Muhtereme mektuplar -14 / Evlendim hocam,Nerden başlasam
Muhtereme mektuplar -14 / Evlendim hocam, nereden başlasam…
Muhterem ( 5.7.2014 )
Hayırlı günler hocam.
Size anlatmak istediğim o kadar çok şey var ki... Nerelerden başlasam, nasıl sığdırsam hiç bilmiyorum… Ne zamandır yazmıyorum size. Belki tanıdınız beni, bildiniz. Size yazamasam da hiç bir zaman çıkmadınız aklımdan. Ben Muhterem ismini verdiğiniz aciz öğrencinizim sizin izninizle inşallah. Ben Muhterem hocam… Hala ayakta olan ve direnen Muhterem… Hala ağlayan ve çaresiz Muhterem… Hala yalnız Muhterem... Hala aynı Muhterem…
Eski hesabıma giremiyorum hocam. Şifremi unuttuğum için. Yeni bir hesap açmak zorunda kaldım. Öncelikle bunu söylemek isterim.
Size en son başımın belada olduğundan bahsetmiştim ve bu durumlar ben okuduğum şehre geldikten sonra da devam etti. Neler olmadı ki... Sinir hastası oldum çıktım... Hani derdim ya hocam en ufak sesten bile irkiliyordum eskiden. Şimdi daha beter bir haldeyim. Bir insan her şeye ağlar mı? Hiç gücüm kalmamış hocam. Zerre kadar takatim kalmamış. Çok yorgunum...
Tabi okuduğum şehre gelmek ailemi gün geçtikçe daha fazla tedirgin etmeye başladı. Hiç bir şekilde güvende olduğumu düşünmediler. Ana baba tabi normaldir dedim. Bende korkuyordum ama sizin tavsiyelerinize uyduğum ve Rabbime sığındığım için içimde bir tereddüt yoktu. Allah bana şah damarımdan yakın.
Anneme özellikle de babama bunları anlatmak imkânsız tabi. Babam bir müddet sonra olduğundan daha fazla sinirlenmeye ve bize hayatı zindan etmeye başladı. Ablam, abim derken benim halim de onlar gibi olmaya başladı.
Hani demiştiniz hocam OKURSAN KURTULACAKSIN... Bu hiç aklımdan çıkmadı. Hiç bir zaman… Ne zaman derse otursam bu aklımda çınladı. Ve babam bana en büyük kötülüğü yaptı. “Okula gitme artık” dedi, “böyle düşün düşün korkmaktansa gitme” dedi. Bir şey diyemedim kararlıydı. Babama itiraz da edemedim. Sustum. “Adam haklı” dedim. “Baba yapma” diyemedim…
Ama söylediğiniz cümleye öyle inandım ki. Okursam kurtulacaktım. Emindim resmen hocam ve bir senem kaldı. Sadece bir senem... Babam benimle konuşmuyor. Annem üzgün. Tabi bunlar olurken de ben çaresizce oturuyordum. Ne desem, ne yapsam hiç bilemedim hocam. Okumam lazımdı. Mecburdum buna. Yapmam lazımdı bitirmem lazımdı. Ama en büyük destekçim babam bana sırtını döndü. Yıkıldım hocam. Paramparça oldum. “Baba ben neler atlattım, neler yaşadım, Rabbim yardım etti, bundan sonra da yanımda olur inşallah” diyemedim hocam. Dilim tutuldu resmen söyleyemedim. Hayattan koptum resmen. Uzaklaştım her şeyden. Tutunduğum bir şeyler vardı o da elimden alınmıştı. Dalsız çiçeksiz kaldım birden.
Size babam izin vermediği için ayrılmak zorunda olduğum birinden bahsetmiştim. Ailemin rızasını almak en büyük istediğimdi ama olmadı. Çok sevdim, çok sevdi hiç unutmadık. Bazı geceler özlem öyle büyüdü ki hocam aynı rüyalarda buluşturdu Rabbim. İnanamadık şükrettik. Aynı anda, aynı rüyada yan yanaydık birçok kez. Öyle mutlu oluyordum ki. O da öyle. Bu nasıl oluyor diye kendimize sormadan duramıyorduk. Allah acımızı dindiriyordu belki de. Yardım ediyordu. Bilmiyorum ama şükürler olsun Rabbim e…
Tabi bir süre sonra tekrar kendisinden bir evlenme teklifi aldım. Evet demek için can atıyordum ama babam evlenmeyi bırak evden çıkarmıyordu. Abimle görüştüm bu konuyu. Onunla konuştu görüştü onayladı ama yardım edemedi babam çok katıydı. Babamdan başka herkesin rızası vardı. Annem çeyiz bile yapıyordu bana. Annem ablam çok üzgündü babamın bu tavrına ama babamın değişmeyen katı kuralları her zaman vardı. Kişiliği öyleydi.
