- 1587 Okunma
- 10 Yorum
- 1 Beğeni
İLK FARE
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Eğri dur, doğru yaz kalemim! Besmelesiz cinayetlerin soğukkanlılığını görmek isterim mürekkebinde. Alaturka edebiyatın çakma cümleleri ve üslubuyla zahir etme yüreğindekilerini. Ziyan olur, basmakalıp bir haykırışla dile gelmiş tüm isyanlar. Şimdi isyan vakti, çek artık özgürlük kılıcını ve çıkar göğsündeki kardeşlik bayrağını, azat edilsin yüreğimizdeki beyaz güvercinler. Özgürlük olmadan barış, barış olmadan sevgi olmaz; bilmez misin bunu!
Sevgisiz bir yaşamın piyon bireyi olma bıkkınlığıyla, aristokrat duygularımıza artık dur deme vakti! Artık kelebekler vurulmasın, üç günlük ömrüne aldırılmadan. Balı düşünerek arıya tahammül edenler, kafesteki bay(an)kuşun(!) bedduasını hafife almasın. Köşeye sıkıştırılmış bir kedi kadar uysalı yoktur değil mi; ama bilemezsiniz son çırpınışında ne kadar vahşi, ne kadar gaddar, ne kadar siz gibi olabileceğini!
Geçtim can korkusunu, benimkisi kan tutkunudur! Şakağından vurmadan riyakârlığı, hançeri saplamadıkça ihanetin yüreğine, yalınayak yürüyeceğim dikenli yollardan. Diken ki gülün habercisidir, serpilmişse bu yollara diken, gül en fazla yolun nihayetindedir; nihayet sonsuzluk olsa da!
Mezopotamya gibi kurak artık tüm yürekler ve Diyarbakır surları kadar eski. Ey Dicle, ey Fırat ne beklersiniz hala, dökülen gözyaşları da mı yetmez çağlamanıza? Sen ki ey Kızılırmak, bağrımızdan kopar yüreğimize akarsın; ne zaman sel olup temizleyeceksin içimizi? Ve sen şehr-i İstanbul, senin aşkınla yanıp tutuşan bir Mehmet armağan etmeyecek misin bize? Dört mevsimi yaşar, üç tarafımız denizle çevriliymiş derler. Bilmezler ki dört tarafımızın da kan akıtarak o denizleri beslediğimizi ve yüreğimize baharlar gelmediğini.
Yavaş kalemim, hâkim kırmasın seni! Savsız savcılar ceplerinde iple gezer. Çoktan kurulmuştur darağacı ve akbabalar üşüşmüştür alanlara, (be)leş(!) aşkıyla. Bu zaman, o eski zaman değil artık. Bir ağıt yakılsa Edirne’de, Ağrı’dan duyulur ama ağrısı duyulur mu artık bilemiyorum? Bir anne Sinop’ta ninni okusaydı yavrusuna, Adana’da danalar girerdi bostana. Şimdi bir sala okunsa günahkâr bir kulun ruhuna, tabutu taşıyacak dört hayırsever bulunmaz bu diyarda.
Devrim diye sokaklara taşanlara aldanma sen kalemim. Sevgisiz devrim mi olur! Aşktır devrim, kıyamamaktır daldaki çiçeğe ve utanmaktır utanmamaktan! Anne şefkati, kardeşin dostluğu, yârin sevgi dolu bakışıdır bizi aydınlığa çıkartacak olan. Daha kaç kere ak deyip ağaracak saçlar, daha kaç kere ok deyip oklar saplanacak yüreğimize ve daha kaç kere millet deyip milleti düşüreceğiz birbirine!
Sahi, bu sefer fazla mı açıldık be kalemim? Kurtuluşu var mıdır acep, çıksak hâkim huzuruna, dilesek af!
Tutsam şu dilimi yıllarca yüreğimi susturduğum gibi, çekilsem yalnızlığıma, üç nefes fazla alacağım değil mi? Anlaştık hâkim bey, sustum!
Kedi olalı bir fare tutup kurtardık paçayı! Şükür kırmadılar seni kalemim, hala yaşıyoruz, ya da en azından yaşadığımızı düşünüyoruz herkes gibi! Anneler ne fare doğuruyormuş be!!!
YORUMLAR
Ey Dicle, ey Fırat ne beklersiniz hala, dökülen gözyaşları da mı yetmez çağlamanıza?
hakim ne der bilmem ama ben bu kalemin sonsuza dek peşine düşülüp, takip edilmesinden yanayım...
Romantik_Haydut
Senin gibi bir arkadaş zor bulunur.
biz sadece düşünüyoruz yaşadığımızı
oysa onlar yaşıyorlar bizim hayatımızı ve biz sadece seyrediyoruz/seyredebiliyoruz...
ki çoğumuzda bunun farkında değil ve ne yazık ki yaşadıklarını sanıyorlar...
biz sanmıyoruz da ne oluyor peki..?
derin mevzu...
...
çok güzel bir yazıydı, kutlarım...
dostluğumla hep...
