- 625 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
MİLLİ İRADEYE BÜYÜK ÖZLEM
MİLLİ İRADEYE BÜYÜK ÖZLEM
Dr. Sadık Özen
Hep lafını ettiğimiz "Milli İrade" nin gerçekleşmesine ne kadar hasret kalmışız meğer. Tıpkı uçsuz bucaksız bir çölün ortasında susuz kalmış insanlar gibi.
İşte birkaç gün önce TBMM, bu özlemi çekenler için çöl ortasında bir vaha gibi göründü. Her ne kadar karanlık bir takım ayak oyunlarına ve hesaplara dayalı olsa bile iktidar ve muhalefete mensup vekillerin aynı paralelde oy kullanmaları, görüntü olarak, insanları milli iradenin gerçekleşebileceği konusunda umutlandırdı.
Öyle ya, uzun yıllardan sonra; ilk defa saldırısız, kavgasız, dövüşsüz, küfürsüz, kol-bacak kırılmadan ve gözler şişirilmeden son derecede sakin ve olgun denilebilecek bir gün yaşandı TBMM’ de..
Ak keşke hep böyle olsa !..TBMM çalışmaları; sevgiyle, dostça, kardeşçe, karşı fikirdeki insanların görüşlerine yer ve değer verilerek, haklarına saygı gösterilerek, elbirliğiyle ele alınarak ve yanlışlardan dönülerek gerçekleşebilse... Tabii ki art niyetlerden ve siyasal çıkar hesaplarından uzak, sadece ve sadece TC Devleti’nin ve Türk milletinin yararına ve vakarına çalışılarak, uygun kararlar alınarak...
Çoğunluğun bir baskı unsuru oluşturması yerine; demokratik kuralların gerçekleşmesini sağlayacak ve azınlıkta olanların haklarının korunabildiği bir anlayış içinde, uzlaşma, paylaşma ve dayanışma yoluna gidilerek çalışan bir meclis milli iradeyi ne güzel temsil edebilirdi.
Tek adam, tek parti ve tek yol diye inatlaşmak ve karşı tarafı baskı altına almak yerine; çoğulcu demokrasinin hakim kılındığı, demokratik kurallardan uzaklaşılmadığı bir çalışma ortamında bulunulması ve sorunların tartışılması ne kadar da güzel olurdu.
Örneğin birkaç gün önce TBMM’de yapılan yolsuzluk iddiaları hakkındaki görüşmeler sonunda kabul edilen soruşturma kararının hiçbir vatandaşın kuşkusuna yer vermeyecek şekilde karşılanması istenirdi. Ama ne yazık ki bu kabulü son derecede zor bir durum. Zira dünkü oturuma gelinceye kadar geçen süreçte yaşananlar ve meclisin siyasi ortamı, duyulması gereken güvene gölge düşürmektedir.
Keşke ülkemizde; 17 Aralık’tan bu yana geçen süreç hiç yaşanmamış olsaydı, sayın bakanlarının suçlu görüldükleri takdirde cezalandırılacaklarına, değilse aklanacaklarına güven duyulabileceği bir ortam gerçekleştirilmiş olsaydı.
Tabii TBMM’ de milli iradenin gerçekleşmesini sağlayacak başka çok önemli şeyler daha var. Bunların ilki ve temeli, meclis kürsüsünden Cumhuriyet ilkelerine, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlılık üzerine yapılan yeminlerin sözde değil özde olması, yalan yere yemin edildiği kuşkusunun ortadan kaldırılmasıdır. .
Siyasi Partiler Yasası, Seçim Yasası, Dokunulmazlıkların Kaldırılması, İnsan hak ve özgürlüklerini gerçekleştirecek ve fikir özgürlüğünü sağlayacak adalet ve eşitlik gibi demokratik hakları koruyacak şekilde bir çalışma tarzı, Milli İradenin tartışma konusu edilmemesi açısından son derecede önemli olurdu.
TBMM’ nin oluşmasının ve burada yapılacak görüşmeler ve alınacak kararların bir gün bu söylenenler düzeyine gelmesi ne çok arzu edilir.
Örneğin; yukarıda kısaca sayılan başlıklar yanında, alınmış olan bakanlar için alınmış soruşturma kararının; siyasi parti farkı gözetilmeksizin hep birlikte tarafsızlıkla ele alınarak olumlu bir sonuca varılması bugüne kadar TBMM üzerine düşen gölgeleri ortadan kaldıracak bir milad olacaktır.
Ülkemizin buna o kadar çok ihtiyacı var ki; böyle bir durumda; Cumhurbaşkanlığı’ ndan Başbakanlık’ a, Anayasa Mahkemesi’ nden Yargıtay’ a, TRT’ den YÖK’ e, TSK’ dan Emniyet’ e, Cumhuriyet Savcılıkları’ na, Üniversitelerimiz’ e kadar bütün devlet kurumları, Siyasi Partiler, Bankalar’ dan Şirketler’ e kadar bütün iş çevreleri bu yeni duruma ayak uyduracak ve kendi içlerinde gereken düzeltmeleri yapacaklardır.
Bu takdirde; TBMM ile birlikte Türkiye Cumhuriyeti Devleti, hak ettiği ve sahip olması gereken saygınlığa yeni baştan kavuşacaktır. Ülke ve Ulus olarak buna gerçekten ve de o kadar çok ihtiyacımız var ki !...
