Bir CHP’li olarak; ülkemizin getirildiği son durumla ilgili bir yorumda bulunmak istiyorum. Bu yazımın pek çok kişiyi rahatsız edeceği muhakkak. Çünkü "Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış" Ama benim için gam değil. Çünkü herhangi bir çıkar beklentisi içinde değilim ve Büyük Atatürk’ ün "Doğru bildiklerinizi söylemekten korkmayınız" söyleminin gereğini yerine getirmek istiyorum.
Öncelikle Sayın Deniz Baykal’a karşı ön yargılı olmadığımı ve bu değerli insanın kişiliğine karşı saygı duymaktan başka bir fikir taşımadığımı açıklamak isterim. Zira yazacaklarımın Sayın Baykal ile yakından ilgisi olacaktır.
Sayın Baykal hiç şüphe yok ki uzun yıllar CHP Genel Başkanı olarak ülkemize ve ulusumuza büyük hizmetlerde bulunmuştur. Ama ne yazık ki siyaset ÖSS sınavlarına benzemiyor ve üç yanlış bir doğruyu götürmüyor. Tam tersine burada bir yanlışın üç doğruyuhatta daha fazlasını götürmesi söz konusu. Özellikle de bu yanlış 12 yıldır çektiklerimizin en önemli nedeni olmuş ise.
Bilindiği üzere CHP içersinde; genelde, "Baykalcı" ve "Kılıçdaroğlu" taraftarı diye iki hizip bulunmaktadır. Başından beri bu ve her türlü hizipleşmeye karşı olduğuma dair makaleler yazdım ve parti içinde hizipçiliğe son verilmesi önerisinde bulundum. Ama iki taraftan da buna aldırış eden olmadı ve ne yazık ki bu günlere kadar gelindi.
Geçtiğimiz büyük aşamalar sonunda ülkemiz ve rejimimiz yeni bir dönüm noktasına gelmiş bulunuyor. "Yeni Türkiye" kavramının ne olduğu özellikle şu içinde bulunduğumuz günlerde yaşananlarla artık iyice su yüzüne çıkmış bulunmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, kendisine karşı bir "Karşı Devrim" olgusuyla karşı karşıya getirilmiştir. Bu durum karşısında CHP’ nin; cumhuriyetin kurucusu ve temel ilkelerini belirleyicisi olan en önemli hatta tek siyasi kuruluş olarak etkin bir tavır sergilemesi gerekiyor. Ben bu etkinliğin, hizipçiliğin sürdürülmesiyle sağlanabileceğini asla mümkün göremiyorum.
Aşağıdaki söylem ve onun altındaki paragraf Sayın Baykal tarafını tutan hizipçilerin görüşlerini yansıtmaktadır.
"BAYKAL’IN CHP GENEL BAŞKANLIĞINDAN TASFİYESİ KÜRESEL GÜÇLERİN TUZAĞIDIR"
"DENİZ BAYKAL’I GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ! ÇÜNKÜ BİZ.. MUSTAFA KEMAL’İN İZİNDEYİZ, İLKELİYİZ, GURURLUYUZ.. GÖRÜLDÜ Kİ ’HEDEF ALINAN’ SADECE DENİZ BAYKAL DEĞİLDİ; ONUN NEZDİNDE ATATÜRKÇÜLÜK, ULUSALCILIK, LAİKLİK, ANTİEMPERYALİST ÇİZGİ, YAKALANAN TIRMANIŞ, 6 OK, ATATÜRKÇÜ CHP VE CUMHURİYETTİ.. GÜNEŞ BALÇIKLA SIVANMAZ, HERKES ANLADI Kİ DENİZ BAYKAL ’SEN HEP HAKLI ÇIKTIN’ ! "
Bu iki söylemin de yanlış olduğunu iddia etmek akıl dışı olur. Çünkü bu görüşler tamamen doğrudur. Ancak bunların giderilmesi için hala Baykal ismi üzerinde ısrar ediliyor olması da aynı ölçülerde değerlendirilmelidir.