Romantik_Haydut
Teşekkür ederim Deniz hanım. Saygılarımla...
oldukça başarılı ve güzel bir yazı,
öyle ki ölüleri bile konuşturur...!
kutlarım dolu dolu yazınızı ve gün başarınızı...
saygıyla...
Romantik_Haydut
Gözlerim dolu dolu oluyor bilinmez niye
Anne sözü dinler gibi masum ağladım bu sabah
Günler dayanılmaz oldu senden uzak olunca
martılar mahsun oldu onlar bile ağladılar
Şarkılarda düşünmek seni bana getirmez ki
Seni bana getirmez ki…
Bu şarkıyı çok seviyorum, çocukluğumdan beri.
Ne zaman dirilmek istesem bu şarkıyı dinlerim.
Sonra aynanın karşısına geçer, kendimle sohbet ederim!
Son cümlem hep aynıdır: Hadi başlayalım!
Evet deliyim:)
Teşekkür ederim güzel yorumunuz için.
Saygılar bizden...
Sevtap Kaya Nurgönül
ve evet ben de deliyim:-)
Romantik_Haydut
Sevtap Kaya Nurgönül
Romantik_Haydut
Ama kabul etmeyen varsa özür dilerim onlardan :(
Su, size de çok teşekkür ederim. Her daim paylaşımlarıma verdiğiniz destek için. Sizin gibi bu sitede birçok değerli kalem ondan daha önemlisi nitelikli insanlar tanıdım.
Saygılar...
Sevtap Kaya Nurgönül
menfaat dünyası işte
balın yüzü suyu hürmetine arıya tahammül eden insanoğlu hangi akla hizmet bir kuşu uğursuz olarak yaftalayabiliyor anlamak zor...
bay kuş, sahi dişi olanına neden bayan kuş demiyoruz ki
değil mi ama
bir de yarasalar var fazla sayıda böcek tüketip dünyanın dengesini sağlayan belki bu yüzden yarasa denmiştir onlara, gece kanatlısı olsalar ürküntü verseler de yalakalar kadar korkutamazlar beni...
bazen sesimizi duyurabilmek için susuyormuş gibi davranmak gerekiyor, en azından bizi insan yerine koymayanlara kedi olduğumuzu yutturup bi fare yakalayarak...
verdiği mesajları, ironik anlatımı ile gerçekten göz dolduran bir yazıydı…
kutluyorum saygımla…
Romantik_Haydut
Yorumunuza cevap vermeye kalksam burda da yazı kadar uzun bir yorum yazmam gerekecek. O derece önemli noktalara parmak basmışsınız.
Çokça teşekkürler Hicran hanım.
Çok çok güzel bir yazı..
Son zamanlarımın en'lerinden inanın bana...
Yerini fazlasıyla hak etmiş hem düşünceler hem de tümceler...
Tebriklerim ve saygımla...
Romantik_Haydut
Yorumunuzun içtenliği için ayrı bir teşekkür etmem gerekecek.
Saygı ile...
Tutsam şu dilimi yıllarca yüreğimi susturduğum gibi, çekilsem yalnızlığıma, üç nefes fazla alacağım değil mi? Anlaştık hâkim bey, sustum!
Belki de vakti çoktan gelmiştir dile gelmeyenlerin bir bir ortalığa dökülmesinin. Tam da okuduğumuz satırlarda yansıdığı gibi.
Tebriklerimi bırakıyorum sayfanıza. Farklılığın farkına varmak adına...
Saygı ve selamlarımla...
Romantik_Haydut
Sizi sayfamda görmek onurdur.
Saygı ile...
Bu fare çok sevimli bir fare devrimci olsada bir ülküsü var sevgi adına..şimdi kediler ve fareler dost olmuşlar gerisi iki ayaklılara kaldı...
Saygılarimla
Romantik_Haydut
Devrime gerek yok, uyanmak yeterli gaflet uykusundan.
Dostluk düşmanlıktan daha iyi değil midir?
Saygı ile...
Beyazperdede çok sevimli görünürdü fareler ama edebiyat dünyasında bir farenin etrafında yuvarlak masa şovalyeleri gibi dizilip çok da haklı çok da insanca ve son derece mütevazi öğütlerine, tespitlerine kulak vereceğimiz hiç aklıma gelmezdi.Kedi mi fare mi galiba fare açık ara öne geçti.Tebrikler değerli kalem...
Romantik_Haydut
Sarhoş olmazsam yazmak için cesareti nasıl bulurdum!
Sahi, sen neden bu kadar iyisin?
Teşekkürler...
Vala,
söylenecek fazla söz yok bu yazıya.
Söylense de, hem ukalalık, hem de ayıbın daniskası olur sanırım.
Son zamanlarda okuduğum en güzel yazıların biriydi.
Bu güzelliği saygıyla selamlıyor, bu yazıyı yazan kalemi tutan eli, sevgi se saygı ile öpüyorum.
Sağ ol, var ol!...
Romantik_Haydut
Ellerin gül kokuyor abim.
Saygı ile...