13 Mayıstan beri Soma’yı konuşuyor,acıları da anlamaya çalışıyoruz.
Çünkü biliyoruz ki "ateş düştüğü yeri yakar."
Ancak şimdi sözü az söyleyip,işi çözmeye ve uluslararası normları hayata geçirmeye çalışma zamanıdır.
Mesela ILO’nun 176 sayılı Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi adlı kararı ele alınmalı;Almanya,Fransa ve İtalya’da milyon/ton kömür başına "ölümler" sıfıra inerken,Amerika’da binde 2 civarındadır.Çin’de dahi bu oran yüzde 1,27 imiş.
Ya ülkemiz?
Yüzde 7.22 ile dünyanın en yüksek ölüm oranına sahip.
....................................
Şimdi adına,
ister empati yapmak,
ister duygudaşlık,
ister hemhal olmak,
isterse de Kürtçedeki gibi,"Ez ji tu me"-Ben de senim- deme zamanıdır.
Kısaca Somalı olmak/Somalıyı anlamak gerek.
....................................
Bu konuda herkesin farklı farklı referanslarla bunu yapma hakkı vardır.
Bana kılavuzluk eden ise bu "acı çeken insanlarımız/insanlığımız" sözüdür.70 yıl önceden,Kemal Tahir der ya:
-Yolumuzu aydınlatacak şaşmaz ışık,bu acı çeken insanlığımızdır!