Çünkü Baykal ismi, ülkemizde yaşanan bunca olumsuzluktan sonra, bundan 12 yıl önce soyunmuş olduğu "Demokrasi havariliği" ni ve bunun getirdiği sonuçları çağrıştırır olmuştur. Beyler, siz hala bunun farkında değil misiniz? Bundan sonra Sayın Baykal’a düşen görev parti içinde danışmanlık ve eğiticilik görevlerini üstlenmek, parti içinde birlik ve beraberliğin sağlanması için çalışmak olmalıdır. Bu ise ancak hizipler üstü bir kişiliğe sahip olmak ve bu yönde bir tutum izlemekle gerçekleştirilebilir.
Kılıçdaroğlu ve onun tutanlar cephesine gelince; o tarafta da durum birincisinden farklı değildir. Zira Sayın Kılıçdaroğlu Genel Başkanlık makamına geldiğinde kendisine verilen avansı iyi kullanamamış ve gelişinden daha 3 ay geçmeden sorumsuzca davranışlar sergilemiştir. Bunları burada teker teker yazmaya gerek görmüyorum. Zira bu süreçte yaşanan olumsuzluklar bilinmektedir. Açılan krediyi ise kısa zamanda tüketmiştir. CHP ve ülke adına bu son derecede üzücü bir durumdur.
Demek ki, aşırı kazanma ihtirası ve gösterilen acelicilik, insanların sahip oldukları ilkelerinden uzaklaşmasına yol açıyor ve bu da kayıplara neden oluyor. Siyasi tarihte Sayın Kııçdaroğlu’nunki gibi, bir anda tavan yapacak kadar yükselen ve bir o kadar da çabuk dibe vuran bir grafiğe az rastlanacağını düşünüyorum.
Bir gün bakıyorsunuz, o kadar güzel şeyler konuşuyor ki ayağa kalkıp alkışlıyorsunuz, ama bu durumunu uzun süre koruyamıyor ve bir sonraki konuşmasını dinleyince şaşırıp kalıyorsunuz. Bunları yazdıklarım için hiç kimse Sayın Kılıçdaroğlu’na karşı ön yargılı olduğumu düşünmesin. Eğer bu konuda kuşkusu olan varsa; www.sadikozen.com’ dan girerek "FİKİR PLATFORMU" sitemin arşiv bölümünden Sayın Kılıçdaroğlu hakkında neler yazmış olduğumu okusunlar. Yani mesele Sayın Baykal ve Sayın Kılıçdaroğlu’ nun kişilikleri ile ilgili olmayıp izledikleri siyasetin yanlışlığıdır.
İlk olarak CHP’ nin cumhuriyeti kuran parti olduğu ve hangi ilkelerle kurulduğu unutulmamalıdır. Cumhuriyetimiz, tam bağımsızlık esasına dayalı, "Yurtta sulh, cihanda sulh" ilkesini benimseyen, ilk hedefi ulusal birliği sağlamak olan, demokratik laik hukuk kurallarıa göre yapılandırılmış "Üniter" bir "Ulus Devlet’ tir.
Hiç kimse siyaseten de olsa bunun dışında bir amaca yönelemez. Hele de oy alma ve seçim kazanma uğruna bu ilkelerden asla ödün verilemez. Bunu herkes böyle bilmek zorundadır. CHP’ nin ilkelerinden uzaklaştırılmaya, "YENİ CHP" arayışına girilmesine değil, partide bütünlüğün sağlanmasına, kuruluş ilkelerine bağlı kalınması ve korunması koşuluyla partiye çağdaş bir kimlik kazandırılmasına, gençleştirilmesine, yönetimde gençlere ve kadınlara daha etkin ve sayısal olarak daha çok ver verilmesine, liderlik sultasının sona erdirilerek parti içi demokrasinin gerçekleştirilmesine ve partiye yeni bir dinamizm kazandırılmasına gereksinim vardır.
