- 720 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
uğultu
Oturduğum koltuk rahat aslında ama yinede birşey içimde kıvranırken cennette bile olsam rahat olamam.Birazdan bana dönecek ve şöyle diyecek,`` bütün cevaplar bende,ama sen doğru soruyu sormadın henüz!``.Biliyorum...
ılık bir bahar gecesiydi
vızıltılarla geldi ölüm
bir solucan titredi
ardından koca evren...
Mezarlığın başında durmuş konuşuyoruz.Ben yeni gömülmüş bu adamın ölmeden birkaç yıl önce bana armağan etmiş olduğu siyah koltuğa oturmuş onun hayaletiyle konuşuyorum.
haber taşıdı upuzun trenler
demir oldu ruhum
ve çürüdü raylarda...
Koltuğumla dönüp duruyorum ve bana az önce vermiş olduğu cevabı düşünüyorum bir yandanda,``bütün cevaplar bende ama sen doğru soruyu sormadın henüz!``.Mezarıma dönmek istemiyorum, burada senin yanında kalmak istiyorum,aklımdan bunları söylemek geçiyor ama görünmez bir el,boğazıma sarılıyor ve bana susmayı dikte ediyor.
serseri tohumları vardı baharın
içkıyıma giderken F...
Biraz sonra bana doğru bakıyor ve şöyle diyor,`` biz burada kıstırıldık ve hiçbir çıkış yok!``.Bu mümkün mü?.Sana bunu soruyorum.Bana genel bir cevap veriyorsun,şöyle diyorsun,``bir çare hep vardır!``.Yıllar önce seni ilk gördüğümde beynimde bir tür uyanış başlamıştı.Ama neye uyandım ben?.Gri duvarların eksilten gücünde ve durağanlığında uyandım evet.Ama şimdi daha iyi değilim.Aklımdan geçenleri okuyor ve parmaklarıyla mezar taşına dokunup bir tarih yazıyor,``buraya kadar geleceksin ve ardından adımların kesilecek,şimdi özgürsün ve istediğin şeyi yap,fakat unutmaman gereken birşey var,asla tekrar uyumayacaksın...!``
sana bir söz mü verdim ben
`epifani`
bu uyanış demektir, demiştin
ruhsal bir içkıyımdan geçebilirsen...
Sonra hava aydınlanmış ve bende eve dönmüştüm.Eve gireli daha birkaç dakika olmuştu ve uğultu başlamıştı.
minik ayaklarıyla üzerimde oynaşan
karıncalar...
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.