- 632 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Birleşmek bütünleşmek mi yoksa parçalanmak mı istiyoruz ?
.
.
.
.
Konumuz çok basit. Birleşmek , bütünleşmek ya da parçalanmak konusu’ nu işleyeceğim bu gün ...
.
Parçalanmak yanlıları , muhtemelen sayfayı derhal kapatıp , parçalanmaya yönelik teoriler , senaryolar , farklı coğrafyalar’dan bağımsızlık , özgürlük savaşı ezgileri , özgürlük savaşçısı mağrur , ezilen toplum temsilcisi " illegal " kelimesinin bol bol kullanıldığı " savaşçı " , " militan " sözcüklerinin bol bol sarf edildiği şiirlerine , dizelerine dönebilirler.
.
Birleşmeleri , bütünleşmeleri savunmak , kimin haddine öyle değil mi ?
.
Bakıyorsunuz dünya üzerinde hakimiyet kurmuş emperyalist ülkelerin , emperyalist güçlerin hepsi , çok çok farklı toplumları , kökenleri , coğrafyaları , insanları , tek ülke ve tek bayrak altında birleştirmeyi başaran ülkeler.
ABD, Rusya,ÇİN,İngiltere,Fransa vs.. Bunlar birleştirerek büyümeyi iyi bilirler.. Peki kimleri nasıl birleştirecekler dersiniz? Bir ülkeyi parçalamaları gerekiyor ki , topraklarına, sömürgelerine , bir başka coğrafyanın bölünmüş aciz parçasını da ekleyerek büyüyebilsinler.
.
.
Ha, gelelim bizim " bölünme " , " parçalanma " heveslisi akılsızlarımıza. Bunlarda biraz dahi akıl olsa , bölünmelerin güç kaybetmek ve hakim emperyalizmin güçlerine kolay yem olarak silinmek anlamına geldiğini görebilirlerdi.Matematikte 2*2=4 tür çünkü.
.
.
Örnekleme yapalım haydi buyrun:
Irak’ta ki durumu incelediğinizde, iç savaş halinde , hala her gün ortalama 50 civarında insanının hayatını kaybettiği terör olaylarıyla bölünme parçalanma halinde bir ülke. Yönetimi, ABD kontrolünde, güdümünde, ABD ve İngilterenin, dolayısıyla da en büyük müttefikleri İsrailin ulusal çıkarlarına hizmetle görevlendirilmiş... Ülke içinde uzun yıllardır hiç bitmeyen en üst boyutta kardeş kavgaları, çatışmalar , can kayıpları asla azalmadan sürmekte. Peki neden ? Çünkü böyle olması isteniyor o egemen emperyalist güçlerce... Çünkü böyle böyle gücü tüketilip parçalanıp yok edilecek. Orta doğu coğrafyasında ABD, İngiltere, İsrail hakimiyetinde, tüm petrol bölgelerinin ve geniş toprakların ele geçirilmesi için ...
.
.
Bunların her ülkede işbirlikçileri , satın alınmış elemanları , maşa’ ları var.Neyse devam edelim örneklemelerimize:
.
Suriye’ yi ele alalım. Suriye şu an tek bir devlet mi? evet... Yapılmak istenen nedir? Tahminen 7 coğrafyaya parçalayarak 7 ayrı devletçik ya da mıymıntı yönetim kurmak. Böylelikle bu 7 ayrı mıymıntı besleme , güçsüz takatsiz ve satın alınmış hainler yönetimindeki ülke parçalarını, ABD, İngiltere ve İsrailin sömürgeleri haline getirerek haritadan silmek.O bölgelerin hem toprak bütünlüğünü yok ederek emperyalist ülkelerin hakimiyet alanlarını genişletmek , hem de egemen güçlerin ortadoğu bölgesindeki petrol ve yeraltı zenginliklerini daha fazla sömürmelerini sağlamak... Burada Suriye devletinin ve Suriye Halkının lehine bir gelişme , bir senaryo görebiliyor musunuz? Ben göremiyorum da.
.