Bütün bunların bir tarafa bırakılarak; Baykal-Kılıçdaroğlu denkleminde ısrar edilmesi ve hizipçiliğin sürdürülmesi CHP’ye hiçbir yarar sağlayamayacağı gibi tam aksine hem CHP’ ye hem de ülkeye büyük zarar vermektedir.
Muhaliflerin iddia ettikleri gibi CHP köhneleşmiş ve misyonunu yitirmiş bir parti değildir. Tam aksine genç bir partidir. Sahip olduğu ilkeler hep genç kalmasını gerektirir. Ancak yeni bir lidere ve yeni bir yönetime gereksinimi vardı. CHP içinde bunu sağlayacak, Devlet Adamı yapısında, çok değerli pek çok insanın olduğu bilinmelidir.
Beyler, bırakın artık şu hizipçiliği, kör döğüşü yapmaktan vazgeçin ve Partinin başına yıpranmış kişiler yerine, pırıl pırıl, tartışma yaratmayacak yeni insanlar getirin ve onların etrafında birleşin. Ama onların da yeni baştan lider sultalığına soyunmalarına asla izin vermeyin. İnanın, koskoca CHP’ nin içinde, bu niteliklere sahip ve getirilecekleri yerlere layık olabilecek çok değerli insanlar vardır. Önemli olan onları bulmak ve etraflarında birleşmektir.
Bunu yapmayarak; devletimizin ve milletimizin emperyalistler tarafından yönetilmelerine asla izin vermeyiniz. Ve unutmayınız ki CHP, Türkiye Cumhuriyeti’ nin en temel unsuru ve geleceğinin en büyük güvencesidir.
Saygılarımla..
12 Mayıs 2014
www.sadikozen.com
Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Türkiye'de siyaset yapmak birazda fanatik Taraftar tarafsız takım tutmayan kişiler olmaya benziyor. Benim takımım yani partim ne kadar yolsuzluk haksızlık hukuksal yanlislik kendi kendine çelisme kendi içinde tutarsızlık zamanin şartlarına ve halkına yönelik çalışmalar yürutememe durumları olsa bile benim takimim yense de yenilsede en büyük Galatasaray gibi bir düşünce mekanizması geliştirilmiş. Oysa ki böylesi çelişkili bir hal kabul edilir değil. Türkiye'de ne yazık ki iyi bir muhalefet yok bu da mevcut hükümeti post modern diktatörlüğe kadar götürebilir olduğuna şahid oluyoruz. Her defasında kendi kirli çoraplarını muhalefetin yanlışları ile düzelten muhalefetin yetersiz ve birazda yeteneksiz kalmasını bahane ederek kendini üste çıkartan kendi hukuksuzlugunu neredeyse meşru ilan edecek bir iktidar zihniyeti oluşmuş bulunmaktadır . Hiç bir siyasi partiye değer vermiyorum türkiyeye kendi adıma konuşuyorum tabi kimse yanlış anlamasın... ama kim gelirse gelsin ve samimi bir barış ortamının sağlanmasına katkıda bulunan kim olursa olsun ve ne olursa olsun onu savunuruz ve gerekirse canımızı dahi feda ederiz yeterki halkların ve dillerin Çoğulculuk bir sistemin ve Anayasa'nin varlığını ve çalışmalarını yapabilsin... umarım ki güzel günler bizi bekler umarım halklarimiz için Coğrafyaniz için en hayırlısı olsun. .. Saygilarimla
Son derecede gerçekci ve değerli yorumunuz için teşekkürlerimi sunuyorum. Ne yazık ki ülkemizde siyaset tıkanma noktasına gelmiştir. Eğer bir ülkede siyaset para ile yapılır hale gelmiş ve çıkarcılığın egemen olduğu ticari bir iş kolu halini almış ise, gelinen bu yerin doğal olduğunu kabul etmek gerekiyor. Sevgi ve saygılarımla...
