- 2685 Okunma
- 12 Yorum
- 1 Beğeni
NURHAYAT ABLAM - GICIKLIK OLSUN.
Her zaman ’’ huu huuu ’’ diye o benim kapımı tıklatacak değil ya bu sefer de ben onun kapısını tıklattım.
-Hu huuuu...Nurhayat Abla ben geldim.
İçeriden hoşnutsuz bir ses geldi.
- Ablalar götürsün seni e mi? Kapı açık gir.
Allah Allah Nurhayat Ablam kesinlikle kapısını açık bırakmazdı. Hele hele de geçen seneki olaydan sonra onun kapısını açık bıraktığını hiç görmemiştim.
Geçen sene üst katımızda oturan komşu taşınıyordu. O günlerde de Nurhayat Ablam gözlüğünü kaybeymiş, kör kör dolanıyordu etrafta. Taşınan komşuları sen hırsız zannet...Ondan sonrası kızılca kıyamet.
Bizimki doksan üç harbinden kalma tüfeği asılı olduğu duvardan al , çakmağını, fitilini bir güzel hazırla, ağzından barutu, saçmayı tep, sonra da ev taşıyan komşunun tam da poposuna Allah ne verdiyse saçmaları yapıştır hırsız diye . Zavallı komşunun tamponundan tam on beş adet sığırcık saçması toplanmıştı.Herifi resmen kevgire çevirmişti anlayacağınız. O değil de o gözlerle bunca işi nasıl becerdi hâla hayret ederim. Allahtan adamcağız davacı filan olmadı da ’’ Tüfeği temizlerken ’’ falan filan deyip yırttırdık Nurhayat Ablayı. İşte o günden sonra da Nurhayat Abla kapısını hep kapalı tuttu ve tanıdık bir ses olmazsa kesinlikle açmadığı gibi evin dışında kıyamet kopsa merak edip de bakmaz oldu.
Neyse...İçeri girdim...Abooo o da ne? Nurhayat Ablam sere serpe uzanmış kanepeye. Resimde görüldüğü gibi... Haa bu arada sizlerle ilk kez Nurhayat Ablamın şu andaki halinin fotoğrafını paylaşıyorum değil mi? Böylece artık sormazsınız bir daha ’’Kim bu Nurhayat Abla? Nasıl biri? Neye benziyor?’’ diye.
Onu bu halde görünce gayrı ihtiyari Orhan Veli’nin bir şiiri geldi aklıma ve başladım mırıldanmaya:
Uzanıp yatıvermiş sereserpe.
Entarisi sıyrılmış hafiften.
Kolunu kaldırmış kolluğu görünüyor.
Bir eliyle de göğsünü tutmuş.
İçinde kötülük yok biliyorum.
Yok, benim de yok ama,
Olmaz ki Böyle de yatılmaz ki.
Nurhayat Ablam teleşla eteğine baktı.
-Aman Allah’ım eteğim mi açılmış?
-Yok abla yok..Eteğin meteğin açılmamış. Hem açılsa ne yazar. Altına öyle bir pijama giymişsin ki korkma o muhteşem sütun bacakların görülmez.
-Allah’ın cezası...O zaman neydi o söylediklerin?
-Şiirdi Abla...Orhan Veli’den bir şiir.
-Rahmetliyi iyi bilirim. Az çapkın değildi hani. Kiiih...kiiihh..kiiiihhhh.
-Ya abla sana bir şey soracaktım ben.
-Az bekle okey dönüyorum.
Yahu Abla resmen suratıma bile bakmıyor. Yatmış öylece sırtüstü, açmış tablet bilgisayarını okey oynuyor.
-Abla ya...
-Başlatma ablandan okey dönüyorum dedim ya sana.
Yahu bırakın okeyi sağından soluna bile iki saatte dönen hatun şimdi ’’ Okey dönüyorum ’’ Diye suratıma bakmıyor. Oysa durum oldukça acil. Bir kez daha seslendim.