Peki ülkemize gelelim.Türkiye Cumhuriyeti Devleti , Osmanlı İmparatorluğunun, o dönemin egemen güçleri tarafından parçalanarak yok edilmesi neticesinde , bir kurtuluş savaşı verilerek kazanılmış savaşımız sonucunda kurulabilmiştir... Koca Osmanlı İmparatorluğunu kim parçaladı söyler misiniz? Ben mi acaba? Yoksa emperyalist egemen güçler mi ?
.
Ortadoğu, kuzey afrikanın tamamı, İspanya Portekizin tamamı dahil Fransa kapılarına kadar dayanan , kuzeyde, Bosna Hersek , Sırbistan, Romanya, Bulgaristan, Bati Trakya Yunanistanın bir bölümü nü kaplayan o koca Osmanlı İmparatorluğunu parçalaya parçalaya kimler hangi devletler o kaybettiğimiz topraklarımız , coğrafyalarımız üzerinde hakimiyet kurup , o coğrafyaları sömürmüştür hala sömürmektedirler?ABD,İngiltere,İsrail,Rusya,Çin ... Tamam peki.
.
Osmanlıyı parçaladılar , coğrafyalarımızı , topraklarımızı elimizden aldılar , o toprakların insanlarını, kendilerine kul, köle , sömürge yaptılar. Kendi kültürlerini, dillerini, dinlerini o bölgelere hakim kıldılar. O bölge insanlarını açlığa, sefalete mahkum ettiler de, iyi mi oldu ha ? Çok iyi mi oldu sizce? Kimin açısından iyi oldu diye sorayım ya da. O coğrafyaların insanlari için mi iyi oldu, yoksa ABD, İngiltere, İsrail,Rusta ve Çin için mi iyi oldu... Ah be beyinleri yıkanmış bazı insanlar. Göremiyorlar bunları da çok pis oyunlara alet oluyorlar bilmeden ya da bilerek elbet ...
.
Bu cennet vatanımızı farzedin ki bölüp parçaladılar 3’ e 5’ e 7’ ye. O parçalanan bölgelerde hakim güçler kim olacak hiç düşündünüz mü? Şu anda ABD,İngiltere,İsrail adına faaliyetleri yürüten, çoktan satın alınmış besleme mezbele hainlerin zaten hazır olduğunu , zaten o hainler eliyle o parçalanmış vatan topraklarımız üzerinde de ABD, İngiltere ve İsrailin sömürgesi olarak , kukla yönetimlere geçileceğini, yeraltı , yerüstü tüm zenginliklerinin sömürüleceğini göremiyor musunuz acaba? Ha görüyorsunuz da işinize geliyor bu durum öyle mi ? Nesiniz siz o zaman ?
Vatansever mi oluyorsunuz böylece? Birleştirici , bütünleştirici , ülkemizi, toplumumuzu kaynaştırıcı mı oluyorsunuz? yoksa bölücü mü ? Yıkıcı mı ? Parçalayıcı mı? ...
.
.
Tüm bölünmeleri, ayrıştırıcılıkları ,parçalamacılıkları reddettiğim şiirlerim , bu nedenle görmezden geliniyor öyle mi ?
.
"İllegal" , " militan " , " savaşçı " , şiirler yazmam mı bekleniyor acaba?
.
Herkes takkesini önüne koyup yeniden düşünsün. Dün bu sitede yayınladığım şiir ortadadır...
Birleştirici , bütünleştirici , tüm ötekileştiricilikleri ve parçalanmaları reddeden bu şiirin kimlerce ve neden dışlandığını biraz düşünmenizi istiyorum.
.
İnsanlar neden ve nasıl kendi kendilerine, ülke insanlarına , ülke topraklarına , özgürlük ve bağımsızlıklarına darbe vurmaya , emperyalist güçlere sömürge , manda olmaya meraklı olurlar?
Sizlere soruyorum...
.
Yanıtı olan tüm insanlarımızızn mertçe buradan yanıt vermelerini bekliyorum...
.
