- 1064 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
uç
ilk meşru zinayı
tevekkül içinde
yüksek bir ayinin
şarabını kanarak yaptım
sanırım günahların saklandığı ölü bir siyahım şimdi
keskin kokulu
lavanta mahreminde
çıplaklığın deliliği devrilirken
kirpiklerinin ah sesinden tanıdım onu
üzerime yüzü koyun serildi gece
ve eskimiş bütün utanmalar
körlüğünde çıldırmış yarasa gibi
tersinden tutunmuştu sevişmeye
sanırım ter ile konuşan hayalin tam ortasındayım
melankolik safsatalar
kapının eşiğinde kırık cam parçaları
içerisi ruhsal uğultunun
karanlık metreye açılmış hali
o
bir rüzgarın dokunuşundan kelimeleri içiyor
ben
dokunulmaz bir zamanın üflemesine ölüyorum
sanırım dağınık duruyor üşümeyle kavrulma arası göç
pencerenin dış suretine
yanaşmış gece kuşunun maharetli sesi
görebildiğim
duvara toslayan loş bir susma
aklın dengesini kaybettiği
serbest bir şiir
ütopik kıpırtılar
mahremin ulu orta açıklığı
ve dövülen ten uyuşması çocukluğu
yavaşça sarhoşluğunu muhafaza ediyor yaşam
o anın var olduğunu ispatlayan sevişme
sokak tabelalarında görünmez
sessizce yerini alır dağınık dört taş arasında
küller savrulana kadar karalar iki kişilik tahtibatı...!
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.