Sayın Hocam, CHP nin kaderi Osmanlının sönmüş küllerinden yedi düvel ile yokluklar içinde, kanla gözyaşı, irfanla bir Ulus yaratması, Cumhuriyet Halk Partisi ,diğer partiler gibi, içişlerine verilen bir dilekçe ile kurulmadı
Cumhuriyet Halk partisnin kökeninde ,kanla gözyaşı kahramanlıklarla,irfan ile kazanılan bir Ulusun şanlı tarihi, bir yiğitlik mizacı, bir şehit olma mazisi , Bir ayyıldızlı şanlı al rengi bayrağımızın doğuşu ,bir milletinin maküs talihinin yenilmesi bir Yüce Milletin istiklalinin doğuşu
Osmanlının son küllerinden var edilen Misak-ı Milli sınırları çizilen, Meclis-i mebusanı Laik Cumhuriyeti dili,dini başşehri, Cumhur-u nazırı Dünyaya ilan edilen düzenli ordusu olan kahraman bir Vatan var. O Yıllarda Ünüversitelerde " medreselerde" mezun olan gençlik yoktu,hepsi Vatan uğruna şehit olmuşlardı Çanakkale geçilmez oldu,Ya istiklal,Ya Ölüm emri vardı,milletin azim ve kararlılığ,ı amasya genelgesinde yazıldı, Vatanda büyük gözyaşı acı,yas vardı
Erzurum sivas Kongreleri,Amasya tahmimi,19 Mayıs 1919 Samsun aydınlanma Güneşi vardı ve İstiklalimizin deha mimarı Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK ün şanlı imzası vardı
Bu Vatan sahipleri Osmanlının borçlarınıda sahiplendiler,İngiliz mandası himayesinde görev yapan istanbul hükümeti ve son Osmalı Padişahı Vahdetinden görevi deviraldılar ve Padişah Vahdettin halice demirleyen ingiliz donanmasına ait bir gemiye sığınarak bir gece vakti,ailesinide yanına alarak İngiltereye kaçmak zorunda kalmıştır
Ulus insanı ,Dış düşmanla savaşırken,kurtuluş mücadelesi verirken bu yüce Ulus insanı diğer bir yandan dış güdümlerle içeride palazlanan hainlerle uğraşması ve bu hainlerin dış düşmanlarla temasa geçmesi, dün olduğu gibi bugün de, işbirlikçilerin ulus yıkımında laik Cumhuriyet düşmanlığının sürdürülmesinde büyük etken olmuş, çirkin oyunları,hain parmakları, kirli elleri var.
Oldum olası CHP ,bir rahat yüzü göremedi, bir dönemi ,tek parti olarak zorunlu yaşadı
Cumhuriyet Devrimleri hayata geçirilince sert tedbirlere başvuruldu, Cumhuriyet nizamının Devlet yönetiminin oteritenin hüküm sürebilmesi, hayata geçe bilmesi dizayn edile bilmesi için,radikal önlemler zorunluluk haline geldi,
Tekke ve zavafiyelerin kaldırılması,tevhidi dedrisatın değiştirilmesi latin alfabesinin yürürlüğe girmesi,arap alfabesinin kaldırılması çok sıkıntı yarattı Nedeni herkesin kendisini dev aynasında görmesi,asi çıkışlara,isyanlara başkalarının güdümlü desteği ile eşkiya kesilmesi Devlet oteritesine kafa tutmaları
Mustafa Kemal Atatürk Arap devletlerine hiç güvenmedi, bir anısında okumuştum Filistn eski Lideri Yaser Arafatın babası ABDURRAUF Arafata,TC Devletinin bir sırrını veriyor, iki gün sonra ABD yetkililerinden kınama açıklama geliyor,
Arap Ülkeleri TC. Devletinin Devlet yönetimini dün olduğu gibi, bu günde içlerine sindiremediler, Laik Cumhuriyeti Demokratik hukuk Devletini, evrensel hukuku Latin alfabesini Mustafa Kemal ATATÜRKÜ içlerine sindiremediler Dolaysıyla bunların Ülkemize , tarih boyunca olumsuz yansımaları oldu
