- 772 Okunma
- 2 Yorum
- 3 Beğeni
BİR ZAMANLAR
RAHMAN VE RAHİM OLAN ALLAH (C.C.)’IN ADI İLE
Şüphesiz Allah (AZZE VE CELLE); Adâleti, ihsanı/yararlı amelleri en güzel bir şekilde yapmayı, akrabalara yardım etmeyi emrediyor; Her türlü edepsizliği ve çirkinliği, haram ve kötülüğü, azgınlık ve zulmü yasaklıyor. O (ALLAH AZZE VE CELLE), düşünüp tutasınız diye size böyle öğüt veriyor.
(Nahl Suresi 90. Ayeti Kerime)
Vakitlerimiz vardı bir zamanlar daha dünya globalleşmemişti o zamanlar, yüzlere çirkin maskeler takılarak, fesbuk yada tivıtır üzerinden yapılmıyordu sohbetlerimiz, kalabalıklarda insanlar yalnız değildi, lügatımıza hormonlu yiyecekler, geçim derdi, stres, yaşlılar yurdu, çocuk kreşleri girmemişti daha, ekmeğin mayası, arının balı, zeytinin yağı , adamın hası vardı, her şey fıtratına uygundu ve her bireyin, egosu, bencilliği, kibri, intikam duyguları, malı mülkü, mevki makamı, hırsı, hasedi, kişisel ilahı değildi, kimse nefsine tapmıyordu o vakitler, işte öyle zamanlarımız vardı, yaşayanlar bunu çok iyi bilirler ve hep ararlar ve anarlar; Bir zamanlar diye söze başlarlar ve anlatırlar, şehrimiz, kasabamız, köyümüz, mahallemiz diye hüzünle sözlerine, işte öyle hayatlarımız, öyle zamanlarımız vardı, o vakitler şehrimizde ve kasabamızda ve köyümüzde ve mahallemizde ve hanelerimizde bereket vardı. Ayrı ayrı kaplarla konmazdı yemeklerimiz sofralarımıza, çatal ve kaşıklarımız ayrıydı sadece, kana kana sularımızı içerdik aynı bardaklardan, sofra bezlerimiz, sofra tahtalarımız, yufkalarımız, yufka yürekli büyüklerimiz ve birde evlerimizden eksik olmayan ve bereketiyle gelen misafirlerimiz vardı, ekmek Aziz su Azizdi. Hatır gönül bilinir ve dahi yüreklerimiz sımsıcaktı, başımızı yastığa koyduğumuzda, huzurla dalardık uykularımıza, saatlerce sağa sola dönmek yoktu, güzel rüyalarımız, huzurlu uykularımız vardı, sabah ezanıyla horozun sesiyle kalkardık yataklarımızdan. Babaannelerimiz, büyük babalarımız, halalarımız, dayılarımız, teyzelerimiz, ağabeylerimiz, ablalarımız vardı, evlerimiz mutluluktan geçilmezdi; Sılayı Rahim vardı, büyük büyüklüğünü küçük küçüklüğünü bilirdi, akrabalar komşular ziyaret edilirdi, ikindi çaylarımız, birde bayramlarımız vardı birde , daha gelmeden yüreklerimize tatlı esintileri gelirdi, çocuklarımız Cennetin cıvıl cıvıl serçeleri, yaşlılarımız onların baş öğretmenleriydi, çarşı pazarda, hesabımız tartımız ince ayardı, düşmüşe, garibana, yolda kalmışa, ihtiyacı olana, yardım edilirdi. Çeşmelerimizden sularımız billur gibi akardı, zenginlerimiz vardı birde, iyilikte şefkate koşan ak kanatlı süvariler gibiydiler, nerde fakir fukara varsa onları arar bulur hoşnut edelerdi, bir elin verdiğini diğeri bilmezdi, fakirlerimiz vardı, onlar ki hallerinden hiç şikayet etmezdi, çünkü gönülleri zengindi, çünkü onları yalnız bırakmayan mert yürekli kardeşleri vardı. Yiyeceklerimiz vardı uzaktan kokuları hissedilirdi, vakitsiz hasat edilen sebze ve meyveler pazarlarımıza giremezdi, hormon nedir bilinmezdi, nasırlı ellerimiz pamuktan kalplerimiz vardı birde, mangal gibi yüreklerimiz atardı kafeslerinde, güçlü zayıfı ezmedi, sevinçlerimiz ve kederlerimizde komşularımız vardı yanı başımızda, dağ gibi dururdu ardımızda, toy delikanlılarımız, ceylan gözlü kızlarımız vardı, sevdalı yürekler taşırlardı, edep timsaliydi her biri, yüreklerinde tertemiz sevdalar gezerdi, nurani simaları vardı, sanki göklerden saf saf inmiş Melekti her biri. Hele Kutsal değerler, hele Vatan sevgisi hele Bayrak Aşkı, akan sular durur düşman kudururdu. Okullarımız vardı tahtalarımız kapkara olsa da bembeyaz gönüllülerimiz ve çiçek bahçesi sınıflarımız vardı; Mabetlerimiz vardı, omuz omuza durduğumuz sımsıkı saflarımız vardı Namazlarımız ki; Tekbir Yürek Arş’a yükselerdi;
Ve Katından geri çevrilmeyen Dualarımız bir de;
BİR ADINA; Her şeyde ve her yerde bir ve dirliğimiz vardı bir zamanlar.
MAVİ MARMARA’DA ŞEHİD OLAN UĞURSÜLEYMAN SÖYLEMEZ KARDEŞİMİZİN VASİYETİ;
BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM
Kardeşlerim, vasiyetimi yazmadan evvel sizleri Allah’ın selamıyla selamlarım. Şu günlerde Allah izin verirse, İHH’nın organize ettiği insanı yardım gemisiyle Gazze’ye gitmek üzereyiz. Bu kararımı verirken mazlum Filistin halkının İsrail zulmüne karşı bizler de sizlerin yanındayız yargısını verip yardım etmek üzere yola çıkmak üzereyiz. Kardeşlik sorumluluğumuz bilinciyle hareket ederek her şeyimizi bırakıp bu yolda başımıza gelecek her türlü zorluğa karşılık Allah’a dayanarak sabretmeye hazırız. Çünkü yeri gelince davamız uğrunda her şeyimizi Allah için terk etmeliyiz. Çünkü Allah’ın davası İslam, her şeyin üzerindedir. İsrail’in her türlü tahditlerine karşı hazırız. Vururlarsa şehit oluruz, zaten en büyük idealimiz şehitliktir. Eğer Allah yolumuzu açık ederse, ambargo halinde olan kardeşlerimize yardımlarımızı ulaştırırız ve inşallah ölene kadar bu hal üzeri yardımlar ulaştırmak için Rabbimizden yardım dileriz.
Sizlerden ricam Filistin davasına gösterdiğiniz duyarlılığı, yaşadığımız toplumdaki tağuti güçlere karşıda gösterelim. Sorumluluk duygusuyla hareket edip aramızdaki tevhid ehli gruplar olarak ihtilafları çözüp tek vücut halinde küfre karşı cemaat bilinciyle hareket edip Allah’ın dinini hakim kılmak için Allah’tan yardım dileyelim. Birbirimizi Allah için sevelim. Emin insanlar olalım, çünkü Allah Resulü Peygamberlik gelmeden önce emin insandı, her şeyin başı emin olmaktır. Vasiyetimi uzatmadan sizden ricam kardeş olun, birbirinizi Allah için sevin ancak müminler kardeştir. Hiçbir zaman tevhid çizgisinden ayrılmayın. Şeytandan Allah’a sığının. İnşallah hep birlikte tevhidi kardeşler olarak cenneti gerçek yurdumuz olan ahret yurdunda buluşalım. Hakkınızı helal etmenizi rica ederim.
Kardeşiniz
Uğur Süleyman Söylemez
Erzurumlu Hayrettin KIZILOĞLU
(KIZILOĞUZ BEYİ)
YORUMLAR

