Kadri Karahan / Akustik Şiirler

• 9 Mayıs 2014 Cuma 00:13:10

Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.

Müziğin tarihi şiirin tarihi kadar eskidir.

Birbiriyle akrabadırlar, notalara dönüşmeden önce o metinlerde bir dil örgüsü vardır. Şiirsel söylemler, şiirsel metinler, özgürlüğe kavuşmuş bir ruh gibi, bir şehrin orta yerinde notalara devrilirler. Ortak noktaları; olmasını istedikleri bir dünya, hep var olmasıdır.

Şiirsel kültür kodları yakalamış, izleksel yapıları belirlenmiş 46 müzisyenden bahsetmek istiyorum biraz. Bir projede şiirleriyle var olan 46 müzisyenden...
AKUSTİK ŞİİRLER Birçok değerli müzisyenin şiirlerini içinde barındıran bir başucu kitabıdır.

Erkan Oğur’dan Hüsnü Arkan’a, İlhan İrem’den Doğan Canku’ya, Sezen Aksu’dan Nazan Öncel’e, Birsen Tezer’den Jehan Barbur’a, Suavi’den Vedat Sakman’a, Cem Adrian’dan Can Bonomo’ya kadar uzanan bir yolculuk bu.

Bu yolculuğa çıkarken erken yaşta kaybettiğimiz Serhan Şeşen unutulmuyor.
Müziğe çok küçük yaşlarda başlıyor Serhan.1990 yılında 4.Kuşadası Altın Güvercin Şarkı Yarışması’nda babası Burhan Şeşen ile birlikte yarışmaya katılıyor. Cem Karaca’nın kazandığı yarışmada, Serhan’da dereceye giriyor. “Söz mü Babacığım” adlı çalışmayla ikinci oluyorlar. Serhan’la ilk orada tanışıyoruz. Sahnede kısa pantolonuyla bir çocuk, ayağında spor ayakkabısı ve ters taktığı şapkasıyla hala hafızalarımızda. Elinde tuttuğu mikrofon kendisinden büyük bir çocuktan bahsediyorum. Sonra, aramızdan erken yaşlarda ayrılıyor Serhan. Adına kurulan bir dernek var. Ailesi ve dostları tarafından kurulan. “Serhan Şeşen Müzik Felsefe ve Yaşama Saygı Derneği” Kitabın geliri bu derneğe bağışlanıyor. Bu kitap aynı zamanda da bir sosyal sorumluluk projesi olma özelliği de taşıyor.

Bizlere bu projeyi hazırlayan, kitaplığımıza bu güzelliği sunan sevgili Kadri Karahan’la birlikte bu projeyi konuşacağız.

- ‘’Akustik Şiirler’’ son yıllarda hayatımıza kattığımız en güzel kitaplarından biri, yüreğinde tarifini yapmak zor olsa gerek, öyle değil mi?

Ben kolay özet yapamayan biriyim ki beni özellikle heyecanlandıran hâllerde uzun uzun cümleler kurmayı ayrı severim. Ama çok kısa ve net bir şekilde yanıtını vereceğim ki evet, tarifini yapmak çok zor. Uzun zamandır yüreğim hiç bu denli heyecanla çarpmamış sanki, hiç bu denli tutunmamış bir şeye, inanmamış diyebilirim.

- Peki nereden aklına geldi bu fikir?

Bir anda geldi ama evet ama hayata geçmesi iki senemi aldı. Benim yıllar yıllar once bir hayalim vardı ve o da müzik yapmaktı ama şartlar o dönem için bana pek imkan vermedi, ben de şiirler yazmaya çalıştım yıllardır, öte yandan album eleştirileri yaptım, söyleşiler gerçekleştirdim müzisyenlerle. Hayatımın birbirinden ayıramadığım iki önemli rengiydi şiir ve müzik, yan yana getirmek istediğimde böyle bir renk verdi.

- Müzisyenleri belirlerken kıstasların var mıydı?