Ülkemizdeki muhahafazakara siyasi ve ekonomik,politik destek verdiler Şimdide vermekteler , Suudi Arabistan Karalı Abdullah gibi, Bizimkilerde, İstanbulda, boğaza göz kırpan noktada olan sevda tepesini ,bu zata hibe ettiler, ve her seçimde,Kral Abdullahta vefa borcunu gereken kişilere desteğini gerek petrol, gerek altın olarak verdi,
Muhterem zevatı, sarayında en iyi şekilde paha biçilmez hediyelerle ağırladı bizimkiler de çok iyi ağırladı, hatta üst düzey birisi Arap birliği bankasının sanırım genel başkan yardımcılığını yaptı uzun süre ismi ismine düşüncesi, düşüncesine paraleldi sanırım
CHP Atatürk’ten sonra,doğurgan bir parti oldu ,işte sizlerinde şanlı tarihimizden bildiğiniz gibi
Celal Bayarın CHP’den ayrılarak Demokrat Partiyi kurması ,bu nedenden dolayı İnönü ile Atatürk ün arasının açılması, Celal Bayarın kısa süre başbakan vekili olması,İsmet inönünün kısa süre zorunlu izine tabi tutulması Celal Bayarın Fevzi çakmakla gizli anlaşma yaparak ülkede dersim isyanına karşı ,ağır zayatverdiren bir dersim katliamının,Şeyh Sait İsyanı yaşanması, Seyit Rızanın idamı Sabiha Gökçenin bu isyanda askeri pilot olarak görev verilmesi , Dersim isyanında Atatürk'ün yanıltılması burada yapılan katliamın daha sonra ölümünden sonra Atatürk’e fatura edilmesi Dersimlilerin, ve Alevilerin Atatürke olan güvenin bağlılığın sarsılması için inanılmaz kumpasların hazırlanması
Dersim isyanında Sağ kalan ailelerin başka yerlere(Trakya, tekirdağ, Zonguldak kdz ereğli dahil sürgünü, bazı sahipsiz genç kızların ordu mensupları ile zoraki evlendirilmesi
Ülkede başka isyanların başlaması İzmir Menemende Kubilayın Şehit Edilmesi Düzce,konya isyanları ve Giresun ve havarisinde Topal Osman ayaklanmasının patlak vermesi ve bu isyanlardan sonra ülkede CHP ye karşı bir hasmane tutum oluşması ve bu kinin yıllarca Atatürk veAtatürkün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisinin sorumlu tutulması sağ cennahta ve tutucu kesimlerde kabul görmesi
Şimdi iktidarda olan o zamanki isyancıların ingilizlere sürekli ajanlık yapan "Derviş Mehmet gibi", bazılarının şimdiki torunları ve bunlarının Demokrat Partiye güç vermeleri,Osmanlının yeniden Yapılandırma gayretler,i Laik Cumhuriyete, çağdaş hukuka direnme çabaları
İçerde ve dışarıda ,CHP gücünü azaltması, ardından Ferruh Bozbeylinin C.H.P. ayrılıp ,Güven partisini kurması,
1960 darbesi ve idamlar idamların yıllarca sağ ideolojide kullanılması , CHP,Demokrat parti çekişmesi ı ,1960 dan sonra Alparslan Türkeşin Milli Birlik Komitesinden ayrılarak bayrak açması,türkeşinsürgün edilmesi ve Köylü Millet parti sini kurması, İsmet İnönün buna sert cevabı,
CHP ile Adalet Partinin çatışması ,Demirel ile İnönün siyasi çatışması Yassı ada olayının gündemden düşmemesi,Demirelin 6 defa gelip,şapkasını 7 defa alıp gitmesi, 1974 Kıbrıs Barış harekatı,beş Parmak dağlarında magosada 5oo şehidin verilmesi savaş kararında C,H.P ve msp imzasının olması
Nihat Erim ara hükümetleri,DenizGezmişve Dava arkadaşlarının 1960 idamlarına misilleme olarak yapılması Demirelin otarihteki söylemi ile üçe karşı 3 idam örneği
