KAMU
[ kalin
Geçtiğimiz günlerde bir akşamdı kırk evlerde bulunan markete girdim.Kısa boylu bir adam raflarda bulunan gofretlerden birini alıyor diğerini bırakıyordu.Ya aradığını bulamıyor veya bulduğunu alamıyordu.Hani damak zevkiydi memleket gibi önemliydi.Gülümsedim ve biraz izledim.Sonra yine dayanamadım.
—Afiyet olsun Sayın Valim bakıyorum kendinizi gofret le besliyorsunuz.
Dediğimde yüzünde tatlı bir tebessüm,sahipsiz bir gülüş belirdi.Belli ki gofret reyonunda bulamadığı mutluluğu benim cümlelerimde bulmuştu.İçerisinde yanan tarifsiz memleket sevdasıyla bir anda sahiplenmişti.Cevap vermesine fırsat vermeden arkamı dönerek süt reyonuna yöneldim.Saatlerdir midemdeki o keskin sancıya süt iyi gelir diye düşünmüştüm.Arkamdan geldi yine gülümsüyordu.Sözler,cümleler insan hayatları gibi ucuz olmamalıydı.Kendi istemişti vur beni diyordu.Hiç gereği yoktu haline güldüm halime gülümsedin orada gofret gibi kalmalı,ruhundaki tanınmanın verdiği zaferle yetinmeliydi.O daha fazlasını istiyordu.
—Afedersiniz sizi tanıyamadım.
Sanki içimde tufan kopmuştu.Rüzgar yaprağı,fırtına dalı,Tufan gövdeyi kopartırdı.Kırılmış dağılmış kopmuştum.Ruhumun engin denizlerinde tufanlar ne varsa yıkmıştı.Tüm sükunet saygı ve sevgi ve insana duyduğum merhametle.
—Nasıl tanıyamadınız Sayın Valim.
—İnanın tanıyamadım
—Sayın Valim hani şu Bakanlılara psikolojik sorunları var diye yazdığın.Hani yazı işlerine ben o adamın dilekçelerini imzalamam bana yollamayın diye emir buyurduğun,hani arada seninle görüşmek için kapında beklediğim hani senin çıkmadığın yok dedirttiğin o adam benim.
Tanımıştı,ismim beyninde,yazılarım anlağında kazılıydı hızla yanımdan uzaklaştı.Galiba şakakları ağrımaya başlamıştı.Markette iki görevliden başka ne halk ne adam vardı.Hızla Kasadaki görevlilerin yanına giderek sohbete başladı,sütün ücretini öderken büyüyen göz bebekleriyle bana bakıyordu dışarı çıktım.Bu insanla yüz yüze konuşmayı tartışmayı çok arzu ediyordum geri döndüm.Mevzu vatan sorun memleketti.Marketin biraz ilerisinde beklemeye başladım.Yarım saat belki daha fazla bir zaman sonra çıkmıştı.Beni görmemişti iki adım atınca seslendim.
—Sayın Valim biraz konuşsak.
—Ne konuşacağım ben seninle,
—Memleketi, olmadı karşıya geçer eserin olan manzaraya bakarız.
Bir an hızla elini beline atıp yokladı.Yoktu ne arıyorsa sonra yerlere eğildi galiba beni şeytan kendini mina da hacı sanmıştı taşlayacaktı,sonra neden bilmiyorum kendi etrafında tam üç tur döndü neler oluyor anlamıyor hal ve hareketlerine gülmek gelse de içimden acıdım haline insandı hastaydı.Birden kaldığı misafirhaneye doğru koşmak istedi.Çok yiyordu bedeni düzensiz ve beleş beslenmeden yağ bağlamış koşamıyordu.Adımları küçükte olsa hızlanmıştı geri dönüp bakmıştı.Arkasından gelmediğimi görünce rahatlamıştı.İnsandık nihayetinde.
—Tatlı uykular Sayın Valim.
Diye bağırdım. Gülmek geldi içimden belki oda gülüyordu yürürken haline.Aslında acınacak haline gülünecek biri varsa oda bizdik.Çankırı ve Çankırı halkı o kadar ucuz ve basitiz biz ağır psikolojik sorunları olan böyle bir kamu görevlisiyle yönetilmeye mahkumuz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.