muğlak ve kış
kırmızı kalemle yazıyorum öykülerimi,bu kış akşamının soğuğunda
ve derin ve acı ve roman kahramanlarının ayin törenler gibi en derin yalnızlıklarda
.yüreğimin en ortasının belkide en kenarında hafif köşesinden ısırılmış bir acı var.
dilimi kanatıyor,acıyorum .sonra yiyip yutuyorum bütün beyaza kaplı serin akşam
sevişkenliklerini.Hafif aralıklarla açılan herhangi bir sinemanın dar kırık kapı sahneleri şimdi zaman .evet adnan abi yeryüzü yine aynı ,hiçbir zaman olmayacak kadar aşksız
ve olabileceği kadar romantik inatlaşır gibi bütün kavgalı duygular.kırmızıyla yazılan her rerken ölüm fermanı gibi şimdi ayrılığa yazılan notlar.gitmeler aynı yolun yolcusu değil bu sefer sadece yol direkleri.evet kar bütün soğuk hasretlerin başkenti şimdi ve muğlak
açık okyanuslara inat...