Denizlerin en büyükdirenişi ABD ye ait 6. filoya karşı duruşları ve görkemli mitingleri oldu Tam bağımsız Türkiye sevdalılarıydı Türk Askerine karşı hiç kurşun sıkmadılar ABD istedi ve infazları oldu
Ecevitin Ortanın solu diye, İnönüye bayrak açması,ve CHP den koparak Demokratik solu kurması,
CHP üçüncü doğumu ,bunun yanı sıra Mustafa Timisinin ,CHP ayrılarak Birlik Partisini kurup CHP ye destek veren Alevileri kendi saflarına çekmesi,Seksen Darbesi Erdal inönünün başkalığında SODEPİN kurulması,
CHP dikta ile kapatılması mal varlığına el konulması,Türk Tarih kurumunun ve Türk Dil kurumunu başkalarının eline geçmesi Atatürkün mirası olan İş bankası gelirlerine el konması, Türkdil ve Türk Tarih kuruma aktarılması gereken payların verilmemesi,
Kenan Evrenin yurt dışındaki Rabıtayı ekonomik yönden desteklenmesi 17 yaşındaki Erdalların yaşı büyütülerek idamının faturasının CHP ye fatura edilmesi Bu sinsi planlarla,paraların hazineden başka yerlere,örtülü ödeneklere aktarılması
Necdet Calpin Halkçı pariyii kurması , Özal Hükümetleri, Özal Hükümetlerinde sürekli Yassı Ada idamlarının gündemde tutulması Adnan Menderesi Zorlu vePolatkanın Naaşlarının ANAP Hükümetleri döneminde Devlet mezarlıklarına nakledilmesi
Erdal İnönünün Demirele destek vererek çankayaya Cumhur Başkanlığına taşıması Adalet Partisi ile CHP arasındaki gerginliğin azalması ÇillerERBAKAN Hoca Hükümetlerinin Çiller Mesut yılmaz ,DSP,MHP,ANAP +D kualisyonu
Kemal Dervişin iflaz eden Türk Ekonomisinin rayına oturması için aldığı ,almak zorunda kaldığı radikal kararlarının faturasının DSP VE CHP ye çıkarılması, DSP nin sıfırlanması,CHP ve solun bulok olarak büyük güç kaybının oluşu
Baykal Ecevit çekişmesi, Baykal,Sarı gül çekişmesi ve son olarak Baykalın yaşadığı malum talihsizlik sonucu havuz medyanın Kılıçtar oğlunu ponpalayarak doruklara taşıması
Kılıçtaroğlu ,Ecevitin Ortanın solunu örnek alarak, yeni CHP söylemini ortaya atması, Ulusalcıların bu teze şiddetle karşı çıkması ve CHP küskünlerin çoğalması,seçimlerde sandığa gitmemesi
CHP deki bu çıkışın , havuz medyasında başarı sayılması daha sonra bu medyada olan desteğin Baykal olayından sonra Doğan gurubunun desteğini çekmesi
TÜSÜAD eski başkanın yalçın doğanın babalarına gelen uçuk vergi cezalarından kurtulmak için doğan gurubu tv hisselerini iktidar yanlılarına satması ve Damat beylerle Rusyadan alınan doğal gaz ortaklığı ile kanka olmaları
Tüncay Özkanın yeni parti kurarak solu bölmesi yine tüncay özkanın önderlik ettiği Cumhuriyet Mitingleri dahil Haber Türk kanalı dahil,star,kanal D, Şov, Cnn türk,Ntv, sabah,gurubunun havuz medyaya önderlik etmesi
CHP sesinin yurttaşa ulaşmaması en son buna TRTtüm kanalları ve Meclis Tv yasaklanması RTK ün yanlı tavrı Anadolu Ajansının fanatik yanlı tutumu
Baykalcıların seçimde geride kalmaları ,Dsp başkan adaylarının CHP den küsenlerden olması ,Masum Türkerin inatçılığı, ADD nin,Çağdaş yaşamın Türkan Hocanın vefatından sonra CHP ye tavır alması ,İşçi partisi güdümüne girmesi