Ne kadar güzel dile getirip anlatmışsınız. Özlem duyduğumuz herşeyi bütün hasretliklerimizi eksiksiz tam anlamıyla vurgulamışsınız etkilenmemek elde değil. :(
Evet o Bir zamanları mumla arıyoruz fakat ne çare yokkk ne yazık ki ve asla unutmuyoruz ama unutan insan o kadar çok var ki eski değerleri bütün bunları yazık onlara ki ne yazık....
Çok teşekkür ederiz Hayrettin bey güzel yüreğinize emeklerinize sağlık. Allah size tüm sevdiklerinizle sağlıklı uzun ömürler versin.
Uğur Süleyman Söylemez, kardeşimizi de Allah rahmet mekânını cennet eylesin.

LÂL-I SEVDA

Gerçekten,
gerçekten var mıydı o günler?
Evet!
Vardı...
Yaşadık biz o günleri, o güzellikleri tattık, kokladık.
Keşke,
çocuklarımızda tadabilseydi.
Obezite diye bir sorun yoktu. Çünkü, çocuklar sabahtan akşama kadar sokaklarda, bahçelerde oynar, ağaçlara tırmanırlardı.
Enerji harcarlar, her şeyin tazesini dalından yerlerdi.
Şimdi,
zamanlarını bilgisayar başında geçiriyorlar.
Bu yazdığımız, olayın sadece bir boyutu.
Güzeldi gerçekten.
Güzeldi eskiler.
Fakirdik, fukaraydık ama, mutluyduk be arkadaşım...
Çok güzel bir çalışma.
Çok güzel konulara değinilmiş.