosyal sorumluluk projeleri kapsamında ,
ramazan ayında ihtiyaç sahiplerine
gıda paketi, iftar yemeği dağıtmak
üzere, 1500 kişilik çadır kurmuştuk.
Geceleri, her türlü güvenlik için
bekçi istihdam etmemiz gerekiyordu.
Genç birisi işe talip oldu.
Gündüz gözü ile çadırı gezdirdik.
Bir şey içine sinmemişti ve mertçe söyledi:
“-Her şey tamam da, ben nerede yatacağım?”
Bekçi adayımız; ya işi bilmiyordu, ya da
ağzından kaçırmıştı.
Zira kendisine iş değil, yatacak yer arıyordu.
Bekçi diye gelip yatarsa, onu da bekleyecek
ayrı bir bekçi gerekecekti.
Nazikçe yatacak başka yer bulmasını söylemiştik.
/
Uyku zamanı geldiğinde yatmıyoruz.
İş zamanı da yatacak yer arıyoruz.
Zaman değişti dostlar,
Gün, uyanık olma vaktidir.
Çağı yakalamak için daha çok
düşünmeye, planlamaya, çalışmaya
vakit ayırmak zorundayız.
Anılar devam edecek…
Hoşça kalın, dostça kalın
Ali Rıza Malkoç
28/05/2014
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.