İşçi Partisinin,özellikle CHP nin iktidarla başabaş gittiği hasas dönemlerde CHP tırtıklaması, CHP Örgütlerinin Doğu ve Güney Doğudakidesteğini buradaki marjinal partilere kaptırması ve sıfırlanması
Ünüversitelerin saf değiştirmesi, Atatürkün Ordusunu tasviyesi Toplum sivil örgütlerin bir ileri iki adım geri göstermelik çabaları, CHP temel direği olan işçi sendikalarının saf değiştirmesi desteğini çekmesi, torba yasalarla seçim arafesinde verilen rüşvetler
Taşeronlaşmanın işçi emekçi üzerindeki baskılar CHP elinde sadece Halk Tv ve Cumhuriyet Gazetesinin çabası ile kitlelere ulaşma çabası
TÜDÜADIN Müsüadın iktidara resmen destek vermesi, İktidar belediyelerinin Yalovada olduğu gibi 380 bin kişiye seçim zamanında kavurma ayran 50 liralık kumanya,küçük altın dağıtmaları
42 ilde kedilerin seçim zamanında elektirik trafolarına bakan deyimi ile 4.5, m,5m den atlayarak mart kızanlığını atmak için sevişmeleri ,ateşleri ile trafoları patlatmaları
Ülke vicdanına oy sayma sırasında el koymaları, birleştirme tutanaklarında kalem kaymalarına sebep olmaları
İlçe seçim kurulları ve YSK kurullarının iktidarın tesirinde kalarak yapılan haksızlıklara,hukuksuzluklara göz yummaları CHP seçimi kazandığı Yalova benzeri illerde olduğu gibi iptal edilmeleri CHP kalesi olan Çankaya da sandık başındaki görevlerinin oylarının dahi görülmemesi
CHP Çankaya da sıfır çekmesi ,Cemaatin CHP den yana görünmesine rağmen sandığa gitmemesi, CHP deki Ulusalcıların MHP adaylarını desteklemesi ,bazı CHP Sosyetenin içki masalarında edebiyat parçalayıp, sandığa gitmemeleri
DSP bazı yerlerde CHP 140 oyla kaybetmesine yol açması kdz Ereğlide başarılı olmasına rağmen başkan,bu yüzden olduğu gibi iktidara kaptırması
Baykalcı gurubun il bazında gevşek çalışmaları halkla diyalog kurmamaları,İl ilçe örgütlerinin halka tabana inmemesi seçimi seçim bürolarında idareetmesi CHP örgütlerin genel başkana seçimi bırakmaları, iktidar mensuplarının son anda bazı devlet kadrolarının dağıtılması,
Özellikle belediye taşaron işçilerine verilen kadrolar, Valiliklerin il başkanı gibi çalışması sosyal dayanışmayı fakir fukara fonunu bu yönde kullanmaları, Elektiriği olmayan köylere buzdolabı,çamaşırmakineleri,çekyatların seçim dönemlerinde seçim rüşveti olarak,dağıtılmaları,
Ünüversite de okuyan öğrencilere 30.L karşılığında mitinglere götürülmeleri ve o gün doyurulmaları ulaşım ları bazı belediye araçları ile sağlanmaları,
Bazı yerlerde kömür yardımı yapılması özellikle Zonguldak çevresinde, muhtarların sıkı gözetim altında tutulması, öğrenci yurtları ve ünüversite gençliğini abluka altına almaları
Bazı illerde Cuma fetvalarında, halkın yönlendirilmesi bazı yurttaşları ücretsiz umre ziyaretleri vs örneklerle seçim sürecine ayna tutarsak "CHP ağzıyla kuş tutsa bile bu millete yaranamadığı kesin" Buna ballı ihaleleri de eklersek, İstanbul da sarı gülün isteği üzerine bazı cemat adaylarının gösterilmesi
Başarılı CHP başkan adaylarına görev verilmemesi, Ankara Mansur yavaşa yapılan haksızlıkları ve Kılıçtaroğlunun alevi oluşu da eklersek, elinde olmayan nedenlerden ötürü Kılıçtaroğlunun sanırım hakkını vicdanen yememiş oluruz diye düşünüyorum
Ali Cemal AĞIRMAN .
