ÖZGÜRLÜĞÜN ADIMIDIR 19 MAYIS...
Atatürk’ün en büyük umududur gençlik…
Türk milletinin Samsun ufuklarında doğan yeni güneşi… Gençliğe verilen Cumhuriyet meşalesi… Sönmeyen bir ateş… İstiklal seslerinin yeri göğü inlettiği gün!
Bu zamana kadar insanlığa hizmetlerini gerçekleştirmiş olan saygıdeğer insanlar. Şüphesiz bu insanlardan, devlet adamı ve komutanlarından en sonuncusu ve en önemlisidir Mustafa Kemal Atatürk.
Milletimizdeki o çaresizlik. Ağlayarak konuşan çocuklar… Kurtulmak istercesine haykırarak bakan gözlere, kalpleri titreyen ninelere yetişen Atam! Yaptıklarıyla karanlık günlerden aydınlığa çıkaran…
Düşmanlar tarafından dört bir yanı sarılan yurdum. Bunun anlamı şuydu; “Türk milletinin bağımsız yaşama hakkı elinden alınmıştı.” İşte bir halkın sönen umutlarını yeniden alevlendiren Mustafa kemal Atatürk’ ün bandırma vapuruna binip “ya istiklal ya ölüm!” parolasıyla İstanbul’dan Samsun ‘a geldiği gün yeni bir tarih sayfasının açılmasının başlangıcıdır.
Özgürlüğün adımıdır 19 Mayıs…
Onlarca gerekli ve gerçek devrimi böyle kısa sürede başarıyla yaşama geçiren lider!
ATAM!
Sen yağmur misali damla damla ulaştırdın yeryüzüne, sonbaharda kaybolan o hiç yeşermeyecek olan ilkbahar yapraklarını. Ustaca kullandın kaptan olduğun gemiyi. Hırçın rüzgârlara, acımasız dalgalara denizden gelebilecek varlığını bile bilmediğimiz varlıklara karşı sayende dimdik ayakta kaldık. Göğsümüzü gere gere gösterdik bayrağımızı, haykırarak söyledik istiklal marşı’ mızı.
‘’ Birinci vazifem, ulusumun geleceğini, ülkemin bölünmez bütünlüğünü, bize emanet ettiğin demokratik ve laik Türküye Cumhuriyet’ inin egemenliğini sonsuza dek korumak ve gerekirse savaşmaktık. Varlığımın ve geleceğimin, temeli ve tek güvencesi budur. Bu temel, benim en değerli ve vazgeçilmez hazinemdir. ’’
Diyebilen onlarca Türk gençliği… Ve bu Türk gençliğinin; vatanımızla, yaşanan günlerle ve tarihimizle ilgili her şeyi küçüklere de öğretmesidir gerçek olan.
Türküz. Türk evlatlarız.
Heyecanla doğan gün benim için. Olanları tekrar tekrar anımsayıp gururlanmak… “ Benim! “ diyebilmek… “ Benim Atam! Benim vatanım, benim milletimin bağımsızlığı!”
İstiklal uğruna ölümü göze alan Atam’ın yeni bir ülke canlanıyordu mavi gözlerinin önünden. Diğer milletlerin egemenliğinden uzak. Türk halkını bağımsızlığa kavuşturacak bir bayrak dalgalandı göklerde. Var oluşumuz için, gelecek için dalgalanan bayrak 19 mayıs 1919 günü daha başka…
Biz Türk gençleri;
Düşman karşısında eğitimli, kararlı ve korkusuz bir ordu oluşturan ve bu orduyla dünyanın en güçlü zannedilen ordularını cephelerinde yenilgiye uğratan, Türkiye Cumhuriyet’ini kurup bugünkü hür ve demokratik bir ortamda yaşamamızı sağlayan büyük insanı anlamak, ilkelerini yaşamak ve yaşatmak zorundayız.
Ölümsüzlüğe kanatlanan, Türk tarihinin ölmez kahramanlarından biridir Mustafa Kemal Atatürk!
Böyle büyük bir kumandan, kıymeti tartışılmaz bir miras bırakmışsa Türk gençliğine, bunun adı da vatansa elbet sahip çıkılır ve vazgeçilmezdir. Türk milleti için savaşlar vermiş ve şu anda bu topraklar üzerinde rahat nefes alabiliyorsak, yeni bir güne kaygı yerine umutla, mutlulukla uyanabiliyorsak bunu büyük atam’ mıza dava arkadaşlarına ve rahmetli şehitlerimize borçluyuz. İşte bu yüzden Cumhuriyet biz gençlerin. Bağımsızlık bizim için!
Akın akın yetişen gençliğe; “ ey Türk gençliği! Birinci vazifen Türk istiklalini, hürriyetini ve bağımsızlığını korumaktır.” Diye öğreten öğretmenim!
Ne mutlu bizlere! O’ nun kutsal emanetlerine sahip çıkanlara! Bu topraklar üzerinde özgürce yaşayarak “ Ben Türk genciyim.” Diyebilenlere.
KÜBRA GÖK
YORUMLAR
Sevgili Kübra, yürekten kutluyorum seni ve sevgiyle kucaklıyorum.
Aydın ve sevgi dolu, vatan aşkıyla çağlamış güzel kalbin değerli kaleminin eşliğinde.
Bu güzel yazın için sana sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Var ol.
Sevgiyle kal her daim ve yolun açık olsun canım kardeşim...
Kübra.48
Bizim bu topraklarda rahatça yaşayabilmemizi sağlayan insanlara sonsuz minnet duyuyorum.
Yorumunuz için teşekkür ederim .