Ha.. Kıldan, tüyden konularda şiirlerin altında destanlar yazan yüzlerce yorum ekleyen değerli şiirsever dostlarımız var sağolsunlar.Onların ilgisini asla çekmez şiirlerim.Onlar doğal yaşamları içerisinde kendi işlerine bakacaklardır yine.Onlardan her hangi bir beklentim zaten yoktur.İnsanlar, duracakları yerlerini çoktan belirlemişlerdir öyle değil mi ? ...
.
Bu cennet vatanımızın ve 76 milyonluk nüfussumuzla tüm halkımzdan bir vatandaş olarak , acaba , bu ülkemizin , bu devletimizin ve bu 76 milyonluk milletimizin tamamının birliğini , bütünlüğünü , kardeşçe, özgür ve mutlu yaşamalarını savunmak " acaba " benim en doğal hakkım ve normal bir vatandaşlık görevim midir? Yoksa nedir sizce? Yazı ve şiirlerimizde , savaşları , militarizmi, ayrışmacılıkları, ötekileştiricilikleri, bölünme ve parçalanma edebiyatlarını mı işlememiz gerekmektedir?
.
Birleştirmeyi, ulusal bütünlüğü, vatanın birliğini savunan kişiler ve yazıları , şiirleri , dışlanmalı mıdır ? Dışlanmalıysa hangi sebeple dışlanmalıdır inanın bilmek isterim...
.
Ayırımsızca tüm insanlarımıza saygı ve sevgilerimle...
YORUMLAR
Yüce önderimiz ATATÜRK tarihini bilmeyen milletler yok olmaya mahkumdur demiştir .
100 yılı aşan bir çalışmayla bugün iliğine kadar ayrıştırılmış halklar yaratmaya uğraşıyorlar, bir bakıma başardı gibiler ama tam da başaramadılar, hâlâ aileler mutlu mesut varlığını sürdürmekte çok şükür.
Birlikten kuvvet doğar, ayrılırsak biteriz, ayrılıkçılar da biter.
İngiltere'nin dostu yoktur, ortak çıkarı olduğu ülkeler ve sömürgeleri ya da tampon bölge için kullandıkları vardır, yani; kuklalar...
İlkokulda hayat bilgisi kitabında okumuştuk yanılmıyorsam
marangoz bir babanın oğulları anlaşamaz kavga edip dururlarmış. Bir gün baba çocuklarını toplamış ve önlerine kibrit çöplerini koymuş birer tane alın kırın demiş herkes "çıt, çıt" kırmış.İki taneyi kırmalarını istemiş , üç tane, dört tane derken çocuklar beşer tane çöpü kırmayı deniyorlar zorlanıyorlar velhasıl aynı andan kırmaları gereken kibrit çöplerinin sayısı arttıkça kırmaları da zorlaşıyor nihayetinde on çöpü birden kırmayı deniyorlar ve kıramıyorlar.Bunun üzerine baba çocuklarına dönüyor ve " birlikten kuvvet doğar" birbirinizle didişmek yerine birlik olun ki zorlukları aşasınız”
Biz biriz (kim olduğumuz değil hangi şemsiye altında daha güçlüysek oyuz- hümanistçilik oynayan ingilamerikaya ve o pencereden bakanlara verilecek cevap budur.)
aksi haldeVadedilmiş Topraklar topraklar masalıyla başımızda dönen akbabalara yem olmak kaçınılmazdır ki Ortadoğu’nun hali ortada…
Selamlar
Filiz Şahin. tarafından 5/11/2014 5:57:47 PM zamanında düzenlenmiştir.
Çok kızdırmış yazarı birileri.
Sözün doğrusu,
dışlama olayını kimin gerçekleştirdiğini bir türlü anlayamadım.
Burada sözü edilenler, site yöneticileri midir,
yoksa şiire yorum yazmayan okuyucular mı?
Karışık bir durum.
Benim ilgi alanıma girmiyor ama,
gerçekten merak ettim,
bu sayfanın yazanı,
hangi yazılara, hangi şiirlere, hangi sıklıkta yorum yapıyor acaba?
Bir de,
dikkatimi çekti,
bu yazıda tan yedi kez ''Emperyalizm'' kelimesi geçti.
