- 524 Okunma
- 1 Yorum
- 1 Beğeni
İkindiüstü
Bir ikindiüstü...
Şairlerin anlatamadığı bir his var şu şiirlerde...
Tamamlayamadığı bir duygu var aşıkların, türkülerin yarım kaldığı saatler ve saatlerin eksik kaldığı anlamlar var.
Az önce sessiz bir şarkı gibi yağdı yağmur, denizle buluşmasını seyre daldı bir ihtiyar. İsyanın şarkısına kuruldu bir grup genç ; şehrin en kalabalık kaldırımında.
Yarımlarımız var gün boyu bölüne bölüne parçalanan, acılarımız var tuz basar gibi akşamüstüleri.
Hırçın değil buranın yağmurları, aksi değil,sitemkar değil. İşte en çok da bu huyunu seviyorum ya! Kucaklar gibi yılların yorgunluğuna rağmen.
"Yüzünde kaybetmişlik
aradığını bulamayan bir adam,
üzerinde delinmiş bir yağmurluk,
kalıbında masumiyet var oysa;
gözlerinde sonbahar."
Hafif boynunu eğmiş gelip geçenlere küsmüş yıllarca. Ne zaman hayata dair isyana kalksam ve ne zaman çığlık atsam duyulası; susuyorum.
Bedeninde sırılsıklam bir korkuya mahkum,
içinde bilmem kaç şiddetinde yıkıntılara maruz kalan bu adam;
üzülüyorum.
Kalabalıkların arasından koşarak elinizi tutan küçük bir el bazen; hüzünlü adamdan kalan parçalarınızı iyileştirir. Ufacık bedeniyle atlarsa boynunuza yaralarınıza merhem olur, gülerse öndeki iki dişini göstererek;
bir sekizinci rengini daha keşfedersiniz gökkuşağının.
Zıtlıklar kötü değildir oysa.
İyinin değerini gördüğümüz aynadır fenalıklar, korkunç yaşantılar.
"Şükür" sözcüğünün öğretmenidir; gündüze ulaştıran aydınlıklar.
İyi ki, ve iyi ki panzehiridir keşkelerin...
En iyisi susalım biz; herkes kendi bildiğini okusun şu hayatta, sevdiğinin elinden tutsun yiğit delikanlılar, şarkılarını söylesin gür sesli bir plaktan hayata el sallayıp sonsuzluğa kavuşanlar...
Tartılar bazen yalan söyler; içinizdekiler azaldıkça ağırlığı artarsa; yalan söyler.
Günlerce alınan ilaçların esiri olursanız yalan söyler,
aynalarda çökük yanaklarınız yoksa artık ve göz altı morluklarınız fazlalıklara dönüşmüşse;
bırakın yalan söylesin.
Görünen her şey bir görünmez saklar içinde. Ve biliriz ki azala azala çoğalır insan.
En iyisi susalım biz. Tabiat şarkısını söylesin. Çocukların tebessümü eksilmesin yüzlerinden, kimsesizleri hırpalamasın yağan yağmurlar; şarkılar ayrılıklarla değil, ayrılıklara rağmen dinlensin.
Susalım ki; iklimi yumuşasın insanlığın. Susalım da tebessüm yetsin yaşatmaya ümit dolu yarınları. Hiç konuşmamaya razıyım; yeter ki küçük bedenlere kıyılmasın,
ve kırılmasın kadınlar, boynu bükülmesin kimsesizlerin.
Ben susarım susmasına da;
şairlerin anlatamadığı bir his var şu şiirlerde.Ne özlemler kadar derin, ne öfkeler kadar büyük.
anlatamıyorum.
n.k