İYİMSERLİK
Gökyüzü neden bu kadara karanlık?Belki de pencerenin diğer tarafından baktığımızdandır.Hani şu soğuk,karanlık,yalnız ve ititci odaların pencereleri...Bana hep ölümü hatırlatırlar.Soğuk bir yüz,morarmış dudaklar ve ruhtan ayrılmış bir beden...Sanki toprağın 3 metre altında yatmaya layık değilmişçesine,kapatmış gözlerini dünyaya karşı ve kapanan gözlerden bir damla yaş...Son kez akan yaş,ömrü boyunca ağlayan o kara gözler artık sonsuzluk ufkunda rahata erecektir.
’YAŞAMAK’ dile ne kadar da kolay geliyor değil mi? Koskoca bir ömür ve unutulmayacak yaşanmışlıklar ama ne yazık ki ’Bize yaşamayı yaşamın bitmesine yakın öğretiyorlar.’
Oysa pencerenin diğer tarafı beyazdır.Ve gökyüzü ancak beyaz bulutlarla güzeldir.Karamsar insanlar hiçbir zaman hatırlanmaz ve hiçbir zaman iyi bir iz bırakmazlar,dünya denen şu geçici mekana.
Kim istemez ki bir gün gökyüzüne yükseldiğinde iyi bir şekilde hatırlanmayı.Aslında bu bir ölümsüzlüktür.Ölümsüz olmak için hayata karşı iyi güzel bir el izi bırakman yeterlidir.Tabi bu izden kin,nefret,öfke gibi duygular uzak tutulmalıdır.
İşte o zaman o kasvetli karanlık gökyüzü yerini yağmurdan sonra yedi renkli gökkuşağına bırakılacaktır.Sonbaharda dökülen yapraklar sana ölümü değil,yazın değerini hatırlatacaktır.Bunların hepsi hayata farklı bir pencereden bakmakta gizlidir.Bir başka tabirle ’Bardağın dolu tarafını görmek’ de denebilir.
Ve iyimser olduğunda ’Yeniden Yaşayabilsem’hikayesini okuduğunda hiçbir zaman pişman olmayacaksın.
Hafızalarda kalmanın asıl nedeni Üstün Dökmenin de düşüncesi gibi İyimserliktir.Ancak iyimser olan bir insan hafızalarda kazınmış kalabilir.
Sizce bütün Karamsarlıkları aydınlatmanın zamanı gelmedi mi?
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.