-Abla sana bir şey danışacaktım.
Nurhayat Abla tablet bilgisayarını şiddetle kanepeya fırlattı ve doğruldu.
-Attım okeyi gördün mü?
-Helal olsun ablama. Eski okeycilerden kim kaldı zaten.
-Eski okeycilerdenmiş. Mendebur şey. Senin vırvırın yüzünden okeyi rakibe attım. Adam aldı bitirdi. Kaybettim oyunu.
-Abla o gözlerle bu kadar oynadığına şükret sen.
-Gözlerime kurban ol sen...Uğursuz şey...Geldin uğurumu kaçırdın. Söyle bakalım ne vardı?
-Ya abla ben bir şiir yazdım ama bir türlü sonunu getiremedim. Bana yardımcı olur musun?
Size söylemeyi unutmuştum değil mi? Nurhayat Ablam nefis şiirler yazar. Ne zaman bir şiirde sıkışsam onun yardımına müracaat ederim. Bu sefer de yine ondan yardım almalıydım çünkü bir türlü yazdığım şiirin sonunu getiremiyordum.
Şiir deyince Nurhayat Ablam tüm ciddiyetini takınarak ’’ Oku bakalım şu şiiri ’’ Dedi. Ben de başladım:
Bana bir kurbanlık seç kurbanlıklar arasından.
Sucukluk olsun.
Derisini delmeden yüz ki
Gocukluk olsun.
Sonra yanağından bir buse çalayım.
Çocukluk olsun.
Bir şiir yazmak istiyorum ama içinde biraz,
Vıcıklık olsun.
Öyle bir şiir ki dostluğumuzu kıskananlara...
-İşte abla buraya kadar yazdım ama son dizesini bir türlü çıkaramadım. Sence oraya ne yazayım?
Nurhayat ablam şiiri eline aldı. Gözlüklerini düzelterek baştan sona bir kez içinden okudu ve nihayet son mısra ile birlikte tamamladı şiiri.
- Öyle bir şiir ki, dostluğumuzu kıskanalara,
Gıcıklık olsun.
-Oldu valla...Evet Öyle bir şiir ki, dostluğumuzu kıskananlara / Gıcıklık olsun.
Şiirin başlığı da ’’ GICIKLIK ’’ Olsun ha ? Ne dersin?
-Güzel olur.
Şiiri kendi bilgisayarıma aktarmak için Nurhayat Ablamın yanından ayrılmadan önce sevgi ile sarıldım ona.
-My Moon.
-Sensin maymun. Edepsiz.
-Yok abla . Sana İngilizce ayım demek istemişsim.
-Ayı da sana benzer.
-Yahu ayı değil. Gökte var ya ay işte o.
-Haaa..Ay Dede yani?
-Evet de, Ay nine olmayacağına göre?
-Ninenden de örekesinden de başlatma beni. Haydi şimdi evine git. Şiirin de bittiğine göre bırak da rahat rahat okeyime devam edeyim.
Nurhayat Ablamın yanından ayrılırken yeni bir şirim daha olmuştu:
GICIKLIK
Bana bir kurbanlık seç kurbanlıklar arasından.
Sucukluk olsun.
Derisini delmeden yüz.
Gocukluk olsun.
Sonra yanağından bir buse çalayım.
Çocukluk olsun.
Bir şiir yazmak istiyorum ama içinde biraz,
Vıcıklık olsun.
Öyle bir şiir ki, dostluğumuzu kıskananlara,
Gıcıklık olsun.
YORUMLAR
Sami Hocam, hocam diyorum eğer izniniz olursa. Defter ile tanışmam henüz üç ayımı almışken ilk gün tanıştım sizin yazılarınızla ve sonrası kendiliğinden geldi. Açık yüreklilikle söylemeliyim ki tüm yayınladığınız yazıları tek tek okudum. Hani başucu kitapları vardır her zaman yanımızda yöremizde bulundurduğumuz. Sizin defterdeki paylaşımlarınızda benim için öyle gerçekten. Hepsine okumama rağmen beğenimi paylaşma fırsatı bulamamıştım. Bugün ise yoğun mesaime rağmen kaleminize duyduğum saygıyı ifade etmek için işi gücü bir kenara bıraktım.