Onu çok seviyordum, okula devam etmek istiyordum. Çıkmak istiyordum evden ve çıktım hocam. Tek kelime etmeden bir şey demeden çıktım. “Evlenme teklifini bir şartla kabul ederim” dedim, “evlenince okumaya devam edeceğim” dedim. “Hayır” demedi Allah’a şükür. Kaçtım sayılmaz annem ablam ağlayarak gönderdiler beni. Babamın bir daha suratıma bakmayacağını biliyorlardı. Ben geri döndüm ve evlendim. Dini nikâhımız kıyıldı. Ailem yanımda değildi. Haberleri bile yoktu. Sadece ablam ağlayarak eşlik etti bana. Mutlu ol dedi. Böyle olsun istemedim ama böyle oldu. Resmi nikâhımız da bu yaz kıyılacak inşallah. Tanıştığımız günde… Bir evimiz var küçücük sevgi saygı dolu. Neler yaşadığımı bildiği için hep yanımda. Onu hak etmiyorum belki ama Rabbimin bir armağanı bana. Bol bol dua ediyoruz namazlarımızda, oruçlarımızda.. Elimizden geleni yapıyoruz bu kırgınlık bitsin diye.
“Şuan ne yapıyorum”a gelince hocam;
Okuluma devam ediyorum. Derslerim çok iyi. Seneye bitiyor inşallah. Çalışıyoruz da. Ailemden artık hiç bir yardım alamadığım için çalışmak zorundayım. Annem gönderiyor da işte babam artık ona da vermiyor bana göndermesin diye. Kadın ağlayıp duruyor.
Ben iyiyim hocam. Allah’a şükür. Annem ve babama “evlendim, mutluyum, huzurluyum, korkmayın.” demek isterdim. “Yanımda olun” demek isterdim ama diyemedim. Anneme söylemek istedim ama bilmemesi daha iyiydi. Uzun süredir görüşmüyoruz tabi. Özledim hem de çok. Babamın bir daha suratıma bakmayacağını biliyorum. Neden bu kadar eminim hocam çünkü babam kendi babasına bile küsmüş dedem öldüğünde. Ölüm döşeğinde bile babam hakkım helal olsun ama sana hala kırgınım demiş. Düşünebiliyor musunuz? Babasına bunu yapmış. Hem de elle tutulur bir sebep yokken.
Bende ibadet olarak değişen tek şey oruç hocam… Üç aylara girdik diye oruçlarımıza daha çok gün ayırmaya başladık. Her şey ibadet olarak eskisi gibi çok şükür…
Birçok rüya görüyorum hocam. Eskiden hiç rüya görmezdim ve siz demiştiniz ki “ruhunuz ölmüş”. Buna benzer bir laf etmiştiniz yanlış olmasın. Şimdi sürekli rüya görüyorum. Sizi tanıdıktan ve temizlenmeye başladıktan sonra. Bir gün görmesem “kesin bir şey yaptım ben” demeye başlıyorum. Dediğiniz gibi ölüyor sanki ruhum. Ama güzel şeyler görebiliyorum çok şükür.
Size bugün gördüğüm bir rüyadan bahsetmek istiyorum hocam izninizle. Duştaydım. Af edersiniz affınıza sığınıyorum hocam temizleniyordum. Kısa bir süre önce yine yapmışım aynı işlemi ve yeniden çıkmışlar. Ama bu sefer cansız... Seyrek. İnce. Var yok arası. Şaşırıyorum. Tutuyorum elimde kalıyorlar. “Ne kadar cansızlar” diyorum. Bütün vücudumda bir kıl olayı yok hocam tertemizim rüyamda. Aydınlık beyaz bir banyo... Başka bir şey yok. Kendimi izliyorum rüyamda ikinci bir kişi gibi. Tekrar affınıza sığınıyorum hocam özellikle alt bölgedeki temizleme işlemi bahsettiğim gibi. Af edersiniz hocam nasıl anlatsam bilemedim. Kıllar cansız bitmiş seyrek var yok gibi. Tutuyorum elimde kalıyorlar. Başka bir yerimde bir şey yoktu. Sonra uyandım hocam.
Babam sırtını döndü bana ama siz yanımda olun ne olur hocam. Baba bir dağdır. Benim bir dağım yıkıldı. Siz bana bir liman olun ne olur.
Allah’a emanet olun.
MUHTEREM..
Tarih:07 Mayıs 2014 Çarşamba 13:26:30
Hacı Ali Bayram
Hayırlı günler Muhterem;
Allah’ın selamı üzerine, üzerinize olsun...
Öncelikle evliliğin sana hayır getirmesini, sıkıntılarına, bunalımlarına çare olmasını dilerim. “Keşke telli duvaklı, anne baba rızası ile olsaydı” denir böyle haller için ama mademki böyle olup bitmiş, ezeli takdirin veya geçmişteki yaşadıklarımızın neticesi olarak kesin kaza kader tecelli etmiş, söz bitmiş, fiil başlamış demektir. Geleceğimizin içinde güya tercihlerimiz söz konusu olduğundan akıl şaşar, zorlanır, tereddüt eder, karar verirken kendisine bir pay çıkarmaya çalışır ya inan, herkes için ve her şey için her daim ille de kader hükmünü icra eder...Yani her hâlükârda Allah’ın dediği olur.
