D O K U N (M A) B A N A
Haydi, yaklaş ve dokun bana; yıllardır bekledim bu sevgiyle dokunuşu ve sevgiyi hissetmeyi. Şimdi durma dokun bana… Sakın deneme yaklaşmayı dokunma bana benim adı konmadık acılarım var, bitmeyen yasaklarım ve sonsuz olmazlarım var senide acılara salarım o yüzden dokunma bana… Uzak durma öyle sarıl bana; sıcacık bir kucak gibi, annenin yavrusunu içine alması gibi sarıl. Sımsıkı, sıcacık sarıl bana… Yapma nolur sarma kollarını bana, hapsetme beni kendi dünyana, beni bana bırak korkular salma sevdalarıma sarılma bana… Biliyor musun? Benim saçımı hiç kimse okşamadı bu yaşıma değin sen usulca okşasana… Hiç bilmediğim o tatlı şefkati bana yaşatsana saçımı okşasana. Yüreğime tarifi imkansız acılar salma, eksik kalan yanlarımı hatırlatma. Onları sadece rüzgar okşadı yine rüzgara bırak, saçımı okşama… Geç karşıma otur uzun uzun bak bana. Yüzüme, gözlerime ve taaaa yüreğime bak. Hiç gözünü kırpmadan saatlerce sadece bak bana. Bakan gözlerinde acıma var, ahlar var vahlar var bunu yapma bana acıma, acıyarak bakma bana…
…………………
…………………
…………………
Ne istediğimi sorma bana. Ne yapacağını da bana sorma. Bak benim dünyam darmadağın, aklım karmakarışık, yüreğim paramparça. Neyi, nasıl, ne zaman yaparsın bilmiyorum ama ya gel bana ya beni de al dünyana… Sen huzuru getir bana acılara sakın dokunma…
NEGİF / FİGEN