MASAL BİTER
Her kirpik düşürüşünde ruhumda anlamı belirsiz bir sızı başlar. Odlar düşer canıma. Ayrılık düşer peşime.
Her kirpik düşünüşünde yüzüm düşer yerlere. Sirke satmaya başlar etrafa. Yaşam renkleri solar. Güller, yaprakların döker.
İstanbul mu ağlar yoksa Maraş mı kahreder, bilinmez bu demlerde.
Sana koşup gelmek isteyen ayaklarımda bir kelepçe. Eli ayağı bağlanır gelmelerin. Gelmeler dönüşür beklemelere. Beklemek. Beklemek.
Günler gelir geçer pencerelerimden. Huzuru kaçar odamın. Pencereme konan kuşlar sus pus. Kırk yıllık beton beton gibi serttir hala. Gülsen güller açacak o dem.
Avuçlarıma dökülür duygular.
Suskunsun. Cinnet geçirme saatidir.
Suskunsun. Ölüme çelme takmak da niye?
Hoş geldin diyebilsem güne.
Hoş geldin diyebilse kelimeler.
Şimdi yaşanmış ve yaşanmamış hayallerin kavga zamanı. Yaşanmayanlar galip geliyor. Yitirdiğim zamanlar ağlamaklı. Senli zamanlar, durakta valiz içinde. Kalkış saatini bekler.
Hoş geldin boynu bükük. Yağmurlar siler götürür. Masalın bittiği yerde üç elma düşer.
Masal perisi gider. Masal diyarında padişahlar hüküm sürer. Beyaz atlı prensler, büyücülerle savaşa girer. Uykusundadır güzel prenses.
Bir masal biter. Üç elma düşer.
Kime kısmetse o yer.
M.Ö./2008
kahramanmaraş