PLATONİK AŞKA MEKTUP 2(devam)
Daha fazla gücüm yok artık. Ne senin için savaşmaya ne de senden vazgeçmek için uğraşmaya. Zamana bıraktım her şeyi. Zaman çözer mi ki? Sarar mı en derin yaraları? Tek bildiğim ümit etmek. Onu da yapamıyorum artık. Sana da kızgınım artık. Kalbim kırık… madem gidecektin neden geldin bana?her şeyi sana sormak istiyorum. Neden?neden? neden?... biliyorum hiçbir zaman soramayacağım. Aslında bu sitem sana değil. Seni unutmayı her ne olursa olsun başaramayan bana,kalbime. Artık yabancı biri var gözlerinde. Aslında sana tanıdık bana yabancı. Her gün seni onunla görmek. Acıların en kötüsü,üzüntülerin en büyüğü bu belki de. Yaşam öğretirmiş her şeyi. Bana da öğretecek. Ve her acı insanı büyütürmüş diye duydum. Belki de sana teşekkür etmem gerek. Çünkü ben her gün senin sayende büyüyorum. Her gün seni onunla görünce… bazen hüzün çöker insanın üzerine. Ağlamak,bağırmak istersin ama olmaz. O kalbinin orta yerine oturup kalmıştır. Ne yeniden canlanır ne de bırakıp gider seni. Hep oradadır işte. her anımda senden hatıra bana. Yanımda yoksan hüznün var bende. Neşemde,mutluluğumda,en güzel anlarımda hep senden bir hatıra. Hep üzüldüğümü sanma. Senden nefret ettiğimi de. Bilirim aşk nefrete yakındır;bu aşkta ikisi bir araya karışmış. Dedim ya gücüm yok. Ayıramıyorum hangisi var bende. Nerede kalmıştım? Senden nefret edemem ki ben. Her gün seni onunla görünce kendimle savaş veriyorum. Bak diyorum kendime. Bak sen acı çekerken o başkasının kollarında mutluluk sarhoşu. Bak hak ediyor mu bunları? Bak da biraz için acısın. Nefret et ondan. Öğren artık ki aşk değil bu. Bu sevgi değil. Umudunu kaybetme. Yoluna devam et. Ağlama artık. Üzülme. Sil hatıraları. At hepsini. Bir film izlemiştim sil baştan diye. Silsem hafızamdan seni acaba yine aşık olur muyum sana? Onca kalabalık içinde tek seni mi bulurum yine? O filmdeki gibi tekrar mı yaşarım seni? Sakın seni sevmekten pişman olduğumu düşünme. Pişman değilim çünkü. Tek pişmanlık yapamadıklarımızdır derler ya. Bende yapamadıklarımdan pişmanım. Hala nasıl oluyor anlamıyorum bile. Canımı bu kadar acıtırken hala seni nasıl sevebiliyorum? Bugün gidiyorsun. Yüzüne iyi yolculuklar bile diyemeden. Bana veda etmeden. Nasılsa geleceksin değil mi? Gelsen ne fayda. Acılarım diner mi? Ben sensiz yanan bir ateşim zaten. varlığın dindirmez beni,ateşi. Ayrıca bana gelmeyeceğini bilmek. Onun için döneceksin. Orada aklında hep o olacak. Onu özleyeceksin. Aynen benim seni özlediğim gibi. Özlemek. Bunu bana da söylemiştin. Eski anılardan bahsederken. Artık ona söylüyorsun. Bir gün bir yerde karşılaşırsak bende söyleyeceğim sana. Seni çok özledim….
YORUMLAR
Icim burkularak da olsa, yazilarinizi okudum.. Cok begendim
güzel yazılmış bir yazı. öncelikle tebrikler.
bence yanında sana yabancı ama ona yabancı olmayan birisinin olması bir bakıma iyi. sana da tanıdık olsaydı daha çok acı çekiyor olurdun.
ayrıca ayrılık sadece bir tarafı üzer. onun mutlu olmasına şaşırmaman lazım. sen mutsuzsan doğal olarak o mutludur. zaten iki taraf da üzülecekse sonuçta, genellikle ayrılık diye birşey olmaz. neden ayrılınsın ki? dimi?
ve sonuç olarak pek çok insanı üretken yapan gücün çektiği açlıklar olduğu söylenir. ona olan açlığından yararlanmalısın.
Bende aynı konuda az önce kalem oynattımda görünce es geçemedim.Biraz özele yazılmış gibi duruyor ama,mektupta,yazıda kabul etsek oldukça güzel.Severek okudum.Platonik falan diye ism koymuşlar ya,ben bundan fazla bir şey anlamam aşk diye bir şey vardır,bunu platoniği falan olmaz.Seversin veya sevmezsin.Karşılığı budur.Kavuşmak,yaşamak isteyip istememekten sözetmek belki doğru olan,imkanlar.Yoksa aşkın ve sevginin mahiyeti-içeriyi ismini değiştirmekle değişmez.Güzeldi efendim.Kutlarım.Selam,saygı.