- 407 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
Kış Uğultuları
Yalnızca günlerden biri. Her masalın, her öykünün başladığı ilk cümleye benzeyen. Kabarık saçlı zamanın omuzlarına yük, ellerindeki çiçekler ile bekleyen ilkbahara yakın.
Yağmur öncesi, toprağın kokusuna ulanır karşı tepelerden gelen kaval sesi. Yolunu yitirmiş bütün belirtileri yanına çağıran bu sesi takip etmek yorucu. Akıl hep kazançlı çıkmalı. İlle de dışlanmalı ruhu yalayıp geçen uçurumlar.
Öyle ya, adı uçurum işte. Sonunda yutuverir kıyısında dolaşanları. Nehirler, güz döngüleri, dik yamaçlar ve anlamak. Öksüzlük kalıcı galiba. Duyulanın duyulmayana çarpması acımasız.
Soğuk rüzgâr keskin. Saçakların altlarında öpüşmek ayıp. Yürek yangınları kıvılcımlansın varsın. Ten yanıkları vebalı. Mikrap saçmaya hangi ara başlamıştı yüreğim? Aşağılayıcı. Gerçekler ile masuscuktan olanlar sarmaşdolaş. Kokular bilinseydi, iç karartıcı hatıralar birikseydi.
Bazan korkuyorum siyah çizgilerimden. Hırpalanıyor benliğimin sevi yanı. Olduğu yere yığılıyor düşlerim. Eksiliyor, susuyorum. Kaçıp saklanıyorum dehlizlerime. Heyecanımı kaybediyorum. İyi şeyler söylemeyecek dudaklarım. Kapatıp satranç kutusunu, taşları eşitlemeliyim. ne de olsa oyundan sonra hepsi yalnızca birer taş.
Fakat ben taş ya da taştan değilim. Ne kadar zaaf var ise insana dahil, tümüne sahibim. Bedenim var çoğunca hoşnutluğumu getiren. Aklım, hisettiklerim var benim. Eziliyorum. Artık izin vermemeliyim bunca çiğnenmelere. Örs yerine çekiç yakınlarımda durmalı. Durmalı iğneli saatin içimi delip kanatması...
YORUMLAR
Valla zor bir yazı olmuş.
Düşüncenin ve duygunun hasbihali gibi okudum yazıyı.
Ya da bir iç hesaplaşmanın aheste tezahürü.
Bastırılan duyguların ihtilali midir yaklaşan, nedir?
Kelimeler isyana hazırlıkta sanki.
Düşündürücü.