" AŞK LEKELENDİ "

• 20 Mayıs 2014 Salı 06:08:54

Derler ki ; Dünyanın en adi şeyi Hırsızlıkmış.
Ama kendi kanaatimce hırsızların en aşağılığı da başkalarının mutluluğunu çalan kişidir.
Halbuki bilmezler o çaldıkları mutluluk tek tutunulan daldır belki de.
Tek sermayeleri başkalarının sevdasını çalmak olan bu sevgi hırsızları, bir insanın gözünde sevda ateşi görmeye görsünler. Hemen dalarlar o sevdanın içine. Sevgilinin cananına uzattığı tek bir gül’de kalır gözleri. İki aşığın birbirlerine olan ilgisini, pırıl pırıl bakışlarını, derin aşklarını kıskanırlar hemde ölesiye, zira kendilerinde olmayan mukaddes bir duygudur bu.
Sokulurlar sinsice, yakınlık kurarlar sevdalılarla, başkalarına ait olan aşk kapısının, sadakat bekçilerini türlü hilelerle kandırıp, şeytanın tahsis ettiği şehvet anahtarını kullanırlar da, sevdalılar bunu göremez. İnsanoğlu nefis denen canavarın esiri olmuştur çünkü. Bir de bakarsın ki o büyük aşkı lekelemiştir bile mutluluk hırsızları. Kirlenmiştir yürekler, kirletilmiştir bedenler, hangi beyaz temizler ki kirletilen masumiyeti, ihanet zehrini yudum yudum içirirler de, yüzleri zerre kadar kızarmaz, vicdanları sızlamaz, yıkarlar hiç bir kuvvetin yıkamadığı güven kalesini.
Acımadan sadakati asarlar ihanetin darağacında. Aşk ile yanan bağırları koskoca bir buzdağına döndürürler.
Aşk yüce YARADAN’dan. Şehvet ise şeytandan’dır.
Şeytana uyarak Yüce HAKK’ın kullarına bahşettiği o ilahi aşkı lekelemelerine izin verirler nefsine yenik düşen iradesiz, sözde aşık bozuntuları.Bu iradesi çürümüş aşık bozuntularının aşkından şüphe etmemek olası bile değildir. Çünkü Aşk diye yaşadıkları yada yaşattıklarını sandıkları şey yalanın ta kendisidir esasında.
Hakiki Aşkperver bilir ki ; Aşk asla ihanet etmez.Aşk kıskançtır. Aşk bir başkasına dönüp bakmaz bile. İşte bu yüzden Aşkın gözü kördür denilmiştir.
Değer mi peki bir anlık heves uğruna sevdalının dünyasını yıkmaya, yaşam sevincini elinden almaya ? Bu nefsine uyan kişilerin vicdanına kalmış bir meseledir ki, nefis ve şeytan ; bir Gönül’ün, bir ömür’ün yıkımına sebep oldukları davranışları nasır tutmuş vicdanlarına hoş göstermekte hiç geç kalmayacaktır.
Zaman tüm acılara karşı her ne kadar ilaçtır denilse de, ilacı olmayan ve ölene dek unutulmayan tek bir yara vardır insanın bağrında, o da İHANETTİR...
O yüzden bu yıkım bir ömürlüktür ve bir ömür boyunca unutulmaz.
Öğrendiğim tek bir şey var bu hayatta. Aşkı da, sevgiyi de insan bile isteye, kendi kendine tüketir. Buna bile bile göz yumar. Bir zamanlar başında kavak yelleri estiren kişi, sam rüzgarlarına satar o masum aşk yelini. Sevdasına sahip çıkmaz, gerek zamanın acımasız çarklarına kurban eder, gerekse kendi elleriyle teslim eder mutluluk hırsızlarına aşkını ve sadakatini.
Şöyle örneklemek gerekirse ; İnsanoğlu sırf kendisine ait olması için Binbir cefa ve emekle yetiştirip, meyve vermesini sağladığı ağacı, kendisine ait olduğunu anladığı anda canlı canlı kesip atar.Gözleri bu sefer komşu bahçelerinin meyve ağaçlarına düşer, onların ki neden daha güzel diye. İşte o yüzdendir ki çok eskilerden beridir hep kendisine ait olmayan yasak meyvelere uzanmaya çalışır. Zihnini yasak meyveye ulaşmakla bozan insanoğlu, en nihayetinde emeline ulaşır, kendine yasak olan meyveden tadar. Tadar tatmasına lakin asla huzurlu ve mutlu olamaz.
Çünkü haram olan hiçbir şey insanoğluna fayda vermez.

Yüce ALLAH’U TEALA’da bir gün olur bunun hesabını tek tek sorar.

ELHAMDÜLİLLAH...

26.03.2014

05:00