Dünya kurulduğundan buyana kader harfiyen işler, bundan böyle de işlemeye devam edecektir. Bize düşen olaylar yaşanırken geçmişle halin ortak bileşkesini bulup hüküm çıkarıp irade etmek kalır. Evrensel ölçüde her insan tektir... Ne öncede ne sonrada kendisine tıpatıp benzeyen birisi asla yaratılmaz. Kişinin çektikleri ve yaşadıkları da bir başkasına asla benzemez. Her can yaşantısının sonunda “hayatım roman” der. Ve derki en zor hayat benim hayatımdı... Hâlbuki her güzelden daha güzel, her zordan daha zor vardır. Önemli olan Hakk’a bağlanıp, sabredip önümüze çıkan zorlukları birer birer aşarak hayata sıkıca tutunmak, gelecek konusunda umutlu olmak, tecrübelerimizden yararlanarak daha olgun, daha tahammüllü insanlar olmaya çalışmaktan ibarettir hayat.
Okumaya yeniden başlamana sevindim. Başarılarının sürekli olmasını dilerim.
Baban konusunda umutsuz olma. Zaman neler getirir bilinmez, gün gelir inşaAllah barışmak mümkün olur. Sen günün getirdiklerini halletmekle ilgilen, gelecek inşaAllah güzel gelecektir.
Kendini temizlemeye çalışman ve giderek zayıflayan kıllar, sorunlarından kurtulmaya başladığını, işlerinin giderek tahammülü kolay bir hale geldiğini gösteriyor.
Kendini bir başkası gibi seyretmiş olman yani cismi latifini seyretmen çok güzel. MâşâAllah okuduklarından ileri derecede faydalanmışsın. Gelecekte de namazlarına oruçlarına ve zikirlerine devam ettikçe daha ileri derecelere çıkacağından şüphen olmasın. Sabır, hayatın neredeyse yarısıdır.
Bana yazdıkça cevap vermeye, elimden geleni dilimin döndüğünü baba şefkati ile sana ulaştırmaya çalışacağım.
Allah yar ve yardımcın olsun.
Selam es selame
Muhterem ( 5.7.2014 )
---------------------------------------------
Allah razı olsun sizden hocam. Beni yine ağlattınız. Ben de isterdim gelinliğimle o evden çıkmak ama olmadı. İnşaAllah yaza kadar babam az da olsa yumuşar ve nikâhımda yanımda olur. Bir babamın duasını alamadım hocam ama sizin de hakkınız çok üzerimde. Dualarınızı esirgemeyin ne olur. Biz her namazda, her orucumuzda, her sahurumuzda, her iftarımızda dualarımızı zikirlerimizi eksik etmiyoruz. Siz de yanımızda dualarınızla olun inşallah. Okumayı bırakmayacağım hocam Allah bana nasip ettikçe okuyacağım ve dediğiniz gibi kurtulacağım. Çok az kaldı zaten hocam. Babamın yanına o diplomayla gideceğim. “Ben mühendis oldum babacığım” diyeceğim. “Korktun belki de o yüzden çektin beni ama bırakmadım” diyeceğim.
Çok teşekkür ederim hocam.
Allah sizden tekrar razı olsun.
Tarih:07 Mayıs 2014 Çarşamba
Hacı Ali Bayram
Sevgili Muhterem;
Her kulun defteri yepyeni olarak yazılır, en sonunda ahiretine azık olur. Sen de inşaAllah sabır ve sebat ederek kurduğun yuvayı her şeye rağmen koruyup, büyüterek uzun ve sağlıklı bir ömürle yaşayıp, sevapları ağır basan bir kitapla Rabbine döner, cennet cemale ulaşırsın...
Her şeyi kafanı takma. Belalar üzerine üzerine geldiğinde sabır gömleğini giyin, seccadene sığın, Rabbine arz et dertlerini, kaygılarını ve dileklerini. “Bu da geçer ya hû” demeyi başararak zifiri karanlık geceleri şafağa ulaştıran Rabbimize sığın.
Dünyaya ait şeylerin sana düşenini al ama onları övünç ve kibir vesilesi yapma. “Daha fazlası, daha büyüğü” deme. Verileni iyi kullanmaktır marifet, çok şeyin sahibi olmak değil...
Cehennemin müekkel meleğinin adı Malik’tir. Yani cehennem sahip olduklarımızın derecesine göre dünyada ve ahirette üzerimizde hüküm yürütür...
Çok değil, temiz helal olan dünyalıktır insanı huzurla yaşatan.
Ve zikirdir kalpleri mutmain, huzurlu mutlu kılan.
Cenâb-ı Allah yar ve yardımcın olsun…
Selam es selame