şair67 tarafından 5/13/2014 6:45:51 PM zamanında düzenlenmiştir.
Sayın Hocam face*oku,ve msn kullanmıyorum malum nedenlerden ötürü siz sayfanıza ekleyip yayınlaya bilirsiniz çok mutlu olurum yazının altında ismim var zaten önemli olan sayenizde geniş kitlelere ulaşa bimem laylomlu yazılar ne yazıkki revaçta fakat tarihi değeri olan yazılar ne hikmetse göz ardı ediliyor yazılarıma pek yorum gelmiyor insanlar siyasi yazılara yorum yazmaktan çekiniyor bana değmeyen yılan bin yaşasın düşüncesi hakim, suya sabuna dokunmadan bu devri atlatmak moda, şakşakçılık revaçta asıl keramet yeni çıkacak olan yüz maddelik torba yasada, her maddesi içi ağu dışı çikolata kaplı Ülkemizin bekası kalmış Allaha Vatan içinde Vatana izin çıkmış, taht- paye için Saygılarımla
Sevgili Kardeşim, büyük emekler vererek konuyu başından sonuna kadar ne kadar güzel özetlemişsiniz. Adeta CHP' nin tarihini yazmışsınız. Kendi adıma çok aydınlandım. Size en derin teşekkürlerimi sunuyorum. Bu değerli yazınız çok başarılı bir çalışma ürünüüdür. Sizi kutluyorum.
Bu güzel yazı ve yorumun çok kişi tarafından okunması gerektiği kanısındayım. Ancak paragraf paragraf yazılmış olsaydı hem okunması daha kolay olur, hem de daha anlaşılır olurdu diye düşüünüyorum. Tabii böyle oluşunun da teknik nedenlere bağlı olduğunu biliyorum.
Şimdi sizden bir istirhamım var: bu son derecede güzel yazınızı, içindeki bazı küçük imla hatalarını da düzelterek benim facebook'taki sayfama ve kendi sitem olan "www.sadikozen.com" a gönderebilir misiniz? İzin verdiğiniz takdirde bunu ben de yapabilirim, ancak paylaşım sırasında benim adın yer alıyor. Oysa bu güzel yazı sizin eseriniz.
İşte burada işin acı tarafı ortaya çıkıyor. Aydınlatıcı ve öğretici değeri büyük olan bu değerli yazıları ne yazık ki çok sayıda okuyan ve paylaşan bulunmuyor. Sudan şeyler ve hay-huy denilecek nitelikleki şeylerin daha çok okunduğunu, beğenildiğini ve paylaşıldığını görmekten büyük üzüntü duyuyorum.
Ne zaman ki bu değerdeki yazı ve yorumlar yüzbinlerce kişi tarafından okunur ve paylaşılır,işte ülkemiz içinde bulunduğu olumsuzluklardan işte o zaman kurtulacaktır.
Sizi tekrar kutluyor, bu başarılı çalışmnızdan dolayı tebrik ve teşekkürlerimi sunuyor, en derin sevgilerle yanaklarınızdan öpüyorum.
Sizin gibi beyni yıkanmış olanlar muhatabım değildir. Havana su koyup istediğiniz kadar dövseniz suyun niteliği değişir mi, değişmez. Siz işte havanda dövülen ve hiç de ğişmeyecek olan sudan ibaretsiniz. Sizin gibilere sadece acımak gerekir. Yüce Allah sizi islah eylesin. Bizi bırakın da siz önce kendiişinize bakın. Ne işiniz var benim sayfamda. Tilkinin pazarda işi olur mu? Ayakkabı kutuları işini hallettiniz de şimdi bizimle uğraşmaya mı başladınız.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
Şiirin sahibi
Cevap Yaz