- 1247 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
Tut Ellerimden Anne
Hadi tut ellerimden anne;
Götür beni çocukluğumun dar sokaklarına, köhne evlerine. Bırak beni bir bahçeye; elleri, yüzü kirli, yürekleri zemzem suyuyla yıkanmış çocuklarla oynayayım kir pas içinde…
Korkuyorum anne, bugünde bırakma beni, taşı taşıyabildiğin kadar o en küçüklüğüme. Kapısı doğuya açılan evlere götür. Uyut anne sabun kokan yataklar içinde. Gamsız, tasasız, huzur içinde tavandaki ağaçları sayarak uyuyayım. Sadece kovalanmaktan korktuğum rüyalarım olsun ve bitsin uyanınca. Sabahları yağda kavurduğun unun kokusu kalsın genzimde. Sesin karışsın dört duvara, gülüşün aksın ruhuma. Anne, sıcak ekmek boğusunun içine sakla beni. Sakla ki kimse karışmasın kıymetline…
Şöyle çocuk cıvıltıları olsun her yerde, komşu kadınların kahkahaları karışsın saksıdaki sardunya çiçeklerine. Ne güzeldi o zamanlar: Sadece tökezleyip düştüğümde dizlerim soyulur, taş batardı avuçlarıma. Ve mutlaka sıcak bir el uzanırdı ellerime.
Ah anne insan şimdilerde düşmeyegörsün; ne kaldıracak kimsesi olur, ne de üzülecek annesi. Ve yüreğim acıyor bu günlerdeki düşüşlerimde. Çocukluğumun asfaltsız toprak caddelerinde bir kez daha koşuşturmak isterdim.
Yine itfaiyeler akşamüstü yerleri sulasın tozları yatıştırmak için. Yine çocukluğumun toprak kokusunu çekeyim ciğerlerime. Yine unutayım zaman kavramını, akşamın alacasında arkadaşlarla dokuz taş oynayayım. Bütün anneler balkonlarından çocuklarına seslensin ‘’hadi evlere, geç oldu’’, diye.
O günler çabuk mu geçti? Yoksa her birimiz hoyrat bir ele mi kaptırdık? Acı nedir, özlemek nedir bilmezdik? Hüsranları, hicranları şarkılardan duyardık. En büyük hasretimiz annemizin akraba ziyaretlerinden gelmesiyle, babamızın işten dönmesiyle biterdi. Ve en büyük acımız hastalanıp oyunlara katılamamaktı. O da iğleşince geçerdi.
Ne çok mutluyduk.
Anlamıyorum…
O zamanlar endişe, tasa, korku neredeydi?
Meğer, insan büyüdükçe öğreniyormuş.
Tut ellerimden anne, o görmekten korktuğum rüyaların birinde sakla beni. O küçücük demir parçalarına yazılmış ev numaralarının çivisine iliştir ellerimi. Sulanmamış yol tozlarına karıştır bedenimi. Anne çocukluğuma götür beni o da olmadı n’olur içinde sakla beni.
Nimet ÖNER VAN/2012
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.