6 Mayıs...
’ Ve 1968…
Dünyayı yine devrim coşkusu sardı.
Üniversitedeki, sokaktaki, barikattaki genç biliyordu ki:
Kendisi için özgür düşünen, yeryüzündeki tüm özgürlükleri de onurlandırmış olur.
Bu nedenle:
“Yasaklamayı yasaklayın” diye bağırdı.
Türkiye’li gençler dünya devriminin dışında kalamazdı; kalmadılar. Bir devrimci için en büyük eksiklik direnme gücünden yoksunluktu onlar için.
Zorbalığa karşı özgürlüğün yanında durdular.
Biliyorlardı ki özgür zihin fetheder.
Düşünsel değerlere tutkuyla bağlıydılar.
Hepsi öğrenciydi ve hepsi kendi kendinin öğretmeni.
Kendilerinin efendisi, kendilerinin hizmetkârıydılar.
İradesini başkalarının hakimiyetine vermek istemeyen, müritliği, kulluğu reddeden bir kuşaktı onlar.
Kurnazlığı ve uysallığı bilmeyen bir kuşak.
Fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür, devrimci bir kuşak.
Ölüme “hoşgeldin” diyen bir kuşak.
Diğer yandan; Beyaz ata binip sevgilisine şiir okuyan bir kuşak.
Evet…
Şairdiler.
Sporcuydular.
Sınıflarının en çalışkanıydılar.
Ve hepsi acemi bir aşıktı kuşkusuz.
Türküleri marş gibi söylediler.
Dans partileri düzenlediler.
Gözyaşı da döktüler.
Ve fakat mücadeleden bir adım geri atmadılar.
Kötü niyetin düşmanı oldular.
Zalimlerin karşısında acı çekenin yanında durdular.
O kuşak için ebedi canlılıktı önemli olan, ebedi hayat değil.
Bu nedenle…
İnatçıydılar.
Gözüpektiler.
Şövalye ruhluydular.
Çünkü:
Bağımsızlığa sevdalıydılar.
Vatan dediler.
Enternasyonalizm dediler.
Özgürlük, eşitlik ve kardeşlik dediler.
Zapsuyu’na köprü inşa ettiler.
İşçilerin mücadelelerine omuz verdiler.
Pancar, tütün, fındık, haşhaş mitingleri yaptılar.
Tam bağımsızlık için “Mustafa Kemal Yürüyüşü” düzenleyip, ellerinde Türk Bayraklarıyla,
Samsun’dan Ankara’ya yürüdüler.
Dinci yobazlar “Atatürk heykellerini tahrip etmesin” diye anıtlar önünde geceler boyu nöbet tuttular.
Kalpaksız Kuvayı Milliye idiler.
Umudun adıydılar.
Ölümsüzlüğe yükseldiler.
Bir avuçtular deniz oldular.
Deniz…
Hüseyin…
Yusuf…
Yaşları genç, ruhları soylu, üç büyük devrimci.
68 Kuşağı’nın yiğit evlatları.
Büyük yürüyüşün en hızlı 100 metresini koşan delikanlıları.
Ali İsmail Korkmazlar’ın, Berkin Elvanlar’ın ağabeyleri.
Bilmenizi isteriz:
Büyük yürüyüş sürüyor.
Sürecek…
Sonuna kadar.’
Soner Yalçın
Sözcü Gazetesi
6 Mayıs 2014