Dilerim bütün bunlar bir gün gerçek olur.
Saygılarımla...
09 Mayıs 2014
www.sadikozen.com
YORUMLAR
Sayın Hocam aynı duygu ve düşünceleri paylaştığımı belirterek, merakettim T.B.M.M Kürsüsünde Yüce Miiletimize ve Ulus insanımıza bu sayın Vekillerimizin nasıl namus,şerefyemini verdiklerini bir araştırdım ve şu yemine rastladım
Devletin varlığı ve bağımsızlığını, vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma; hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma; toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ve Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacağıma; büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim
İnanın tüylerim diken diken oldu,çünkü insan oğlunda ,Şerefle bitirilmesi hereken en önemli şey hayattır
bu yeminde namus ve şeref sözü halka verilmiş ,lakin sanırım 17 aralık operasyonu ile ortaya çıkan bu kirlilikler gösteriyorki bazı vekillerimiz yemin ederken tek ayak üzerinde yemin etmişler ,çaktırmadan bir ayağını kaldırmışlar yeminleri tutmasın diye, yani sizinde işaret ettiğiniz gibi özde değil sözde yemin etmişler
Sözdede olsa ağızdan çıkan her namus şeref sözü yemindir
Yaradan kimseyi namus ve şeref yoksunu yapmasın,,alnında kara leke bırakmasın ,utandırmasın
İnsan oğlu onursuz yaşamaktansa ölsün daha iyi,insanı insan yapan onuru,şerefi haysiyetidir derim
Önemli olan kirliliğe bulaşanların, yada bu zan altında yaşayanların ,bağımsız yargı karşısında hesap vermesidir
Hatasız kul olmaz lakin vicdanlarda aklanmasıdır ,yoksa bu kara leke suçu işleyenlerle sınırlı kalmıyor cezasını utancını ,çocukları ve torunları yaşayacak yazık günah değil mi,
Mal sahibi,mülk sahibi hani, hani bunun ilk sahibi,malda yalan,mülkte yalan vardemiş Yaradan ey fani birazda sen oyalan
Asalettir,özdür, vicdandır, haysiyettir,namustur,insanı insan yapan
Saygı ile Efendim
sadikozen
şair67
Hata çalışmalar hiç bir zaman bu Ülkeye fayda getirmemiştir.
Hainler her zaman dersini mutlaka, ama mutlaka sert bir cevapla almışlardır.
Bu gemide hepimiz varız. karıda zararı da hepimizin.
Lütfen ama ne olur kimsenin uşağı, maşası olmayalım.
Tam bağımsız bir Türkiyeyi yeniden yaratalım. İçimizdeki nifak tohumlarını,
Atatürk İlke ve Devrimleri ve Laik Cumhuriyet düşmanlarının haddini ne olur , Korkmadan, yılmadan bildirelim.
Atalarımız canlarını bu topraklar uğruna vermemişlermiydi bizde ,Bu yiğit insanların torunları isek gerekeni gözümüzü kırpmadan yapmalıyız.
Ülke topraklarımız, Ayyıldızlı Şanlı bayrağımız, Atatürk ilke ve Devrimleri, Laik Cumhuriyetimiz namusumuzdur.
Bunları yitirdikten sonra bu dünyada yaşamanın ,var olmanın hele uşak olmanın, onursuz yaşamanı bir anlamı varmı.
Kimseye değil kendimize benziyelim. Kimseler gibi olmayalım.
Kendimiz olalım.
Bizim asaletimiz , tarihimiz bize yeter.
Bu Toprak Uğruna canını veren Aziz Şehitlerimizin Kahraman Gazilerimizin kemiklerini ne olur ama ne olur sızlatmayalım .
A ksi taktirde haramzade konumuna düşeriz.
iyiki varsınız sayın Hocam bir Hekim olarak hicranlı yaralara neşter atıyorsunuz ,yerine göre nasırlara dokunuyorsunuz bir yurt sever Vatanını Cumhuriyetini Atatürk ilke vedevrimlerini misak-ı millisini milli ve manevi değerlerini seven şanlı tarihineayyıldızlı al rengi bayrağına aşık olarak karınca kararınca sayfanızada içimi döküyorum yüreğimi açıyorum
Bu güzelanlamlı yazınızdan ötürüzat-ıalilerinizi saygı ve minnet duygularımla birkezdaha selamlıyorum
Bu duygu ve düşünceleri herkesle paylaşamıyoruz sayın Hocam, dost kim düşman kim belli değil bu ve buna benzer paylaşımların beni çok sıkıntıya düşürdüklerini size daha önce anlatmıştım çok ağır bedeller ödedim henüz kurtulmuşta değilim lakin korkmuyorum korkmayacağım ve susmayacağım
Ast olan Vatansa gerisi teferuattır bu güzel Vatanın nimetlerini yiyorum suyunu içiyorum yağmurunda ıslanıyorum,Güneşinde kurulanıyorum oksijenini tenefüs ediyorum kutsaltoprağında Yaradana yöneliyorum kıblesinde dua ediyorum,ibadetimi niyazlarımı yerine getiriyorum
Bu nimetleri göz arrdı edemem
Bedirden Kerbelaya, Kerbeladan Çanakkaleye Çanakkaleden günümüze kadar olan Şehit şüheda gazilerimizin sahibiyim
İşte ben işte yüreğim
Saygılarımla efendim