- 674 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
duvarı yıkmak üzerine
Bir insan duvarı yıkmaya çalışır ve bunu nadiren bile olsa başarır.ancak bu çok küçük bir ihtimaldir.mesela ruhumuz bir salıncakta sallanır ve salıncak tatlı,ılık rüzgarların estiği bir bahçededir ancak bedenimiz ayaza yakalanmış bir sokak köpeği olabilir.duvarı yıkmak herzaman iyi sonuçlar getirmeyebilir ayrıca.bir duvarın olduğuna dair inanç,o duvarı yıkılması gereken bir engel olarak görmeye olan inanç ve bütün bunlardan sıyrılıp duvarla uzlaşmaya çalışmak.
Duvarla uzlaşmaya çalışmak sık gürülen birşeydir ve bunun sık görülmesi ,bu işin yani duvarla uzlaşma işinin kolay birşey olduğundan değilde,daha çok,insanın kendi varlığı ile uzlaşmasından dolayıdır.ancak sorun insanın kendisi ile uzlaşması ve bu uzlaşma mitini herkese yayma çabasıdır.uzlaşmak bizi birçok sıkıntıdan korur ve bu yadsınamaz bir gerçektir,ancak birçok şey yine uzlaşma sonucu çıkar elimizden.
duvara,’’zaten çürümeye başladın,yıkılman yakındır.’’dedim ve duvar,’’benim bu çürük -yada çürümeye başlamış halim-senin en güçlü halinden daha dayanıklıdır,dolayısı ile sen benden önce yıkılacaksın!’’ dedi.
uzlaşmayı veya tarafsız kalmayı seçmek son kertede kişinin hür iradesinin bir eylemidir.ancak her insan istesin yada istemesin etki altında kalır ve bu yüzden kişinin aldığı hiçbir karar tamamen kendisine ait değildir.
aldığım karara,’’seni uygulamaya karar verdiğim an ne kadar kolay ve güzeldin!’’ dedim ve aldığım karar bana,’’beni uygulamaya karar verdiğin an aslında binlerce beyine ve hayat tarzına bağlandın etten kablolarla!’’dedi.
aldığımız kararlar uygulaması zor yada kolay olsun,onları uygulamamız halinde bize başkalarının zaferlerini yada hezimetlerini sunar.
sonuca,’’kim sahibin?’’dedim,’’sen değilsin!’’dedi.
bedenimiz aldığımız kararları uygulamak için bir araçtır ve aracın kontrolü elimizdedir, ancak aracın kontrolünün elimizde olması ile,ona kararlar aldıran ve etki altında kalmış beynimizin bizim olması ayrı şeylerdir.
beyinime,’’içinde kimler var?’’dedim,beyinim,’’onlar var!’’ dedi ve ekledi,’’senin alanın çok kısıtlı.’’
yine yıkılması gereken duvara dönmek ve duvarın ölüm kararını vermek gerekir.önünde bulunan ilk duvarı yıkman,etki altında kalmış aklına bir rahatlama sağlar.duvarı yıkmak için gerekli araçlar ise sadece uyanmaktır.
uyanmaya,’’şimdi ne olacak?’’ dedim,uyanmak,’’ ’ben’bildiğin gölge öldü,şimdi sana sen hükümdar oldu!’’ dedi.
aklımızın bir yaz bahçesinde,kiraz ağaçlarının gölegesinde uyuması felaketimizdir.aklımızın ayazda kalmış bir sokak köpeği olması birçok bakımdan yeğdir.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.