ARABA SEVGİSİ ve TÜRKLER...
ARABA SEVGİSİ ve TÜRKLER...
Hiç duymadığım bir korna sesi "düt"... Fikrimce bütün korna seslerinin ortak paydası olmalıydı düt... Algılamanın başladığı bebeksi yaştan itibaren arabanın adıydı bu...
Düte binilirdi, dütle oynanırdı, düt gelirdi, düt giderdi, ebeveyn böyle buyurmuştu, araba değil düttü o, söylemesi daha kolay oluyordu...
Düüüüüüütttt... Hatta düüü düüüüüttt…
Her çocuğun oyuncak arabası olmuştur; çamurdan,tahtadan ya da plastikten. Hammaddesi önemli değil; sürülen arabanın içine doldurulan hayallerin yanında...Telli araba çocuğuyum ben... Plastik kaplı teli dümdüz olsa da,zamanla yamulan... Üzerini raptiyelerle, düğmelerle süslediğim... Anneciğimin "Tahtakale"den aldığı tahta arabamın dingillerini ve tahta tekerleklerini takarken,tekerlekler yanmasın ve hızlı gitsin diye evdeki bütün sabunları harcayan bendim...Tekerlek çıktığında, tekerlek deliğine kağıt sokup,tekerlek demirlerini sıkıştırdığım... Uyurken kapı koluna astığım, kalkıp kalkıp kontrol ettiğim arabam...
Ne de güzel yarışırdık mahalle arkadaşlarıyla... Hedefe en kısa sürede varan kazanacaktı... Şu direkten,şu direğe kadar... Önce arabalar sürülürdü tellerinden itilerek... Sonra hızlı adımlar...Ve koşma...Araba havaya kaldırılır,tekerlekleri yerden kesilirdi... Arabanın elde olduğu klasmansız atletizm müsabakasıydı yaptığımız...Ve birçok mahallede aynı şekilde yarıştırılıyordu telli arabalar...Çengelköy’de,Havuzbaşı’nda,Yeni mahalle, Defterdaroğlu,Talimhane ve Kuleli’de...
Arabaya duyulan ilgi,arabayı kişileştirir... Adeta bir dağıtıcı olur araba... Mesaj iletir mesela arkasına yazılanlarla... Belki dünyanın üç beş ülkesinde daha araba arkalarına yazılı yazılmaktadır fakat, hiçbirinde Türk’lerde olduğu kadar çeşitlilik yoktur... Karamsarlık,adamsendecilik,ironi,mizah vardır araba arkalarında...
Gezici yayın organıdır ve yayın yaparlar cümle aleme..."Kaderimse çekerim" yazan aracın kullanıcısına sormak isterim, nedir seni bu kadar üzen,acı içinde bırakan diye..."Sebebimsin’"i iri harflerle aracının arkasına yazdıran şoförün ruh hali de endişe vericidir...
Biri kötü bir şeye sebep olmuştur evet ama, aynı yazıyı binlerce araçta görünce bu kötülüğü herkese yapanı bulup sormak gerekmez mi?.. Ağabey kötüyüm... Anladım ben seni... Hiç anlatmana gerek yok... Ama Lüfer abi içim yanıyor içim... Uzatma..."Sebebimsin"yazalım bitsin... Allah razı olsun ustam...
İşe yaramazsa gel "Kaderimse çekerim" var, onu döşeriz... O da olmadı "Nerden bileceksin" yazarız,olmadı" Huzur isyanda!.."yazarız, rahat ol sen... Kasasının arkasında "Huzur isyanda"yazan kamyonun şoförü,aracın frenleri patlayınca bahçeli bir eve bodoslama dalarsa ne denebilir ki?..(Şahit olduğum bir olaydır...)
Adam mesajı vermiş,rahatsızım anlayın demiş, kızılamaz haliyle..."Canım sağolsun" yazıyorsa gidip kızılsın; ama açık sözlü olanlara ilişilmesin... Canısı, liselim, ODTÜ’lüm, parola 34,o şimdi asker,0RH+,asaletin yeter,babam sağolsun,miras değil alın teri,Maşallah,havan batsın,I love manken,king of the road,ne sen sor,ne ben söyleyeyim,yine mi sen,tanıdın mı gözlerim,sana dert çektireni?..Gecelerin yargıcı,hatalıysam aramızda kalsın...Hemen yetiştirme..!
Vb...yazılar,edebi tasalar düşünülmeksizin birçok araçla dolaşmaktadır yollarda... Bu kadar çok benimsenen, sevilen arabaların satış ilanlarında da duygusallık mevcuttur..."Aslında arabamı satmak istemiyorum"tutumu satış nedenini açıklayarak belirtilmelidir.Askerlik nedeniyle,yeni araç alacağımdan,eşimin tayini çıktığından,evleneceğimden,çocuğumuz olduğundan daha büyük bir araba almak için,ev alacağımdan,nakde sıkıştığımdan,gibi.
Araç arkasına yazdırılan yazılarla araç sahibi,içerisinde bulunduğu ruh halini yansıtır... Pesimist (her şeye kötü tarafından bakan, bunalıma mahkum insanlar) şoförlerin ilk fırsatta tabelacılara gidip "Sebebimsin...Kaderimse çekerim...Huzur isyanda..."mesajlarını arabalarına yazdırması gözden kaçmamaktadır...
Sevgili okur ,bu sözlerden sonra varmısınız eski bir İstanbul şarkısını beraberce söyleyip, deniz mevsimine öyle başlayalım, sağlıkla kalınız...
-Otomobil uçar gider,enginleri aşar gider,
-Ben talihin peşindeyim,talih benden kaçar gider.
-Otomobil tuttu yolu,bu yolda macera dolu,
-Bir elim yar elinde,gönlüm hep seninle dolu.
-Ah,ah,güzel yolcu, güle güle...
Hüseyin A. Tuna
T U N A C A N
YORUMLAR
Bilyeli araba. Bizimkinde direksyon bile takılıydı. Babam bir arabadan sökmüştü. İşi gereği arabalarla çok içli dışlıydı. Ben ve kardeşim de öyle yetiştik tabi. O arabaların yalnızca yolcu mahallinde oturabileceğimizi öğrendiğimizde ise, içimizin araba sevdasına dur demeyi başaramadık. Yalnızca kabullendik. Malumunuz körüm ben. Kardeşim de öyle. Oynadığı arabacılık oyunu en fiyaskolu sona eren kitledeniz anlayacağınız. Gerçek yaşamın arabacılık oyunları daha karmaşık ve can yakıyor. Tüm araç kullanıcıları içlerindeki araba sevgisini ve çocukluklarını anımsasınlar koltuğa oturmazdan evvelce belki. Belki, bir çocuğun arabacılık oyununun tam ortasına düşecek hız tutkuları ve o çocuğun gelecekte araba kullanmasına engel olacak. Tebriklerim yazıya.
Tunacan
Tunacan
Güzeldi.
Telli arabalar bölümü daha çok ilgimi çekti.
Çocukluğumuzun hoş esintilerini yansıttığı içindir herhalde.
Araba yazılarına gelince,
o başka bir alem.
Pek benimsediğimi söyleyemeyeceğim ama,
memleketimizin gerçeği işte.
Değişik bir renk, değişik bir ruh yansıması.
Enteresan bir çalışma olmuş.