- 394 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Engelliye engel olma!
ENGELLİYE ‘ENGEL’ OLMA!
Bugün sağlamız. Yarın ne olacağımız belli değil.
Doğuştan engelli veya sonradan engelli olan kardeşlerimize karşı davranışımız nasıl?
Onlara yardım edebiliyor muyuz? Nasıl bir faydamız var? Ne yapa bileceğimizi düşünsek.
Onlara yardım etmek yerine, zarar mı veriyoruz? Onları anlayamadan sadece acımakla mı kalıyoruz?
Bugün engelli değilsek, yarın nasıl olacağımız belli mi? Biz bugün engelli kardeşlerimizi anlamazsak, yarın Allah korusun onların durumuna düşünce bizi kim anlayacak?
Onlar bizden, bizim bir parçamız. Ya biz? Onlardan mıyız? Onlardan yana, onların yanında mıyız? Acaba hangimiz bir engelli kardeşine dert ortağı oldu? Hangimiz bir tekerlekli sandalyedeki tanıdık olsun olmasın bir kişiye yardım etti? Onu gezmeye götürdü, onun derdini kendimize dert etti? Onların yaşadığı zorlukları gördük mü?
Engelli çocuklarını sırtında, kucağında okula götüren anneler, babalar gördüm. Onlara sonsuz saygı duydum ve takdir ettim. Onların ellerinden saygı ile öpüyorum.
Yollarımızı, kaldırımlarımızı, arabalarımızı, okullarımız, evlerimizi, işyerlerini, kamu binalarını (v.s) yaparken onları düşündük mü? Onların sosyal ihtiyaçlarını karşılayacağı yerleri yaparken düşünebildik mi? Yapılmış yerleri kullanmadaki zorlukları göre bildik mi? Aile durumlarına baktık mı? Nice gariban ve evinde sakat yakını olan var. İşi var mı? Varsa;
İş yerlerinde engelli kardeşlerimizin hali nasıl? Evde, okulda, çarşıda, pazarda…
Yani bizim gidebileceğimiz yerlere onların da gidebileceğini düşünebilsek…
Onların hayatlarına destek olsak! Yaşamlarını kolaylaştırsak.
Onların ellerinden tutabilirsek inanın içimiz daha da huzurlu olacak. Beklide Yüce peygamber’in ‘En hayırlınız insanlara faydası olanınızdır’ müjdesine ermiş olacağız.
Engelli kardeşlerimizde bulundukları hallerine sabredip hayatlarını devam ettirirse; Yüce Allah onlara büyük ecir ve sevaplar verecektir,
Bostan ve Gülistan yazarı Sadi Şiraz-i bir mescitte kaybolan ayakkabıları için dua ederken, yanından bacağı olmayan bir adam geçer ve Sadi, ayakkabısız haline şükür eder. Allah’tan o hali için af diler.
Bizler de, küçük bir ağrı veya dert halinde şikâyet değil belki şükür etmeliyiz. Bizim halimizden daha beterlerinin olduğunu unutmadan, sabır etmeliyiz. Kendimizden iyi olanı değil, kendimizden kötü olanları görürsek halimize şükür ederek daha mutlu ve daha başarılı olabiliriz.
Bazen hasta ziyareti, huzur evi ziyareti, düşkünler yurdu ziyareti, cenaze de bulunmak gibi olaylar belki bizi bir an olsun kendimize getirebilir. O kişilerin yerine kendimizi koyabilirsek belki biraz ibret alır, hayatımıza daha önem veririz.
Engelli kardeşlerimizin bir elin de biz tutalım. Onlara engel değil, destek olalım.
Faydamız yoksa zararımız hiç olasın…
Onlar engelli değil;
Onları anlamayan, sesini duymayan, onlara yardımcı olmayan bizler engelliyiz iyi bilelim.
Yüksel Ağlar
YORUMLAR
"onlar bizden, bizim bir parçamız. Ya biz? Onlardan mıyız? Onlardan yana, onların yanında mıyız? Acaba hangimiz bir engelli kardeşine dert ortağı oldu? Hangimiz bir tekerlekli sandalyedeki tanıdık olsun olmasın bir kişiye yardım etti? Onu gezmeye götürdü, onun derdini kendimize dert etti? Onların yaşadığı zorlukları gördük mü?"
Çok iyi anlatmışsınız. Tebrikler.