Funda 9 arkası yarın deneme öykü
Bir ara Oğuz’la dışarıda öğlen yemeği yediğimiz bir gün, Oğuz’a Funda’dan söz ettim.
Oğuz çok saygılı biriydi ve bu güne değin bazı şeyler hissettiği halde bana soru sormamıştı.
O gün uzun uzun anlatıp duygularımı paylaştım onunla...
Umut’dan da söz etmiştim;
- Oğuz bu adamı gözüm tutmadı araştırmak istiyorum senin tanıdıkların vardır.
Olur abi ne yapalım
- Yani kimdir nasıl biridir, öğrenmek istiyorum; hatta mümkünse bir kaç kare fotoğraf iyi olur.
O günden bir kaç gün sonraydı, Oğuz elinde bir zarfla kararlaştırdığımız yere geldi.
Nihayet Umut’un hakkında şüphelendiğim kadar varmış diyebileceğim şeyler öğrenmiştim.
Umut’un engelli bir ikizi vardı,radyo programını sunan o idi.
Dinleyicilerini etkili sesiyle etkileyen, genç kızların hayranlığını kazanan; akıllarını alıp baştan çıkaran o; adı ise Umut.
Umut olarak bildiğimiz ise sağlıklı olan Murat.
Organizasyonlarda dinleyicilere rehberlik eden, gezileri tertipleyen sosyal faaliyetlerde bulunun Murat
Buraya kadar iyi dinleyicilere nasıl olsa bilmiyorlardı tatlı bir yalanla uzun kış gecelerinde sesiyle, müziğiyle yalnızlara eş olan bu gence sanki genci yaşlısı tapınıyorlardı adeta...
Bir problem yok gibi görünüyordu; ama durum hiç de göründüğü gibi değildi ve Murat gülen maskeli yüzünün altında çapkın sorumsuz bir kişiliğe sahip serseri ruhlu biriydi.
Bunları daha sonra öğrenecektim ve iş işten geçmiş olacaktı.
Oğuz büyük iş başarmıştı
***
O gün Fuda’yla buluştuğumuzda gözlerinin kıpkırmızı olduğu gözümden kaçmadı, yanaklarından öptüğümde ateş gibi yanıyordu.
Yüzüne hafif bir pembelik yayılmıştı...
Her zamankinden farklı bir güzellik vardı üzerinde, görüşemediğimiz günler içinde adeta olgunlaşmıştı.
O pır, pır kelebek gibi uçuşan neşeli kız gitmiş yerine kadınsı bir havaya bürünmüş tanıyamadığım biri gelmişti..
Çok sevdiğim tebessümünün yerine mütevekkil bir ifade yerleşmişti yüzüne
-Sana bu kadar ihtiyacım olduğu halde artık beni hiç aramıyorsun niye Yalçın
Sessiz kalıp direksiyona geçtim, o da yanıma oturdu. Uzun bir süre konuşmadık.
Tepkisinin ne olacağını kestiremediğimden,çaresiz susup hiç bir şey yapamadan düşünüyordum sadece.
Bu sessizliğimin karşısında aniden ağlamaya başladı.
Ben onunla gidemediğim için suçluluk duygusu içindeydim ve çok nadimdim.
O ise geziye yalnız gidişine olan kızgınlığımdan sustuğumu sanıyor olmalıydı.
Göz yaşları yanaklarından aşağı iniyor, gerdanında boncuk boncuk kayıp bluzunun açık yakasında kayboluyordu. Ben bir şey yapamamanın acizliği içindeydim
pet şişeyi uzatıp su içmesini önerdim.
-al biraz iç kalan suyla yüzünü ıslat lütfen derken bir kaç kağıt peçete uzattım.
Zaten son günlerin gerginliği üzerimde, asabiyetimi saklayamamanın korkusuyla onun bir şeyler anlatıp ferahlaması için içimden dua ediyordum ki, daha ben ağzımı açmadan patladı
-Çok kötü şeyler oldu doktor, çok kötü şeyler; ve sen, halimi umursamaz bir durumdasın sağ ol yani
Sesime hakim olamadan bağırdım
anlat! anlat hadi, seni böyle perişan eden şeyi bir anlayabilsem..
Bir yandan suyu içiyor, hıçkırıyor; kesik, kesik bir şeyler söylüyor anlatmaya çalışıyordu.
Allah aşkına anlat Funda lütfen ağlamayı kes de doğru dürüst anlat
Tepkim karşısında şaşırdı, sözlerim soğuk duş etkisi yaptı ağlaması aniden kesiliverdi.
Çantasından güneş gözlüğünü çıkardı titrek elleriyle zor takabildi. yine de hıçkırığı tam kesilmemişti burnunu çekip durdu bir süre..
Göz, göze gelmemek içindi; uzanıp öfkeyle gözlüğünü çıkardım şaşırmıştı.
Hiç alışık olmadığı bu hareketimin karşısında aniden sesi sedası kesildi
Acımıştım, içim acımıştı..
Gözlerimin içine bak ve anlat! Seni böyle görmek beni kahrediyor, özür dilerim ama gözlerime bakarak anlat ve seni böylesine üzen şey her neyse ve kim ağlatıyorsa seni, kimse söyle artık!
Bu şahıs her kimse ki mutlaka bir erkek, benden çekeceği var
-Dur öfkelenme! anlatacağım; hemen, hemen bir çok genç kızın başına gelen benim başıma da geldi, aldatıldım.
Aptal, aptal kendi ayağımla gidip bir tuzağa düştüm, anlayacağın mahvoldum; bundan böyle insanlara nasıl inanırım
Bütün hayallerim yıkıldı..
O mu o tabii değil mi başka kim olacak?
-Evet o onun maskesi düştü ve gerçek yüzünü böylelikle görmüş oldum ama bana pahalıya patladı..
Peki evdekiler farkında mı
-Anneme anlattım her şeyi,babama karşı neşeli görünmeye çalışıyoruz
Annenin tepkisi ne oldu
-Çok sarsıldı ve bir durgunluk sessizlik çöktü üzerine, onu üzdüğüm için kendimi affetmeyeceğim
Sonunda ölüm yok ya diye teselli etmeye çalışıp, belli etmese de; hayal kırıklığına uğramıştı çok üzgün.
Evlen benimle
-Nee
Evlen diyorum işte ne nesi
-Bu haksızlık olmaz mı sana
Olmaz, seni seviyorum Funda; hala anlamıyor musun seni seviyorum.
Hiç anlaşılmıyor mu?
Şimdi bu konuyu kapatacağız sen düşün konuyu sen açmadan ben bir daha açmayacağım sen bana kararını bildirinceye kadar.
Bu dönem eskiden olduğu gibi piknikler yapıp sinemaya tiyatroya gideceğiz
Hatta annenle birlikte benim yazlık eve gidip bir süre uzaklaşın buralardan.
Söz mü
-Söz peki şimdi ne yapacağız
Bu civarda bir piknik yeri olduğunu biliyorum biraz yiyecek alıp gideriz nasıl olsa bir bakkal buluruz.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.