Öncelikle insanı hayal etmeye, okumaya ve yazmaya iten mizah yazılarınız için, sanki sözcüklerin bir sırrı varmış da kaleminizde dile gelmiş hissi veren şiirleriniz için ve tabiri caizse "insanın gözünü açan" bilgi verici yazılarınız için size teşekkür ederim.
Veee yine her zaman ki gibi beklentiyi hiç düşürmeyen, insanı hem gülümseten hem eğlendiren bu kıymetli yazınız bir harika. Ellerinize sağlık hocam..
Bu arada mizahı bol macerası çok Nurhayat ablaya da kucak dolusu selam.
sami biberoğulları
Dostlarım bana ya Sami Abi der ( Çünkü benden yaşlı olanı yoktur . Özellikle bu sitede ) Ya da Hocam...
Ben her zaman Hocam hitabını daha çok sevmişimdir. En azından içimdeki fiilen yapamadığım öğretmenlik mesleğime olan haretimi bir nebze de olsa dindirdiği için.
Yazılarıma gösterdiğiniz teveccüh için de ayrıca çok teşekkür ederim. Bir de şu günümüz tabiriyle betimleme, bizim kuşağın tabiriyle betimleme denen olayı becerebilsem bayağı bayağı bir yazar olacağım da işte onu yapamıyorum bir türlü.
Bir kaç sene önce bir arkadaşım güzel bir yazı yazmıştı: Bir kadın doğum yapıyor ve merek içinde bekleşmekte kocası ile kaynanası. Çocuk kız mı olacak, erkek mi olacak diye. Tabii ki okurken beni de sardı bir merak. Lakin yazar bir türlü ana konuya girmiyor. Yok kuşlar ötüyormuş da, efendim erguvalar etrafa rayiahalarını salıyormuş da, bahçede doğum yapmış koyun kuzusunu yalıyormuş da..Ben patlıyorum kadın sağlıklı bir doğum yapacak mı diye lakişn yazar dalmış tabiatın tasvirine...İnanırmısınız okurken bağırdım '' Doğurt ulan şu kadını '' Diye...
Kadın son paragrafta doğurdu. Nur topu gibi bir de oğlu oldu ama ben okurken tam dokuz tane doğurdum.
İşte bunu yapamıyorum ben...Olay bende olsa. Kadın yattı, doğurdu, adını Ahmet koydular. Nokta.)))))))
Neyse onu da öğreneceğim. Azmin elinden hiç bir şey kurtulmaz.
Ufff yaaaa.. Amma da yazmışım ha))))
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Sevgili Kardeşim,
Ne güzel bir ablan var. İnsanın huysuz da olsa böyle bir yakını olmalı doğrusu.
Şiirin için çok güzel olmuş diyorum. Yine de beş yıl hiç kurban kesmesek ve dünyanın en az et yiyen zavallı insanlarından olmasak Allah bize kızmaz değil mi?
Selam ve sevgilerimle Kardeşim.
sami biberoğulları
Ablam adına teşekküğr ederim öncelikle. Allah herkese nasip etsin diyelim.
Kurbana gelince. Bence ''Allah için kurban, küp için kavurma '' olmamak kaydıyla kesilmesinde fayda var. Fakir-fukaranın midesi hiç olmazsa bayramdan bayrama et görsün. Hayvan besicilerinin cebi biraz para görsün. Ama dediğim gibi kurban kurban olsun '' küp i,çin kavurma '' değil.
Selam ve sevgilerimle.
Harika ve enfesti neşe içinde okudum devamını beklerim yüreğine sağlık tebrikler ederim kardeşim selam ve dua ile..
sami biberoğulları
Dostun yüzünde bir nebze tebessüm oluşturabiliyorsak ne mutlu.