Yer alan her müzisyenin dünden bugüne kalbimde bir yeri, biriktirdiğim şarkıları vardı. Bazıları ile çok yakın arkadaştım belki ama bazıları ile tanışma şansım olmamıştı. Kimilerinin şiir ile olan dostluklarını biliyordum kimilerinin ise kalemi eline aldıklarında yazabileceklerine inanıyordum. Bu proje için ilk kez şiir yazanlar oldu mesela, hepsi birçok şarkının söz yazarı olabilirdi ama beraberinde biliyordum ki benim için birer şairdi de. Bu arada sevgili Naim Dilmener ve Deniz Durukan kitabıma önsöz yazdılar ki minnettarım ama sadece onunla kalmadılar, kitabın her anını, her ismini, her şiirini paylaştım kendileri ile, verdikleri gücü asla unutamam.

- Fikri müzisyenlerle paylaştığında ilk tepkileri ne oldu peki?

Öncelikle çok hoşlarına gitti, çok mutlu oldular, hiç düşünmeden de olumlu yanıtlar aldım kendilerinden, bu durum beni daha bir kamçıladı elbette, daha bir heyecanlandırdı. Söz verdikleri halde geri dönüş yapamayanlar da oldu elbette.

- Peki neden 46 müzisyen?

Bir sayıya tamamlamak adına yola çıkılmadı ama öyle güzel bir akış oldu ki hız kesilsin istemedim. 46. şiir elime geldi ve tamam dedim, hadi yola çıkalım, bu heyecana daha fazla dayanamayacaktım artık.

- Kitabın ilk şiiri kimden geldi?

Projeden bahsettiğim ve beraberinde şiirini ilk aldığım isim Birsen Tezer’di. Hazırladığım şiir gecelerimin de en özel konuğu olurdu hep, dolayısı ile şiirlerle olan yakınlığını, dostluğunu biliyordum; şiirlerini keyifle okuyordum, çok sevdiğim bir şiiri vardı; onunla yer almasını istedim, kırmadı beni.

- Bu projede bazı müzisyenlerin şiir kitapları var. Şiir kitabı çıkartmasını istediğin başka müzisyenlerin de olmasını ister misin?

Sezen Aksu, İlhan İrem, Hüsnü Arkan, Cenk Taner, Yaşar, Mete Özgencil, Aydilge, Mehtap Meral, Ece Dorsay daha önce kitapları yayınlanan müzisyenlerdi. Edebiyattan, şiirden uzak değillerdi. Akustik Şiirler’den sonra Can Bonomo ve Jehan Barbur kitaplarını yayınladı. Özellikle Birsen Tezer’in, Cem Adrian’ın, Harun Tekin’in, Nazan Öncel’in, Sevtap Ünal’ın kitaplarının olmasını çok isterim mesela.

- Müziğin 46 önemli ismi yan yana gelirken kitaptan elde edeceğin geliri Serhan Şeşen adına açılan derneğe bağışlıyorsun. Nasıl oluştu bu fikir?

Ben sevgili Serhan ile hiç tanışmadım maalesef. Ama hayattan nasıl bir güzellik eksilmiş tanığı oldum bunun sonrasında. Çok güzel dostlar biriktirmiş dünden bugüne hani birçok kişiye kısmet olmayan; onlar hep yanındaydı ve adına açılan bu dernekte güzel işlere imza atmaktaydı. Benim de bir katkım olsun istedim, benim için o zaman daha anlamlı olacaktı bu kitap.

- Sosyal sorumluluk projelerin devam edecek mi? İkinci bir kitap müjdesi verebilir miyiz?

İçimdeki ses ve biriktirdiğim yorumlar en azından bir ikincisinin geleceği, gelmesi gerektiği yönde ama öncesinde bu proje ile ertelediğim kendi şiir kitabımı yayınlamak istiyorum, biraz daha beklersek aramızın bozulacağından korkuyorum çünkü.

Zaman zaman herkesin yaptığı gibi benimde yazdıklarım olmuştur hala da oluyor...Bunların bazıları şarkı sözü olarak hayata geçti bazıları ise karalama olarak kaldı.
Her zaman edebiyatçılara çok imrenmiş ve de bir kitapta ismimi görmeyi çok arzulamışımdır.Bunu sağlayan Kadri Karahan’a çok çok teşekkür ediyorum.Bu kitaba sadece şiir kitabı olarak bakmamak lazım.Şarkılarını seslerini sevdiğimiz değerli sanatçıların özel dünyasına çaktırmadan bir göz atmak aslında bu şiirleri okumak...Ayrıca kitabın telif geliriyle de genç yaşta yitirdiğim oğlum Serhan’ın derneği’ne aktarılacak bağışlarla da üniversitede okumaya çabalayan ama ekonomik gücü olmayan genclere ufak ta olsa bir katkı sağlamamız benim için ayrı bir mutluluk kaynağı...Teşekkürler... Burhan Şeşen

Bizler için var olmak şarkılar ve şiirlerle,umut ise gönlünü açabilmekle mümkün. Anlatmak, anlaşılabilmek,anlamak için değil mi üretilenler ne olursa olsun? Bir dil kullanmalı mutlaka,ister kelimelerle dolsun içi,ister boya fırçanla,ister çamurdaki ellerinle ya da notalarla...illa ki anlatmalı,anlamı zenginleştirebilmek adına..

