- 668 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beðeni
BEN BÝR ÖÐRETMENÝM
BEN BÝR ÖÐRETMENÝM
Yýl 1974 Sivas Ýli Hafik Ýlçesi Akkaya Köyü’nde öðretmen olarak çalýþýyordum. Burasý Tozanlý adýyla anýlan iki dað arasýnda kalmýþ “U” þeklinde Çamlýbel Daðlarý’ndan çýkýp Tokat Almus Barajý’na kadar uzanan bir dere ve mahrum bir bölge. Kýþýn çevre ile iliþkileri kesilir. Hiç kimse mecbur kalmadýkça il ve ilçe merkezlerine gitmezdi. Daðlar geçit vermediði için ýrmak takip edilerek Almus’a oradan Tokat, Sivas ve Devamla Hafik’e giderdik. Yani kýrk kilometrelik yere varmak için iki yüz kilometre yolu gitmek zorunda kalýrdýk.
Burada yaþayan insanlarýn cana yakýnlýðý, samimiyeti, çocuklarýn sevimliliði bu çileli yolun yorgunluluðunu unutturuyordu.
Kýþ baþlayýp yollar kapanmadan Alibeyli Köyü öðretmeni mükemmel bir insan olan Hüseyin Buhur’la hafta sonu tatilinde yararlanarak ihtiyaçlarýmýz almak için Sivas’a gitmiþtik. Çarþýdan gezerken ilköðretim müfettiþi Mustafa Aydýn Yýldýz Bey’le karþýlaþtýk, ayaküstü sohbetten sonra Tozanlý’ya ne zaman döneceðimizi sordu. “ Akþam üstü döneriz” Dedik. “Yarýna kalsanýz da Durmuþ Bey’le beni de alsanýz, sabah erkenden çýkarýz.”Dedi. Biz de kabul ettik.
Pazartesi sabah erkenden iki müfettiþimizi de alarak köyün yolunu tuttuk. Okullarýmýza biran önce yetiþmemiz gerekiyordu, çünkü On Kasým’dý, Ulu Önder Atatürk’ümüzü ölüm yýldönümünde anma törenlerine katýlmak zorundaydýk. Yetiþmek zorundaydýk, bu bölgedeki yerleþim yerleri küçük olduðundan her köyde genellikle tek öðretmen olarak görev yapýyorduk.
Saat dokuz’da okulun bahçe duvarýnýn yanýna yanaþtýk. Dakikalar kala nihayet törene yetiþmiþtik. Arabadan iniyorduk ki birden müfettiþ Mustafa Bey “Durun inmeyin.”Dedi. Bizler ne oluyor dercesine O’na doðru bakýnca okulun kapýsý önünde sýra olmuþ öðrencileri göstererek “Bakalým ne yapacaklar, bekleyelim, görelim. ” Geri yerlerimize oturduk, camlarý açýp olaný, biteni izleye baþladýk.
Öðrenciler radyodan Atatürk’ü Anma Töreni ile ilgili programý büyük bir sessizlik içerisinde dinliyorlardý. Saat Dokuzu Beþ geçe radyodaki “Ti” sesi ve okul baþkanýnýn komutuyla bütün öðrenciler saygý duruþuna geçtiler. Bir öðrenci Bayraðýmýzý yavaþ yavaþ yarýya indirdi. Tabii ki bizlerde bu arada saygý duruþu vaziyetini aldýk ve daha sonra tekrar yerlerimize oturduk. Program büyük bir ciddiyetle devam ediyor,sunucu öðrenci günün anlam ve önemini anlatacak,þiir okuyacak ve Atatürk’le ilgili söylenen sözleri arkadaþlarýna aktaracaklarý tek tek çaðýrýyor, görevini yapan öðrenciler tekrar sýradaki yerlerine dönüyorlardý.Arabanýn içinde ise inanýn çýt bile çýkmýyordu.Benden gayri üç kiþi hayret ve hayranlýkla programý takip ediyorlardý.
Okul baþkaný olan öðrenci programýn bittiðini onbeþ dakika teneffüsten sonra dersin baþlayacaðýný arkadaþlarýna duyurdu.
Bizde arabadan inmiþtik. Ýlköðretim Müfettiþi Mustafa Bey ani bir hareketle bana sarýldý ve “Ýþte bu, böyle olmalý, öðretmen dediðin böyle olmalý, hayatýmda ilk kez böyle bir olaya þahit oluyorum.” Diyordu. Bir yandan gülümsüyor, bir yandan da gözünden yaþlar akýyordu. Belli ki bir eðitimci olarak çok etkilenmiþti. Bu arada diðer müfettiþimiz Durmuþ Bey’le deðerli dostum Hüseyin Buhur’u Alibeyli Köyü’ne uðurlamýþtýk.
Mustafa Bey bana “Bundan sonra öðrenciler ne yapacaklar.” Diye sordu, bende “Zil çalýnca sýnýfa girerler, sonra okul baþkanýn idaresinde derslerini günlük ders programýna göre yaparlar.”Dedim. “Seni binlerce defa kutluyorum ve tebrik ediyorum, öðretmenlik sadece okuma-yazma öðretmek deðil, bu yavrulara güven duygusu vermek, kendi kendilerini idare etmek duygusunu kazandýrmak çok önemlidir. Sen bu iþi baþarmýþsýn.Seni her gittiðim yerde anlatacaðým.”Diye beni durmadan övüyordu.
Zil çoktan çalmýþ öðrenciler sýnýfa girmiþlerdi. Biraz sonra biz de sýnýfa girdik. Öðrenciler derslerini yapmaya baþlamýþlardý bile, bizi görünce hep birlikte ayaða kalktýlar Müfettiþimizin “Günaydýn” ýna “sað ol” diyerek cevap verdiler. Derse kaldýðý yerden devam ettik.
Mustafa Bey her gittiði yerde ve öðretim yýlý sonlarýnda yapýlan ve ilçenin bütün öðretmenlerinin katýldýðý öðretmenler toplantýlarýnda defalarca “Bir örnek öðretmen” diyerek anlatmýþtýr.
Gurur duyduðum bu aný hayat defterimin sahifeleri arasýnda yerini almýþtýr.
VEYSEL TURGUT
YORUMLAR
Bu öðretmenlik güzel meslek.
Cefasý çok, parasý yok ama,
güzel meslek iþte.
Kutluyoruz biz de sizi.
Kim bilir ne deðerli öðrenciler yetiþtirmiþinizdir.