Selam ve sevgilerimle.
Ah ah kıskandım işte,
o kadar şiir astım
Güne gelmedi.
yok ki benim arkamda
Nurhayat ablam..
Her başarılı erkeğin
Arkasında bir bayan.
tebrik ederim saygılarımla.
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Hımmmmmmmm...bu Nurhayat ablayı iyice tanımaya başladık...Bence son derece duyarlı bir vatantaş...
Ulu manitu saçmalar tam isabet...
Gıcıklık olsun işte....
Güzel yazıydı...bence daha sık yazmalısın nurhayat ablayı,maksat gıcıklık olsun...
Tebrik eder.
Ellerinizden öperim..:))))))))))
Selam ve sevgiler...
sami biberoğulları
Nurhayat Abla'yı sanırım daha çoook yazarım. Kadında aksiyon bitmiyor ki. Her günü, her anı aksiyon.
Benim ellerimden öpme..Yaşlı olan ben değilim Nurhayat Abla))))))))))))
Selam ve sevgilerimle.
sami biberoğulları
Şu dizi yazı yüzünden hep...Başka şeye bakma zamanım olmuyor inan.
Selam ve sevgilerimle.
grafspee
sami biberoğulları
Sayfama şeref verdiğiniz ve içten yorumunuz için çok çok teşekkür ederim.
Selam ve sevgilerimle.
Yaşını sorsalar gizlemez,Azrail gelse de onu dinlemez...Ne ağlamaklı bir hal bırakır,ne gülen yüzleri karartır...Biraz haşmetliyim diyor aldırmadan,utangaçlığı kalmış belkide o gençlik yaştan.Biri eteğim kısa mı diyor,utanmadan,oyarım o gözleri hiç usanmadan :)
Hadi okey dönüyorum,doldur çayları,ne güzel değil mi,gençlik çağları.Her yaşın ayrı bir güzelliği de var.Hürmetim çok olunca kalsın bu çağlarım...
Bende babaannemi çok özlüyorum...ve bütün insanları çok seviyorum !!!
saygılar...
sami biberoğulları
Babannen hayattaysa git onun yanına. Kaybettikten sonra insan daha bir arıyor çünkü. Hayatta değilse Allah'ın rahmeti üzerine olsun.
Selam ve sevgilerimle.
herkesin yüreği seninkinin yarısı olsa insanlar ağlamayı bilmezdi....seviyoruz seni güzel insan...
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Alemsin hocam valla.
Gecenin bir yarısında,
şeker nedeni ile sıkışan çişimi bertaraf etmek için kalkmış,
yani asılan şiir ve yazıların hangisi güne düştü diye merakımı gidermek babından sayfaya geldiğimde rastladım yazına.
O kadar güzel yazmışsın ki,
gülmekten uyku flan kalmadı.
Nasıl uyuyacağım ben şimdi?
Nurhayat ablaya mı sorsak acep?
Çok güzeldi yine.
Eline sağlık.
sami biberoğulları
Nasıl uyuyacağıan gelince. Nurhayat Ablama sordum: '' İnek saysın '' dedi. '' neden koyun değil de inek '' dedim..Koyunlaru gözleri seçemiyormuş da ondan ))))))))))))) Gözlerin seçiyorsa koyun, seçmiyorsa inek sayman gerekiyormuş))))))))
Selam ve sevgilerimle.
Gece gece gözlerimden yaş geldi :)))) Sen bu Nurhayat ablanın hışmına uğrayacaksın bir gün, demedi deme:)))
Selam ve sevgilerimle
sami biberoğulları
Selam ve sevgilerimle.
Gülümsetiyor yazılarınız. Yine çok güzel ve eğlenceli. Muhteşem(!) şiire bir şey demeyeceğim. Nurhayat ablaya da selamlarımla.
sami biberoğulları
Nurhayat ablam işte...Komşu komşu geçinip gidiyoruz böyle.
Selam ve sevgilerimle.