- 562 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
Zeynep Hala
Bu gün facede çok sevdiğim bir arkadaşım fotoğraf paylaşmış.”Ne var bunda canım fotoğraf herkes paylaşıyor..” Diyebilirsiniz. Bu fotoğraf herkesin paylaştığı fotoğraflardan değil. Bu başka bir fotoğraf. Ben ilk defa gördüm öyle bir fotoğrafı.
Yıllar önce rahmetli olan amcalarının mezarının başında çekilmiş bir aile fotoğrafı,çoluk,çocuk genç yaşlı,gelin damat yani sülalenin büyük bir kısmı mezarın başında gayet mutlu bir şekilde poz vermişler…Mezar ise üzeri çiçeklerle dolu…
Mezar başında aile toplantısı yapılmış ve mezarı da içine alan aile fotoğrafı çekilmişti,Gerçekten de fotoğrafı uzunca bir süre inceledim, çok beğendim. Eminim ki bundan sonra bu tür fotoğrafları çok fazla göreceğiz.. Bu fotoğraf bir başlangıç olacak.
Daha sonra aklıma
Kimden ve ne zaman duyduğumu hiçbir zaman hatırlayamadığım, lakin aklıma gelerek üzerinde baya kafa yorduğum bu cümle geldi.
“İnsan nasıl yaşar ise,öyle ölür….”
Yaşamak neye göre iyi idi neye göre kötü, kötü bana göre neydi ona göre neydi, iyi yaşamak neydi…
doğru ne idi…benim doğrularım bir başkasına yanlış geliyordu…
Düşüncelerim içinden bir türlü çıkamıyor,her defasında sonuca ulaşamıyordum..
Her yanlış içinde doğrular varsa, her doğru içinde de bir o kadar yanlış vardı.
Hiçbir zaman bu cümle için doğruya ulaşamadım. Ta ki.. Zeynep Halanın ölüm anına kadar.
Zeynep Halanın ben hiçbir zaman sinirlenip, öfkelendiğini görmedim. Her zaman ilahi adalete inanır.
Hayır ve şer’in Allah ‘ tan geldiğini söylerdi.
Biz mahalleden yedi çocuk toplanıp, yazları onların bağ damlarına misafir giderdik. Zeynep Halanın da iki çocuğu ile birlik dokuz çocuk olurduk
O kadar işin arasında bir de dokuz çocuğa bakmak kolay değildi.
Yapmadığımız yaramazlık kalmazdı. Hatta ben karpuz tarlasına girip, olmuş karpuz arama derdinde, büyük karpuzların hepsini delip içine bakmıştım. Oysa daha karpuzlar yeni büyümeye başlamıştı.Ben karpuz tarlasını talan etmiştim…
“Karpuzlar bize nasip değil miş” dedi Zeynep hala …
Çok ilginç ama; Ayşe iyice şımarıktı…
Tuvaletini yapmak için ağaca çıkardı..Zeynep hala ona bile kızmazdı…
Erkek çocukların yaptığı yaramazlıklar ise saymakla bitmezdi.
On beş gün Zeynep Halanın bağ evinde yer,içer gezerdik ve mutlu bir şekilde evimize dönerdik.
Dönüşümüz daha da eğlenceli olurdu. İkindi zamanında hazırlıklar başlar,hepimizin eline salçalı ekmek ve soğanla at arabasına biner kahkahalar içinde yarım saat süren yolculuğumuz hüzünlü bir şekilde biterdi. Hiç birimiz eve dönmek istemezdik. Yasaklar ve kurallar hangi çocuğu üzmez ki…
Zeynep Hala yüreği sevgi merhamet dolu bir insandı. Engin hoş görüsü vardı.
Yıllar bizleri büyütürken Zeynep Hala ‘ yıda yaşlandırdı.
O’ nun çok hasta olduğunu duyduğumda gerçekten de çok üzüldüm.
Hemen evlerine gittim.
Büyük kızı Fadime abla karşıladı beni, Zeynep hala ‘ nın yattığı odaya girdim.Başında Kur ‘ an okuyorlardı.
Benim odaya girdiğimden on dakika geçti geçmedi.
“Son nefesini verdi.” Dedi hoca kadın.
Fadime abla çenesini sıktı.
Büyük bir üzüntü ve şaşkınlık yaşıyordum.
Ölüm anı bu kadar mı kolaydı.
Ölüm yolunda bir hafta mücadele eden insanlar olduğunu biliyordum..günlerce canını teslim edemeyenler….
Ve gerçekten de işte o zaman anladım…
“İnsanlar nasıl yaşar ise öyle ölür…”
YORUMLAR
Allah Rahmet eylesin Zeynep Hala'ya.
İyi bir insanmış ki bak hiç tanımayan insanlardan bile rahmet duaları alıyor.
İnsan nasıl yaşarsa öyle mi ölür gerçekten de? Şimdi kafamı takacağım bir sorum oldu. Durup düşünmem ve ölenlerime bakmam lazım. İleride yazarım belki de.
Selam ve sevgilerimle.