Belki de daha fazladır, ben o kadar sayabildim.
Yani,
yazarı objektif bulduğumu söyleyemeyeceğim.
Fikirleri güzel ama,
sadece ulusalcı bir pencereden hayatı seyrettiğini düşünüyorum.
Yine de,
yazılarını ilgi ile takip ettiğimi söylemeliyim.
Şiirle pek ilgilenmiyoruz bu aralar zaten.
Cılkı çıktı çünkü.
Mert YİĞİTCAN
Tam 7 kez emperyalizm sözcüğünün geçmesi çok doğal değil mi sizce de? Emperyalist sömürgeci güçleri ve senaryolarını, bölgesel planlarını projelerini ( BOP projesi gibi ) biliyorsak , doğal karşılamalıyız bence.Bırakınız o emperyalist güçler alınsın eleştirilerimden .
Ulusal birlik ve bütünlük içerisinde, tek devlet ve tek millet olabilmenin sizce ne sakıncası var? İzah ederseniz aydınlanmış olacağım...
Ben derim ki, bölünüp parçalanmadan, dağılmadan, demokrasinin ve çağdaş yönetim anlayışlarının tümünü en yapıcı biçimde uygulayarak ülkemizin her bir bölgesinin her karış toprağında yaşayan insanlarımızın, iş , aş, özgürük, adalet, kişisel haklar ve imkanlar açısından tam eşitlik içerisinde yaşayabilmelerini sağlayacak , yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve bölgesel sağlıklı ve demokratik yönetim biçimlerinin uygulaanarak bir , bütün, güçlü, kuvvetli ve mutlu yaşayabiliriz.
Düşününüz ülkemizin her coğrafyasına dağılmış ve yerleştiği illerde huzurlu mutlu yaşayan kürk kökenli yurttaşlarımızın ülkemizin her bölgesinde en az bizler kadar hakları olduğunu , ve ülkemizin her karış toprağında mutlu yaşamaları gerektiğini anlatmaya çalışıyorum ben.
Konuya yürekli katkınız için teşekkür ederim arkadaşım. Bizler iyi niyetlerimizi , fikirlerimizle harmanlayabilmeli ve yapıcı , objektif, insani biçimde de fikir jimnastiklerini gerçekleştirebilmeliyiz diye düşünüyorum.
Saygıyla ...
Bir tutam hayat
Yoruma verdiğiniz samimi cevaba teşekkür ederim.
Bu tür yorumlarım,
çok ulusalcı arkadaşın beni engellemesine sebep vermiştir.
Sizi yadırgamıyor,
bilhassa tebrik ediyorum düşünceleriniz için.
Geçenlerde bir küçük araştırma yaptım.
Gelişmişlik ve gelirlerin paylaşımı konusunda, G.Doğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgesinden sonra Karadeniz geliyor.
Oranın inşaları da fakir, işsiz.
G.Doğudan çok daha az yatırım yapıyor devlet oraya.
Bir yol yaptılar işte kavga dövüş.
Ulusalcılara ve çevrecilere kalsaydı, onu da yaptırmayacaklardı.
Yöre insanına soran yok ki;
istiyor musun bu yolu, istemiyor musun?
Benim karnım aç.
Çoluğum aç, çocuğum aç.
Sevmişim doğal güzelliklerini.
Neyse dağıttık konuyu.
Diyeceğim o ki;
hem perişan vaziyettedir o yöre insanı,
hem de vatanını an çok onlar savunur.
Bir gün,
vatanın bütünlüğünü savunmak söz konusu olduğunda,
elinde silah, ilk koşan yine onlar olacaktır.
Bölgecilik yapıyorsun diye suçlama sakın.
Sadece ülkenin gerçeklerini yazıyorum.
Bir de,
takılma bence bu sayfaya.
Burada olay çok başka gelişiyor.
Sanata, sanatçıya bakan yok pek.
Siz benden daha iyi bilirsiniz ya buraları.
Mert YİĞİTCAN
Dünya , sanat, elbette bu siteden ibaret değil...
Saygıyla.