- 874 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
BÜYÜK DEVRİMCİ PABLO PİCASSO
Çağının en popüler isimlerinden biri. Modernizmin en büyük ustası, Fransız Komünist Partisi üyesi. Büyük devrimler çağının büyük devrimci sanatçısı Pablo Picasso!
1881 İspanya doğumlu. Ressam , heykeltraş, özgün baskıcı, seramikçi, dekor tasarımcısı. 15 yaşında Barselona Güzel Sanatlar Akademisi’nde, 16 yaşında San Fernando Kraliyet Güzel Sanatlar Akademisi’nde öğrenci. 1900’de ilk kez Paris’e gidiyor. Dört yıl sonra buraya yerleşiyor.
1907...Avignonlu Kadınlar...
Empresyonizmle birlikte başlayan ’gerçeklik arayışının yeni biçimi’Picasso’nun Avignonlu Kadınlar adlı tablosuyla çığır açıyor. Klasik estetiğin, ’resmin doğanın aynası olması gerektiği’ anlayışına karşılık, gözün gördüğü doğanın aslında’ gerçeğin yalnız bir noktadan algılanışı’ olduğunun keşfedilmesi ile birlikte, Picasso, gerçeğin başka başka noktalardan görünüşünü bir araya getirerek, forma çok bakışlılık kazandırıyor.
Picasso’nun torunu Bernard Ruiz, ’Kanaatime göre Picasso geçmişteki zenginliğin farkına varan biri oldu ve bilinen Avignonlu kadınlar örneği ile de bu farkındalığı sahiplendiğini belgeleyerek, geçmişi güncel olanla başarıyla sentezledi ’diye görüş bildiriyordu.
1937...Guernica...
Anavatan da iç savaş yaşanıyor. Guernica kasabası Alman uçakları tarafından bombalanıyor. Parçalanmış insan bedenleri, kucağında bebeğiyle feryat eden ana, acı çeken at, yakarışlar... Sembolik anlatımlar, formların birden çok açıdan ele alınışı... İşgalin dehşetli yüzü!
Guernica, sonraki yıllarda daha da çok benimsenecek, kucaklarda taşınacak, pek çok ulusun bağımsızlık mücadelesinde simgesel bir görev üstlenecektir.
1944...Fransız Komünist Partisi...
Partili sanatçı Picasso serzenişte bulunuyor: ’ Siz bir sanatçıyı ne zannediyorsunuz? Eğer bir ressam ise sadece gözleri olan bir embesil mi, yoksa müzisyen ise sadece kulakları olan, şair ise kalbinin tüm katmanlarında sadece lirizm olan birisi mi ve hatta eğer boksör ise sadece adaleleri olan bir embesil mi? Tam tersine o aynı zamanda siyasi bir canlıdır...Hayır, ve saldırıda bir savaş enstürmanıdır’.
Alman işgali sırasında, pek çok sanatçının yurt dışına kaçmasına rağmen, Picasso Fransa’yı terk etmez.
İşgalden sonra, Parti’nin aydın örgütlenmesi çalışmalarında görev alır.
Tabloları ile Kore ve Vietnam savaşlarını protesto eder.
FBI listesinde tehlikeli bir Stalinisttir.
CIA’ nın, SSCB aleyhine ağzından tek cümle alamadığı büyük komünisttir.
Picasso’nun devrimci kişiliği onu Parti ile buluşturmuş;Parti, onun devrimciliğini perçinlemiştir. Ve ortaya o koskocaman Picasso çıkmıştır.
Picasso, bu konuda şöyle diyor:
’Kendimi ailemin içinde buldum...Eğer beni Parti’den atmaya kalkışırlarsa, Parti’nin kapısına yapışırım. Beni kimse Partimden atamaz’
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.