- 851 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
ÖLÜM GİBİ
O gün bugün işte;
benden daha iyilerine layık olduğun,
kendine iyi bakacağın,
hoşça falan kalman gereken gün.
Ama sen bunları yapma.
Her şey olması gerektiği gibi olmalı bence.
Ağla, bağır, küfret,
otur bir sigara yak.
Sonra geçmiş zaman şeridinde mutlu bizi hatırla.
Tebessüm et arada.
Sonra yine ağla,
yine bağır,
küfret güldüğümüz günlere. Gözüne kan dolsun bizi mutlu hatırladıkça.
’İnsanlar birbirini önce sever, sonra söver.’
cümlesindeki "sonra" bugün!
Bugün ara geçiş.
Ya sonra?
Sonrası mezar altı~
Önce fotoğraflar silinmeye başlanacak...
Sanki fotoğraflar olmasa hatırlanmayacak,
acı dinecek,
daha az kan kaybedilecek.
Yok işte!
O öyle olmuyor.
Gözkapakların kapanmadan bile canlı yayın geçiyor beyin, reklama lüzum görmeden.
Sonra telefonunu silmeye sıra gelecek.
hergün ekranda görmek için saatlerce beklediğim numarayı, tek bir tuşun alıp götürmesini izleyeceğim donarak...
Ardından seni hatırlatan ne varsa çöpe atılacak;
illaki günah keçisi ilan edilmeli ya.
Kolayına geliyor insanın eşyadan hırsını almak, kırmak, yok etmek.
Hani bunu yapmazsam diyorum,
biliyorum ki kendimi yok etmeliyim önce.
Seni hatırlatan ne varsa hepsi içimde... En çok bende!
Ne tuhaf,
sonlar hep birbirine benziyor.
Kefen sarılmış gibi, eli kolu tutmaz oluyor insanın.
Kafası duruyor, önünden gelip geçeni dâhi göremez oluyor göz.
Toprak yemiş gibi kimselere tek kelime edemez hale geliyor dil.
Kozmik ışıklar saçıyor etrafa bu meret. Her şeyi çürütüyor.
değdiği heryer nefessiz kalıyor.
Ölüm gibi tüm sonlar.
İnsan kaybetmeden, toprağı görmeden anlamıyor.
Ama bazen,
ölmek şart oluyor...
Bugün o gün işte!
Ölüm, toprağa koymadan
beni yutuyor.
Gülşen Mavi