Sevgili Kadri Karahan,’Akustik Şiirler’ ile nefesimizi duyurduğun, bizleri bu anlamlı kitabın sayfalarında buluşturduğun için teşekkür ederim..
Barış dolu bir dünya dileğimle. Birsen Tezer

Çocuk yaşlardan beri büyük bir tutkuyla bağlı olduğum şiir üzerine denemelerim olmuştur zaman zaman. Şiir en önemsediğim edebi türdür. Binlerce yıl sonra yaşadığımız dönemi anlamak isteyenler olursa şiire başvurmalarını dilerim. Benim gözümde şiir hayatın en asil tanımıdır. ’’Akustik Şiirler’de yer alan "Bir Kutuya Topla ve At Beni", çok değerli müzisyen dostlarımın cümleleri ile birlikte bir kitapta harmanlandı ve bu benim için müthiş bir deneyim oldu. Şiir sevdalıları ve dinleyicilerimiz müzisyen damarını çok iyi analiz edebilirler bu kitabı inceledikleri zaman. Aynı zamanda şarkı sözü ve şiir arasındaki farkı anlamak adına da önemli buluyorum bu seçkiyi. Kadri Karahan tarafından hazırlanan bu kitap bugün olduğu gibi gelecekte de bir belge niteliğinde kalacaktır. Çiğdem Erken

Nereye gitsem yanımda götürüyorum. İyi geliyor başı bozuk yalnızlıklara. Her bir sayfa bir gönül kapısı A’dan Z’ye. Koskoca yalnızlıkları devirmek içindir şiir ve şiirin ’en güzel kalabalık’ halidir ’’Akustik Şiirler’’. 46 müzisyenin 46 şiirini, vaktinden önce aramızdan ayrılan sevgili müzisyen kardeşimiz Serhan Şeşen’e ithaf eden sanat ve müzik yazarı Kadri Karahan’ın edebiyat dunyasına kazandırdığı içinden müzik geçen en önemli projelerinden biridir. Nice anlamlı projede yanyana olmak dileğiyle. Sevtap Ünal

Huysuzum ama hadi sevgilimli cümlelerim Türkçe/ Uykusuzum, mutsuzum ama halleniyorum resmini gördükçe yersiz / Ve ev soğuk, ve ev sıcak / Merdiven adımlarısakin, Cihangir sakin, sessiz. Demek ki geliyorsun. Can Bonomo

Müzikle aramda gecikme var…
Gözüm gördüklerimden / kulağım duyduklarımdan / yüreğim insanlardan / aklım varlığımdan / beynim gelecekten bir bir titriyor. Erkan Oğur

Bu anlamdan sağ çıkamazsınız, sakın dehşete düşmeyin. Eleni de sağ çıkmaz, öncesi bile, sonrası bile. Güvercinler bir yana St. Antuan bile istisnası şiirdir, ilhan Berk çıkabilir. Bir de aşk çıkabilir karşınıza, özellikle karanlıkta. Erkekler penislerine güvenirler; komiktir. Kadınların neye güvendiğini kim bilebilir? Kadınlar bu yüzden komik değildir. Hüsnü Arkan

Kan ter içinde uykularından uyanıyorsan eğer her gece. / Yalnızlık sevgili gibi boylu boyunca uzanıyorsa koynuna. / Olur olmaz yere ıslanıyorsa kirpiklerin artık her şeye. / Anneni daha sık anımsıyorsan, hatta aanlıyorsan. Kalbini bir mektup gibi buruşturulup fırlatılmış, kendini kimsesiz ve erken unutulmuş hissediyorsan. Içindeki cocuğa sarıl. Sana insanı hatırlatır. Sezen Aksu



NİSAN 2014 / ISLIK DERGİSİ
Zeki Çelik